Eskişehir bazı konular da tartışmayı bıraktı. Kabullenmiş bir ruh haline bürünüp, netleşmeyen belediyeye aday olacak isimleri bile tartışıyor. Hem de seçime uzunca bir zaman olmasına rağmen.
3’üncü ilçe konusundan Yani Yunus Emre Belediyesi’nden bahsediyorum. Şöyle bir baktım da bu ilçe Eskişehir’e gerekli mi? Eskişehir altyapısı belediyecilik anlamında buna uygun mu? Eğer olursa çizilecek sınır şu an bahsedilen sınır mı olmalı demeyi bıraktık. Henüz bununla ilgili net bir karar bile yokken Yunus Emre beldesine kimler aday olabilir konusunu tartışıyoruz.
Bulanık sularda dipte midye aramak gibi bu tartışmalar. Hatta bazı isimleri sivriltmek ya da yermek için suni bir bahane olarak gözlemliyorum. Eskişehir için aday olacak isimlerden daha ziyade zaman içerisinde iyi ya da kötü pek çok kişiyi etkileyecek bu durumun gerekli mi gereksiz mi olacağını enine boyuna tartışmak daha sağlıklı olacaktır kanaatindeyim. Zira yeni bir ilçe deyince ilk olarak yeni bir belediye akla gelse de yeni bir Kaymakamlık, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Müftülüğü gibi birçok kurum ve altyapı gerektiğini de unutmamak gerek. Bilgi işlem sistemleri değişecek, vatandaş emlak vergisini ödeme de şaşkınlıklar yaşayacak, posta adresleri bile değişecek gibi birçok küçük ama karışık durumla baş başa kalacak. Üstelik şehir nüfusunun artışına ve belediye bütçelerine göz atıldığında bunun çok da elzem bir durum olmadığı çok açık ortada.
Tüm bunları bir kenara bırakalım, muhtemelen 1 ay sonra devreye girecek olan Yeni Büyükşehir yasasına göre merkez ilçeler de dâhil olmak üzere şehirde bulunan tüm ilçe belediyeleri yetki konusunda özellikle imar anlamında Büyükşehir Belediyesi’ne ve Meclisi’ne bağlı olacak. Yani şehir konusunda eyalet sistemi kadar olmasa da tüm yetki Büyükşehir Belediyesi’nde olacak. Bu durumda fonksiyonları azaltılmış yeni bir ilçe belediyesine acaba ne kadar ihtiyaç duyulur?
Kaldı ki bu durumun olma olasılığı iddia ediyorum bizim konuştuğumuz kadar gündemde değil. Hatta işi abartıp bu konu da iddiaya bile girebilirim. Yunus Emre Belediyesi diye üçüncü bir belediye önümüzde yer alan seçimler de olmayacak. Bu yüzden bizler dereyi görmeden paçayı sıvamayalım ya da başka bir deyişle doğmamış çocuğa don biçmeyelim lütfen…
***
Ben tatilde olduğum için gidemedim ama gidenlerden edindiğim bilgilere göre MHP İl kongresi oldukça demokratik ve başarılı geçmiş. Hatta bazı arkadaşlar sol tabanlı partilerde bile olmayan bir kongre medeniyeti ve hoşgörüsü olduğundan bahsetti. Bu sebeple MHP İl teşkilatını tebrik etmek bir borç oldu. Analiz uzmanı değilim ama içindeki ideolojiyi kaybetmeyen partiler de kongreler her zaman daha sağlıklı geçmiştir. MHP ve Saadet Partisi bu anlamda sağlıklı örnekler. Çünkü teşkilat yapıları hem kadınların hem gençlerin neden orada olduklarını unutturmuyor. Sağlam ve istikrarlı bir ideolojiye sahipler. MHP Milliyetçilik, Saadet Partisi Milli Görüş ilkesinden taviz vermezken, muhalefetin siyaseten manevra yapmak uğruna çiğnediği değer ve kişisel kazanım hırsı ortaya bu tabloyu çıkarıyor.
***
Dipnot: Son 2 ay zarfında 5 kişi Eskişehir’de yerlere tükürme konusunda inanılmaz rahatsız olduğunu söyleyerek dile getirmemi istedi. 3 kişide yeni serpilen fidanların keyfice kırıldığını dile getirdi. Çevre haftasında bu iki rahatsızlığı dile getirmek sanırım manidar olacaktır. Hala yerlere tükürmeyelim, fidanları kırmayalım uyarısı yapılması elzem olan bir memlekette hangi medeniyet hâkimdir varın siz düşünün…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...