Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Önceki gün Çamlıca Mahallesi’ne gittim.
Uzun süredir görmediğim dostlar sardı çevremi.
Kimileri inanmayacaktır belki ama,
“Neler sordular neler?
Yazılarımı beğenenler.
Kent sorunlarına yorumlarımı takip edenler...
Bir bayan şöyle dedi:
“Eşimin akşam eve dönmesini bekliyorum. Çünkü gazeteyi o getiriyor”
Bir başka okurum ise sitem etti:
“Gazete değiştirdiğinizden haberim olmamıştı. Onun için de merak etmiştim. Sonra Anadolu’da görünce, ben de gazete değiştirdim.”
--//--
İşyerine girdiğimiz dondurmacı ben daha bir şey demeden sordu:
“Ömer Duru değil mi?”
“Evet”dedim gülerek,
“Nereden tanışıyoruz?”
Hem Anadolu okuyormuş, hem de ES-TV izliyormuş.
Şekerpare üzerine dondurma koyarak “buyur” dedi,
“Benim ikramım olsun”
--//--
CHP’nin toplu yemeğinde o kadar çok insanla konuştum ki.
Sevmenin ve sevilmenin ne demek olduğu geldi oturdu yüreğime.
Bir ara CHP’nin milletvekili adaylarından Dr.Muharrem Şener’i gördüm.
“Doktorlar hayat kadınları gibidir. Hasta onları seçer” şeklindeki yazımı okumuş
“Haklısınız” diye bir kahkaha attı:
“Tatmin olmazlarsa bir daha uğramazlar”
Ardından da ekledi:
“Bütün meslekler öyle değil mi?”
--//--
Önceki gün Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şubesi için yazdığım yorum beğenilmiş.
Kurumun bekçisiymiş genç adam sitem etti:
“Ağabey hep polisleri yazıyorsun biraz da bizi yaz.”
“Tamam”dedim bu yağız delikanlıya:
“Emniyetin bekçilerini sorunları varsa yazsınlar köşeme.”
--//--
Yazmak.
Özellikle de yerel gazetede yazmak sorumluluk isteyen bir iştir.
Okurunuzla sürekli yüz yüze gelmek vardır işin içinde.
Yalanınız, yanlışınız beklemediğimiz anda yüzünüze vurulabilir.
Telefonda olmazsa, gereğinde bizzat yanınıza gelen insanlara güvenden öteye, hesap vermek zorunda kalırsınız.
Davranışlarınızda. Giyiminizde kuşamınıza.
Özel yaşamınızda bitip tükenmeyen bir “Otokontrol”sistemi takılır peşinize.
Bu sistem içinde her gün tanımadığınız insanlar çıkar karşınıza.
Bizler için iyiyi, güzeli ve doğruyu yazmak yaşamımızın en önemli parçası olduğu için dostluk ve kardeşlik sarar yüreğimizi.
Bunun için aranır..
Bunun için ararız dostlarımızı.
Selam diyorum dostluk kurduklarımıza ve dostluğun yeni eklenecek halkalarına.
Günlerin getirdiği
- Daniş Soykal ve Tahsin Bezek--
Daniş Soykal bitirim bir adam. Yıllardır tanırım kendisini. Kökten sürme bir sosyal demokrat yapısı vardır. Hemen her kongrede ya aday olur, ya da çıkar gönlüne göre güzel güzel konuşur. İçinde bulunduğumuz günlerde Daniş Soykal’ın adını gene duyduk. CHP’nin 20 Mayıs’ta yapılacak il kongresinde başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Tepebaşı İlçesi CHP örgütünün yemeğinde gördüm. Kimsenin aklına gelmeyeni düşünmüş ve üzerinde İl Başkan adayı Daniş Soykal yazılı çiçek göndermiş yemeğe. Kutladım kendisini ve hayırlı olsun dedim. Gecede Tahsin Bezek seslendi. Masasına uğradım ayak üzeri. Tahsin Bezek CHP İlçe ve il başkanlığı yapmış deneyimli politikacılardandır. Dedi ki “1980’li yılları bilirsin. Ben halen aynı inançtayım. Gönlümde partime aynı şekilde hizmet etme duygusu yatıyor. Adaylardan taraf tutmuyorum, ama hizmet etme için il yönetiminde görev almak istiyorum. Alsınlar beni yanlarına CHP için çalışayım, partime tecrübemi aktarayım.”
