Belki bizler bazı konuları ısrarla yazınca sıkılıyor, bunalıyor diye düşünüyorsunuz ama emin olun bunları sık sık dile getirmek çözüm konusunda hepimize faydalı oluyor. Bunun en somut örneklerinden biri de Türk Dünyası Kültür Başkenti Meydanı ve Eskişehir Tabelası sorunu.
Mevcut Stadyum’un yerine yapılması planlanan meydan konusu uzun süre tartışılmış ve tarafları mutlu edecek bir sonuca ulaşmak pek mümkün olmamıştı. Geride kalan aylarda Eskişehir Kent Konseyi’nin düzenlediği Stadyum panelinde, Türk Dünyası bütçesinden TOKİ’ YE kaynak aktarılsın, TOKİ’ DE mevcut stadyum alanından yer almaktan vazgeçsin böylece herkesin istediği olsun diye bir öneride bulunmuş ve bu öneriyi yazdıktan sonra Eskişehir basınında destekleyen görüşler gelmişti. Velhasıl kelam bu öneri vücut buldu ve herkesin buluştuğu bir doğruya dönüştü.
Yine bana göre Eskişehir’in önemli sıkıntılarından biri olan İstanbul – Eskişehir karayolu üzerindeki tabelalar da Eskişehir’in yer almaması, bu sebeple hemen her gün birçok kişinin Eskişehir diye kendini Bolu tünelinde bulmasını sıkça eleştirdik, bıkmadan yazdık. Bu konuyu 2 Eylül Gazetesi ve Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Kutlu’da bizim gibi destekledi ve ısrarla yazdı. Böyle olunca uzun zamandır herkesin mağdur olduğu konu da ses bulmuş oldu. Dün halk günü öncesi gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Milletvekili Salih Koca konuyla ilgili gerekli kurumlarla görüşüldüğünü ve 80’e 300 cm büyüklüğünde parmak levhaların 1 hafta içinde yerini alacağının müjdesini verdi.
Demek ki sıklıkla yazmak, tekrar etmek çözüm noktasında oldukça faydalı. Eskişehir adına böyle hayırlı işlerde tek ses olmakta büyük bir keyif oluyor. Tabi bu işe katkı anlamında bizden bile çok gayret eden Faruk Akay’a da hem teşekkürler hem de acil şifalar diliyorum.
“Pişmiş Toprak”
Herkesin hem fikir olduğu birkaç şey varsa bu şehirde, Pişmiş Toprak da o birkaç şeyden birisidir. Bir kere bu kentin belleğidir, tarihidir, hamurundaki değerin bir dışavurumudur. Sıradan şenlik ve festivallerin bir tık ötesinde, bir seviye üstündedir. Laf olsun diye değil gerçekten Uluslar arası bir yeri olan ve kesinlikle altı çizilmesi gereken bir organizasyondur.
Bazıları için Sempozyum gibi biraz resmi ve soğuk bir ismi olsa da, pişen toprağın sıcaklığının ortaya çıkan eserlerle dört bir yana yayıldığı ve o soğuk havayı kırdığı bir organizasyon. İşte bu önemli organizasyon bu seneki yolculuğuna yine bu kentin yakın tarihindeki önemli bir adreste merhaba dedi. Önümüzdeki günlerde de bölgeye ve şehre farklı bir hava katacağı kesin. Bu sebeple bu sempozyumu desteklemek gerekir diye düşünüyorum. Hoş zaten o aldığı destekle her sene yolculuğuna devam edip bugüne kadar geldi ama daha fazla destek, daha geniş katılım ve sahiplenme bizi, yani Eskişehir’i lületaşında olduğu gibi pişmiş toprakta da ilk sıraya getirecektir. El ele verelim toprağımıza sahip çıkalım. Eskişehir’in toprağı sadece kiremitte değil, sanatta da ilk sırada yer alsın.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...