Savunma insanları avukatlar önce kendi şehirlerinden tek tek yürüyüşe başladı. Buluştular, şimdi birlikte yürüyecekler!
Söz savunmanın, diye klişe bir sözümüz vardı.
Savunma ilk ve en büyük savunmasını yapmanın peşinde!
En çok konuşanlar…
Kürsüde en çok duranlar…
Eylem yapmayın, konuşalım diyenler! Herkesi “adalete” yönlendirenler!
Şimdi yürüyerek, oturarak savunma yapmanın derdinde…
“
Sav” en eski kelimemizdir. Orta Asya anılarımızda “söz”den türettik. Sav, haberdir! Savcı dedik, haber veren anlamında…
“Savaş”ı keşfettik tartışma anlamında ve “savunmayı” bugünlere kadar getirdik!
Türkiye’de pek çok kurum değişti! Eskisi gitti yenisi geldi! Şekli, yapısı, işleyişi hepsi değişti!
Baro değişmeyenlerden oldu!
Bir yanı sivil toplumdu, bir yanı devlet!
Şimdi diyorlar ki BARO’lara:
-Artık siz devletin bir parçası değilsiniz!
BARO’lar ısrarla “biz devletin parçasıyız” diyor!
3Y Yürütme, Yasama, Yargı…
BARO, Yargı’nın bir parçasıdır!
Dışarı atılmak isteniyor!
Bernard Shaw ne diyor:
-Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz.
Savunma!
Yürüyor! Güçlük ve engel çıkartıyorlar!
Demek ki doğru yoldalar, doğrusunu yapıyorlar!
SİYASİ GAFLAR ARTIK BİZİ GÜLDÜRMÜYOR!
Süleyman Demirel’in aforizma olan bir çok meşhur sözü vardır.
Bunlardan en bilinenlerden biri elektrikle ilgilidir:
O yıllarda Bulgaristan’da rejim komünizmdir. Komünist devletten elektrik alınır mı diyenlere Demirel’in cevabıdır:
-
Elektriğin komünisti olur mu? Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.
…/…
Ya da bir başkası:
- Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz!
Demirel’in farklı cümleler söyler gibi aslında aynı şeyi söylediğini hepimiz biliyoruz.
Buna rağmen bu gaf sayılmaz, kimse Demirel’i eleştirmez. Çünkü, bu sözler milletin hoşuna gidiyordu…
Şimdiki siyasi atışmalara bakıyoruz da “gaflar bizi hiç güldürmüyor”
Gülebilsek!
Sanki siyaseten normalleşeceğiz!
…/…
Artık siyasetçilerin taklidi yapılmıyor!
O işi bırakalı çok oldu! 2007 yılında büyük usta Erol Günaydın şöyle diyordu:
-Yeni komedyenler korkaklar, liderleri taklit edecek cesaretleri yok!
Bu eleştiriye mizah yazarı Metin Üstündağ çok kısa bir açıklama ile yanıt vermişti:
-Çünkü artık Özal yok!
YÜZLERİ GÜLMEYENLER!
Dikkat ettiniz mi, en ünlü ve zengin mankenler podyuma çıktıklarında hiç gülmezler?
Neden?
Mankenler seyircilerin bütün dikkatini teşhir edilen elbiselere vermesini sağlamak
için yüz hareketlerinden kaçınırlar. Bu nedenle gülmezler.
Mankenleri bırakıp, siyasetçilere bakalım...
Siyasetçilerin yüz mimikleri çoğu zaman kendilerini ele verir! Kaybedenlere tavsiyem, yüzlerde yapmacık mimikleri terk edin!
Doğal olun, kendiniz olun!
Böylesi çok daha iyi olur!
ADALET ÜZERİNE!
• Adaletin aklını kaybettiği yerde felsefe susar.
•
Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır.
• Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.
• Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez.
GÜNÜN SÖZÜ!
Birisini değiştirmeye çalışmak onu tamemen aynı kalmaya zorlayacaktır.
David Burns
GÜNÜN KARİKATÜRÜ