GÖRÜŞLER
Domino taşları
Yağdanlık felsefesine göre..
“Ayı, köprüyü geçinceye kadar dayıdır!”
Ama ne olur yani..
Babanın değil ya, ananın kardeşi...
“Ha ayı, ha dayı!..”
Ne yazık ki bazı yağdanlıklar, paslı beyinler de bile akacak delik bulamıyor!..
Araya girenler, kurulan köprüler bir türlü işe yaramıyor... Bütün bu gelişmeleri de, filmin aktörü uzaktan izliyor...
Sessiz sedasız..
“Bir ıssız adam gibi!”
…………
Yukarıdaki satırları son yerel seçimlerin ardından dile getirmiştik...
Kimdi bu ıssız adam?
“Burhan Sakallı...”
Büyükerşen için adliyeye yürüyen AKP’lilerin arasında bir tek Sakallı yoktu...
Puan topladı ve seçimi kazandı...
“Domino”yu bilirsiniz...
Aylarca, bazen yıllarca dizilir o binlerce taşlar..
Bir dokunursunuz, yıkılır gider…
İnsan yaşamında da böyle olaylar vardır...
Umulmayacak bir hatanız, yılların birikimini yıkar gider...
“Tıpkı domino taşları gibi!..”
…………
Ne demiş Star Gazetesi’nin yöneticilerinden Yusuf Ziya Cömert?
“Eskişehir fuhuş merkezi olmuş...”
Ve de eklemiş:
“Sakallı’nın yaptıklarıyla Büyükerşen övünüyor..”
İnanın bu adama kafayı fazla takmadık!
Dersine kendince iyi çalışmış ve hazırlıklı gelmiş...
“Bir anlamda işini yapıyor!”
Amaç, Eskişehir’e ve Büyükerşen’e çamur atmak!..
Bu konuda günlerdir tüm arkadaşlar tepkilerini dile getirdiler...
Peki, bu sözleri söylerken yanında kim vardı?
“Burhan Sakallı...”
Kendisine “ıssız adam” demiştik..
Ama koca kente yapılan hu kadar ağır hakarete karşı, bu kadar “sessiz” olunur mu?
Hadi yukarısı “bıyık” ve utanılacak bir meslektaşımız…
“Ya aşağısı?”
Gelecekte “pirinç” beklerken, domino taşları gibi dağıldı gitti “bulgur” pilavı!..
Bu fotoğraf tek başına müze
“Bellek yitimi” ya da “bellek zayıflığı” durumu bir insanın yaşamını nasıl allak bullak ediyorsa, belleğini güçlendirmeyen toplumların yaşamları da karmakarışık olmaya mahkumdur.
…….
Bu sözler, eğitimci ye yazar dostumuz “İbrahim Gerede”ye ait...
Ne güzel dile getirmiş “bellek” sözcüğünü...
Eskişehir’in bir başka ayrıcalığını daha ortaya koyan “Kent Belleği Müzesi” törenle açıldı...
Bünyesinde bulunan 1300’e yakın yazılı ve görsel belgeyi barındıran arşiviyle ve her geçen gün gelişmeye açık kütüphanesiyle araştırma ve inceleme yapmak isteyenlere de hizmet vermeye hazır bir müze... Ne diyor Büyükerşen?
“Bir kültür şehri olmak, hep öyle kalmasını sağlayacak bir kültür alt yapısını inşa etmek, Türkiye’nin alışılagelmiş belediyecilik anlayışı dikkate alınırsa, bir çılgınlıktı. Bunu göze aldık...”
Bu müze için hizmeti geçen başta “Büyükerşen” olmak üzere “Canan Demir” ve Jale Nur Süllü’ye teşekkür ediyoruz ... Tabii emeği geçen herkese…
Yalnız yukarıdaki fotoğraf var ya.. “Prof Dr. Asuman Müftüoğlu, Firuz Kanatlı ve Ethem Arda birlikte kesiyorlar kurdelayı...”
Kim düşünmüş, kim organize etmişse yürekten kutluyoruz.
“Bu fotoğraf tek başına bir müzedir...”
Hem de..
“Bir Cumhuriyet Müzesi gibi…”
Ne olur ne olmaz, şaşırmasın!
Emektar boğanın hızlı günleri sona erip yaşlanınca, çiftçi onun ineklerin arasında ömrünün son yıllarını geçirmesine izin vermiş. Bir de yeni genç boğa almış.
Genç boğa bir o ineğe, bir başkasına derken yaşlı boğa boynuzlarını sinirli sinirli sağa sola oynatmış. Bunu gören çiftçi, “Boşuna gaza gelmeye çalışma. Bu işler için artık çok yaşlısın” demiş.
Yaşlı boğa, ön ayaklarıyla toprağı tozuturken “biliyorum, biliyorum” demiş:
“Ne olur ne olmaz, bu şerefsiz beni diğer ineklerle karıştırmasın diye çabalıyorum!..”
GÜNÜN ŞİİRİ
Çağrı
Günlerin gürültüsünde nerde
Tut ki seviştik diyelim
Artık elim ayağım tedirgin
Zamanım seninle akar gider
Yaşamayı yeniler durur sevgin
Gözlerinde o dayanılmaz çağrı
Öpüşlerin en olgunu kaçamak
Tut ki kalkmış engeller aramızdan
Üstümüzde ay aydınlık gökler
Bir mutluluk içindeyiz umulmayan
N.Ulvi Akgün (Varlık-1959)
Yeni memur
Odacı müdürüne, “Memuriyet iş başvurusuna gelenler arasında bir de sağır var, ne yapalım?” diye sormuş... “Yarın işe başlasın” demiş müdür. Odacı, “Görevi ne olacak?” deyince de devam etmiş:
“Tabii ki şikayet kalemi müdürü!..”
GÜNÜN OLAYI
Sabah akşam futbol konuşan bir ulusun milli takımının başarısızlığı bu oyunun çeneyle değil kafa ve ayakla oynandığını hepimize bir kez daha hatırlatmış olmalı...
Haldun Ertem
GÜNÜN BİBERİ
Ergenekon’un gizli tanığı çocuğa tecavüzden 31 yıl hapis cezası yemiş.
Ne yani? “Hukuka tecavüz” gibi çocuğa tecavüzün de ödüllendirileceğini düşünmüş olamaz mı?
Fahrettin Fidan
GERİLİM
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Barzani PKK’yla arasına net mesafe koydu” demiş.
“ Şeyyy... 0 mesafe net olarak kaç milimetre acaba?”
KISSA-DAN
Arabistan kırmızı rengi yasaklamıştı ya..
“Bizimkiler de değiştirdikleri milli formanın acısını çekiyorlar!...”
CUK
Ortak akıl krize el koymuş...
“Önce kuyudaki taşı çıkarsınlar?”
GÜNÜN SÖZÜ
Tarihte çok az kestirme yol vardır.
Eric Hobsbawm
GÜNÜN BALI
Dürüstlük, bilgelik kitabının ilk dersidir.
Thomas Jefferson
KOLSUZ YAŞAR'DAN
Robotla evlilik yakınmış.
Ne gereği var?
Çocuk yap, besle, büyüt, çamaşır, bulaşık, temizlik, iş-aş..
“Kadınlarımızın robottan ne farkı var!”