Aslında bu hatayı köşe yazarken de yapıyoruz. Siyaset sadece AK Parti ve CHP’den ibaret zannedip zaman zaman MHP’yi unutmayıp yorumlar eleştiriler değerlendirmeler yapıyoruz kendi kendimize ve ayıp ediyoruz diğerlerine.
Diğerleri kimler mi?
Saadet Partisi, BBP, DSP, DP diye uzayıp giden ve kendilerine yer bulabilecekleri yerel basında bile maalesef çok göz önünde olmayan siyasal oluşumlar.
Has Parti’yi saymıyorum zira bir dava peşinde koşuyor olsalardı kusura bakmasınlar ama AK Parti’ye katılma konusunda bu kadar hevesli olmazlardı.
Diğerleri nicelik olarak az olsalar da nitelik olarak oldukça kalabalık ve bir ideoloji peşinde koşmaktan pes etmeyenler.
Mesela Saadet Partisi; Milli Görüş ilkesinden taviz vermeyen ve hedefleri istekleri gayet açık bir siyasi oluşum ve şahsen çok saygı duyduğum bir oluşum.
Mesela BBP; Davasına inanan ve peşinden gitme konusunda oldukça istekli isimlerin yer aldığı bir siyasal oluşum ve ayakları yere sağlam basıyor.
Diğerleri de az ya da çok bir ideoloji peşinde varlıklarına devam eden ve etmesi gereken oluşumlar. Eğer bu ülkede demokrasiden bahsediyorsak ve Cumhuriyeti savunma konusunda bu kadar çok laf etmeyi biliyorsak, bu Cumhuriyetin olmazsa olmazı çok partili sistemi desteklemek içinde aynı mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Yani siyaset sadece AK Parti, CHP ve MHP olmamalı.
Bunu değiştirmek için mahalli basına düşen görevler olduğu gibi değerli diğerlerinin de bir şeyler yapması gerekiyor elbette.
Sıradan ülke gündemiyle ilgili düşüncelerden ziyade şehirsel meseleleri ele almalılar, siyasi rakiplerinden daha çok inanmış ve daha çok çalışmaktan yorulmayan insanlar olmalı teşkilatlarında… Her şeyden önce bu çifte standardı kabullenmeyip ortak bir tepki göstermeleri gerekiyor. Yani inanmak ve istemek gerekiyor. Eğer bu olursa çok daha geniş bir gökyüzünün altında çok daha renkli bir gökkuşağı seyredeceğiz hepimiz.
Ufkunuz açık, haftanız keyifli olsun.
Dipnot: Facebook üzerinde İskoçya’ya giden Eskişehirli medya mensuplarının fotoğraflarını görünce çok mutlu oldum. Eskişehirspor’la köy takımlarının oturaksız stadyumlarından yurtdışına uzanan bu öyküde oldukça manidar ve keyifli bir hatıra oldu.
Yalnız oraya gidenler arasında gözlerim birini aradı ama bulamadı fotoğraflarda. Acaba malum şahıs hazır İskoçya’ya gitmişken kendisine etek de aldı mı merak ettim. Zira ona çok yakıştığını söyleyenler var. Giyse de dolaşsa bir Kızılcıklı Caddesi’nde hazır kıvırma konusunda bu kadar yetenekli iken etekle daha güzel olur diye düşündüm.