Devlet yardım etmeli

Maalesef ünü dünya çapında olan Malıç Kirazı'nı kuraklık fena halde etkiledi. Uzmanlar 10 bin dekarlık kiraz bahçesinde büyük bir zarar meydana geldiğini ve yüzde 80 civarında ürün kaybı yaşandığını belirtiyor. Türk Tarımının yeteri kadar derdi yokmuş gibi bir de kuru rüzgarlar ve susuzlukla mücadele ediyoruz. Birbirine benzer bu haberlerden yola çıkarak "Hükûmet uyuyor mu?" diyemeyiz. Hükûmeti tarım politikaları – daha doğrusu politikasızlığı – nedeniyle eleştiriyoruz elbette. Ancak kuraklık başka ve çok daha büyük bir bela. Küresel bir felaket kapımızı çalıyor ve bu felaketin yanında korona pandemisi çocuk oyuncağı gibi kalır. Açıkçası partiler üstü bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.

Biz Mihalıççık ve kirazına geri dönelim. Bölgede incelemelerde bulunan CHP Milletvekili Utku Çakırözer, çiftçimizin sıkıntılarını TBMM gündemine getirdi. Mihalıççık'ın 10 köyünde büyük sıkıntılar olduğunu ifade eden Çakırözer, "Üretici çaresiz. TARSİM zararı karşılamıyor. Devlet kiraz üreticilerimizin yanında olmalı zararları bir an önce karşılanmalı" ifadelerinde bulundu. Geçen sene don felaketi yaşandığını, bu sene de samyeli felaketinin görüldüğünü belirten Çakırözer, bir anlamda Mihalıççıklı üreticimizin ne kadar sahipsiz olduğuna da dikkat çekmiş oldu.

Elbette iklimsel felaketler olabilir. Çiftçiliğin "Fıtratında" var bu işler. Ancak bu tip durumlarda devletin üreticisine sahip çıkması gerekiyor ki, o çiftçi tarlasını, bahçesini bırakıp da şehirde iş aramak zorunda kalmasın. Bu gidişle önümüzdeki süreçte kiraz yemek de lüks sayılacak. Ancak daha kötüsü iki sene üst üste felaketler yaşayan üreticimizin yalnız bırakılması...

Büyükşehir iki kere dikkat etsin

Kurban Bayramı telaşı şimdiden başladı. Salgından dolayı ne zamandır doğru dürüst bayram bile kutlayamıyorduk. Ancak şimdi aşılamada belli bir yol kat ettik ve kurallara uymak koşuluyla normelleşmeye başladık. İnşallah 20 Temmuz'da başlayacak olan Kurban Bayramı'nda ağzımızın tadı kaçmaz. Dini vecibeleri rahatlıkla yerine getirir, büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öpebiliriz. Bu arada Kurban Satış noktaları da organize edilmeye başlandı. Büyükşehir Belediyesi günlüğü bin 200 liradan kurban satış noktalarını kiraya çıkarttı. Kurban pazarlarının hijneninin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Belediye yetkililerinin hijyen konusuna da iki kere dikkat etmesini tavsiye ediyoruz.

Sahne Eskişehir'in

Büyükşehir Belediyesi salgından etkilenen müzisyenlere destek vermek için, "Sahne Senin" uygulaması başlattı. Böylece kentimizin 7 farklı bölgesinde 7 ayrı açık hava konseri yaşadık. Büyükşehir Belediyesi'ne, sanatçılarımıza gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ederim. Bu ince düşünüşün altında Yılmaz Büyükerşen'in imzası olduğuna da eminim. Sadece sanatçılarımız mutlu olmuyor, aynı zamanda biz Eskişehirliler de müziğe doyuyoruz. Açıkçası moralimiz son zamanlarda çok bozuktu ve böyle bir eğlenceye ihtiyacımız vardı. Bu arada Eskişehir'in ne kadar farklı ve güzel bir şehir olduğunu da bir kere daha gördük. Sokaklarında şarkıların söylendiği, insanların birbirine karışmadığı, mutlu ve huzurlu bir şehrimiz var. Elbette Eskişehir eskiden de aydın bir kentti. Ancak medeni şehrimiz bu kadar güzel ve mutluluk verici değildi. Emeği geçenleri biliyorsunuz... Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Asıl siz az yiyin

Hükûmetimiz bir dizi tasarruf önlemi alacağını duyurdu. Hayırlısı olsun. Bu arada Hükûmet cenahından "Porsiyonları küçültün" çağrısı yapıldığını da öğrendik. Yani açıkçası vatandaşa "Az yiyin" diyorlar. Vallahi aynı tavsiyeyi biz vatandaşlar da hükûmete yapalım. Bizler zaten az yiyoruz.Üstelik bizim doymamız bir dilim ekmeğe bakıyor. Oysa ki siz bir türlü doymuyorsunuz. Biraz da siz az yiyin de ekonomi düzelsin.

Süllü'nün durumu iyi

Milletvekili Jale Nur Süllü de salgın hastalığa kapıldı. Kendisine acil şifalar dileriz. Özellikle politikacıların işi çok zor. İşleri gereği toplumla iç içeler ve bir anlık dikkatsizlik hastalığı kapmalarına neden olabiliyor. Ancak Jale Nur Süllü'nün durumu gayet iyi. Kendisinin hastalığı tedbir amacıyla eve kapanarak geçirdiğini öğrendik. Basit bir burun tıkanıklığından başka bir belirtisi de yokmuş. Bu örnekten anlıyoruz ki yapılan aşılar çok işe yarıyormuş.