Türkiye'de olduğu gibi Eskişehir'de de ekonominin lokomotiflerinden biri inşaat sektörü
Türkiye'de olduğu gibi Eskişehir'de de ekonominin lokomotiflerinden biri inşaat sektörü. Şehrimizde bu sektöre yönelik önemli bir çalışma gerçekleştirildi. Eskişehir Ticaret Odası ve TÜYAP tarafından gerçekleştirilen inşaat fuarından bahsediyorum... Fuarcılık Eskişehir ekonomisini canlandırdı. Bu konuda ETO Başkanı Metin Güler'in yaptığı çalışmalar hiç unutulmayacak. Metin Güler son olarak inşaat fuarını değerlendirmiş ve beklentilerinin bile üzerinde bir başarı elde ettiklerini kaydetmiş. Fuar sebebiyle pek çok iyden Eskişehir'e heyetler geldiğini kaydeden Güler, Eskişehir ekonomisini daha 'Heyecanlı' bir noktaya getirmek için ellerinden geleni yaptıklarını da eklemiş. Bilindiği gibi inşaat sektörü sonbahar ve kış aylarında bir durağanlığa girer. Ancak büyük şirketler bu dönemi yan gelip yatarak geçiştirmez. Kış dönemi inşaat sektöründe yeni bağlantılar kurmak ve yeni iş makineleri almakla değerlendirilir. İşte inşaat fuarımız da tam olarak bu döneme denk geliyor. Eğer söz konusu fuarı yaz döneminde gerçekleştirseydik, büyük şirketlerin yöneticilerinin başlarını kaşıyacak zamanları olmaz – çok isteseler de – bu fuara iştirak edemezlerdi. Dolayısıyla İnşaat fuarı doğru zamanda ve doğru yerde gerçekleştirilen bir etkinlik oldu. Metin Güler ve TÜYAP yetkililerini kutlarız...
Onlar sadaka değil haklarını istiyor
Emeklilikte yaşa takılanlar hakkında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tutturmuşlar erken emeklilik. İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı. Arkadaşlarıma söylüyorum; beni bu yola asla teşvik etmeyin. Ülkeme zararı olan şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum" ifadelerinde bulundu. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim kaybetme pahasına doğru olduğuna inandıklarını yapmak konusundaki kararlılığını alkışlıyoruz. Aynı hassasiyeti dış ve iç politikada da uygulamasını temenni ederiz. İkinci olarak İskandinav ülkeleri dünyanın en müreffeh ülkeleridir. Hiçbir İskandinav ülkesi bugün batık değildir. Geçmişte de batmamışlardı, gelecekte de batma tehlikeleri yoktur. Anlaşılan danışmanları yine kendisini kandırmışlar... Üçüncü ve son olarak Emeklilikte yaşa takılanların, kanundan doğan haklarını talep ediyor olması. Bir devletin en önemli vazifesi, yasalar ne diyorsa onu uygulamaktır. Hükumetimizin yaptığı en güzel işlerden biri erken emekliliği kaldırması oldu. Ancak devletin verdiği söz de tutulur. Devlet tarafından emeklilik hakkı tanınanlarının haklarının gasp edilmesi kabul edilemez. Şunu unutmayın; emeklilikte yaşa takılanlar kimseden sadaka istemiyor. Onlar yasal haklarını talep ediyorlar,
Üzerine düşeni yapıyor
AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay, Avrupa Parlemantosu'nun Suriye meselesine ilişkin yayınladığı raporu değerlendirdi. Bu arada söz konusu raporu Yunanlı parlamenter Teodora Bakoyannis'in hazırladığını da belirtelim. Bir Yunanlı parlamentere Türkiye hakkında rapor hazırlatmak ile kediye ciğer teslim etmek arasında ne kadar bir fark bulunuyor. Zaten mevzubahis raporu Türk düşmanlığıyla bilinen bir kişiye hazırlatmak, Avrupa Parlementosu'nun baştan raporun sonucunu belirlediğini gösteriyor. Her neyse... Burada Hükumetimizin Suriye politikasını değerlendirecek değilim. Bu ayrı bir yazının konusu. Ancak ülkemizin Avrupa'nın mülteci sorununu göğüslediğini de unutmamalıyız. Peki buna karşılık Avrupalılar bizi takdir ediyor mu? Ne gezer?
Nitekim Emine Nur Günay da bu konuya değinerek ülkemizin 6 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, Avrupalıların iki yüzlülüğünü – elbette diplomatik nezaket içerisinde – açığa çıkartmış. Barış Pınarı Operasyonu'na da değinen Günay, Avrupalıların 'Özgürlük savaşçısı' diye pazarlamaya kalktıkları terör örgütüne de değinmiş. Profesör Günay'ı ülkemizin yüksek çıkarlarını savunduğu için tebrik ederiz. Hem Avrupa'da hem de Amerika'da son zamanlarda ciddi bir Türk düşmanlığı yapılıyor. Elbette koskoca batı dünyasına karşı Emine Nur Günay tek başına zafer kazanamaz. Ancak üzerine düşeni yapabilir. Keşke herkes üzerine düşeni Günay gibi yerine getirseydi. Bu konuda biz gazetecilerin de ciddi eksiklikleri var.