Tahsin Bezek ısrarla söylediği için dileğini aktarıyorum CHP yöneticilerine. Bakalım değerlendiren olacak mı?. .
–AKP’de Mercan’a yakınlar—
Enerji Bakan Yardımcısı Murat Mercan rüzgarı esti Eskişehir’de. Mercan’ın yaptığı ilk açıklama “Polemikle vakit geçirmeyelim” oldu. Kime söyledi, kim için söyledi? Henüz arkası gelmedi. Geçenlerde yazdım. Dün Mustafa Yıldırım da dile getirdi. Enerji, Bakanı yerine ilimize gelen, Vali Kadir Koçdemir başta olmak üzere üç Belediye Başkanı’nı makamlarında ziyaret eden Murat Mercan’ın yanında milletvekillerinden hiç birisi yer almadı. Acaba Enerji Bakanı Taner Yıldız Eskişehir’e gelmiş olsaydı, milletvekilleri gene böyle davranırlar mıydı? Yoksa, bakan nereye gitmişse peşinden giderler miydi? Aynı şekilde Eskşehir’de en çok konuşan AKP’nin Tepebaşı İlçe Başkanı Vahap Ata, böyle sessiz kalır mıydı? Ahmet Süzer Enerji Bakanı Yardımcısı Mercan’ı yalnız bırakmadığı halde, Mercan’a yakınlığını iyi bildiğimiz Murat Canözer acaba neden çıkmadı ortaya. Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın Mercan’a yakın durması birilerini rahatsız mı etti dersiniz? Bu yorumları biz değil, politik gözlemciler yapmaya başladı. Üstelik Enerji Bakan Yardımcısı Murat Mercan’ın Eskişehir ziyaretinde ki tutumunu devlet adamlığına yakışır bularak.
Vatandaş soruyor
-Hemzemin geçitleri otopark gibi—
Eskişehir’de yaklaşık altı yıldır süren demir yol hattının yeraltına alınma çalışmalarının ne zaman sona ereceğini kimse bilmiyor. Ankara-İstanbul demir yol taşımacılığı iki yıl için durdurulduğu için umutlar iki yıla çevrilmiş durumda. Eskişehir’de Sakarya Caddesi’nde kontrollü olarak verilen araç geçişleri, her tren geçişinde gene karışıyor. İki taraflı olarak araçlar uzun kuyruklar oluşturuyor. Yayalar ve bisikletliler tel örgülerden tehlikeyi göze alarak geçiyorlar.
Dün Sakarya Caddesi hemzemin geçidi için bir okurumuz aradı. Geçidin trafik yönünden sıkışıklık yarattığını belirten bu vatandaş “Bu sıkışıklık yetmiyormuş gibi, geçidin üstünde bir de ekmek satış büfesi var. Buradan ekmek almak isteyenler tehlikeye maruz kalıyorlar. Ayrıca geçidin üzerine kamyonetler ve özel otolar park ediyorlar. Geçidin üzerine niçin konduğu belli olmayan büyük küçük taşlar sıralanmış. Kimse bunu görmüyor mu? Yoksa birileri geçidin üzerini kiraladı mı?”diye sordu.
İlginç bir durum. Sakarya Caddesi kentin merkezi sayılır. Yetkililer bir denetlesinler burasını. Gerçekten hemzemin geçinin üstü bazı açıkgözler tarafından kiralanmış mı?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...