Bir sözümüz vardı…
-Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına nur yağardı!
Sanırım siyasetimizde bu sözün pek geçerliliği yok! Yeni isimlerin ortaya çıkmasını pek istemiyoruz.
Varsa yoksa eski isimler…
Milletvekilliği seçimlerinin ardından gözler, belediye başkanlığı seçimine çevrildi.
Ancak o seçimden önce iddialı partilerin
il yönetimlerinin, il başkanlarının yenilenmesi gündemde. Gözler AK Parti ve CHP’de…
CHP, ilçe başkanları konusunda bir değişime gitmedi…
Tepebaşı’nda Atilay Dalgıç, Odunpazarı’nda Rahmi Çınar, görevlerine devam ediyor.
CHP’nin önünde il başkanlığı seçimi var…
Mevcut başkan Recep Taşel, il başkanlığına devam
etmeye pek kararlı değil! Taşel’in belediye başkanlığına aday olabileceği konuşuluyor.
Yeni il başkanlığı için ise gözler yine “eski” isimlerde…
Kulislerde çok konuşulan isimler eski milletvekilleri…
Gaye Usluer ve Murat Sönmez’in isimleri epey fazla dillendiriliyor…
Cemal Okan Yüksel ve
Zeki Ünal’ın isimleri de çeşitli çevrelerde il başkanlığı için konuşuluyor…
CHP sürekli değişim diyenlerin, dönüp dolaşıp
“eskiye” sarılmaları da çok şaşırtıcı! CHP’de il başkanlığı için şimdilik değişik aday yok!
ORTALAMAYI BULMUŞLAR!
Olay Alanya’da geçiyor…
İki galerici bir müşteriden otomobil satın alıyorlar. Haliyle önce ekspertiz firmasına götürüp raporu alıyorlar…
Otomobil bir süre galeride durduktan sonra alıcı çıkıyor…
Haliyle bir ekspertiz raporu daha isteniyor…
Otomobil 2014 model gözüküyor.
Yeni raporda şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor:
-Ön taraftan işlemli, ortadan kesik ve ekleme yapılmış. Pert kaydı mevcut. Ağır işlem yapılmış.
Otomobilin önü 2013, arkası 2015 model kasadan birleştirilmiş.
Anlaşılan ortalamasını
alıp 2014 model otomobil diye satmışlar.
Galericiler şimdi ekspertiz firması hakkında dava açarak, zararlarını karşılamaya çalışıyor…
KAYGINIZI UNUTMAYIN!
Biz kaygı diyoruz…
Kaygısız insanlara da kızarız. O ne öyle rahatlık!
Tabi tıptaki adı farklı…
Anksiyete, deniyor…
Birkaç gün önce Özel Ümit Batıkent Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doktor Sıdıka Oksay, ilme yapılan bir röportajı okudum…
Aşırı kaygı ile baş etmenin yöntemlerini anlatıyor…
İlk sırada sosyalleşme var…
Daha sonra gülme…
Spor, yoga, meditasyon da kaygıya iyi geliyor…
Ama kaygısızlığı da abartmamak gerekiyor:
Dr. Oksay, izah ediyor:
- Biraz kaygı hayatta kalmak için elzemdir. Ama elzem olandan çok daha fazla kaygı yaşam
kalitemiz bozar ve kaygı bozukluğu dediğimiz şey ortaya çıkar.
DEVAMLI YANIYOR!
Bir apartmanın altında pideci var. Tam 10 kez baca yanmış. Vatandaşlar isyan ediyor. Ne yapacağını bilmiyor…
Videolarını çekip göndermiş…
-
Bu bizim apartmanın 10’uncu yanışı! Yaklaşık 3 yıldır mahkemeliğiz! Mülk sahipleri olarak baca iznimiz yok ama pideci arkadaş faaliyetlerine devam ediyor…
…/…
Mülk sahiplerinin baca izni yoksa, nasıl ruhsat alınmış ayrı bir konu!
MANEVİ ACI!
Bir çocuğu azarlarken ona hafifçe vursan ağlar. Aynı çocukla şaka yaparken çok daha sert bile vursan güler.
Unutmayın! Manevi acı, Bedensel acıdan daha ağırdır.
GÜNÜN SÖZÜ!
Sevgi bazı insanları iyileştirmez. Sadece nankörleştirir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ: