Devrim değil Karakurt!

Eskişehir iş Konseyi kurulduktan sonra, ilk kez resmi olarak kamuoyunun karşısına geçti…
Kamuoyuna açıklama TÜLOMSAŞ’ta yapıldı!
Hiç kuşku yok ki burada yapılması önemliydi. Hem TÜLOMSAŞ’a sahip çıkıldığının bir göstergesi hem de Hızlı Treni Eskişehir yapmalının mesajıydı…
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, konuşmasının hemen başında şöyle diyordu:
-Eskişehirimizin kaderinin devrim otomobili gibi olmaması gerekiyor. Bu kaderi çok daha güzel, potansiyeli yüksek bir Eskişehir haline dönüştürebiliriz diye düşünüyorum!
Kesikbaş’a katılmamak elde değil!
Ne var ki bir yanlış anlama olabileceğini düşünüyorum. TÜLOMSAŞ’ın bahçesinde toplantı düzenleyip Devrim’e atıf yapılıyor ama Karakurt hatırlanmıyor bile. Devrim, başlayamayan bir hikaye! Popüler olması da o yüzden zaten!
Eskişehir’in ve TÜLOMSAŞ’ın asıl hikayesi Karakurt lokomotifidir! Türkiye’nin ilk lokomotifi! 1959 yılında yapımına başlanmış 1961 yılında bitirilmiştir. Hikayesi Devrim gibi acıklı değildir! Uzun yıllar hizmet vermiş ve emekli olmuştur!
Ne yazık ki Karakurt’u hep unutuyoruz!
Eskişehir bir otomobili kaybetmiş ancak bir lokomotifi kazandırmıştır! Karakurt’tan sonra lokomotif üretiminde TÜLOMSAŞ atılım yaptığını unutmayın!
İş konseyinin önünde güzel bir örnek var, “Karakurt”
Hızlı Tren konusunda gündeme getirilip öne çıkarılabilir!  Yapılmayan, eksik kalan hep aklımızda, yaşanmış olanı unutuyoruz!
Milli ve Yerli Trenin hikayesi 961 yılında, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 kilometre/saat hız yapabilen ilk Türk buharlı lokomotifi Karakurt’un imal edilmesiyle başlamış ve halen devam etmektedir!
 

EKONOMİYE DAHA ODAKLI!

 
İş Konseyi yaptığı ilk toplantı da kamuoyuna şöyle bir açıklama yapmıştı:
-Eskişehir İş Konseyi, kamu, sivil toplum ve özel sektör işbirliği ile ekonomik ve siyasi gelişmelere yön verebilen, Türkiye ve küresel düzeyde ekonomisi güçlü çağdaş bir Eskişehir için faaliyetlerde bulunacak.
…/…
O zaman biraz da eleştiri kokan şu yorumu yapmıştım:
-İş konseyinden çok daha fazlası…
Siyasete de yön verebileceklerini belirtiyorlar! Bu nedenle Eskişehir iş konseyini iyi ve sürekli takip etmek gerekiyor! Gelen ilk tepkilere göre bu konseyi “ekonomiden” ziyade “siyasete” daha yakın duruyor!
…/…
Son toplantıya baktığımızda “siyasete mesafeli” ticaret ve ekonomiye daha odaklı gördük!

 

OKUDUĞUMUZU AKTARIYORUZ!

Virüsle ilgili ne kadar çok haber, makale okuyoruz…
Televizyon programlarını pür dikkat dinliyoruz…
Haberlerde hangi ülkede kaç kişi daha virüsü kapmış diye bakıyoruz! Herkes birbirine temizlik tavsiyesinde bulunuyor!
Selamlaşmalar değişiyor!
Ve en önemlisi komplo teorileri!
Neler yazılmıyor ki! Dijital dünya devletinin resmen kurulduğu ilan ediliyor. Sinema oyuncularının, sporcuların hasta olmasını şov olarak nitelendirildiğini okuyoruz…
Korona virüsü konusunda uzman olmayanımız kalmadı! Duyduklarımızdan, okuduklarımızdan bir kitap yazacak bilgiye ulaşabiliyoruz…
İşin ilginç yanı 30 gün öncesine kadar Korona, diye bir virüsün olduğundan haberimiz bile yoktu. Bu kadar kısa sürede, uzman olmak büyük beceri istiyor.
Kim bilir belki de altı ay sonra Korona virüsünü hiç birimiz hatırlamayacağız! Bir başka virüs konusunda uzmanlaşana kadar!
 

MATEMATİK HESABINI YAPMIŞLAR!

Virüs var tokalaşmayın…
Her tokalaşan, her gün bir yeni kişiyle daha tokalaşıyor diyelim! Bir kişiyle başlayalım. Kaç kişi tokalaşacak?
Hesabı çok basit:

• 1.gün 2
• 2.gün 4
• 3.gün 8
• 4.gün 16
• 10.gün 1024
• 20.gün 1.048.576
• 25.gün 33.554.432
• 30.gün 1.073.741.824

 
 

REPLİK!

Kadınlara göre erkekler güvenilmez. Erkeklere göre kadınlara güvenilmez. Biri de çıkıp demiyor ki, cinsiyetle alakası yok, şahsiyet meselesi. Şahsiyet
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Bir süreliğine yalnız kalmak tehlikelidir ve bağımlılık yapar. Çünkü ne kadar huzurlu olduğunu görünce artık insanlarla uğraşmak istemiyorsun. Tom Hardy
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