Değişemeyen parti bölünür!  

Son dönemde gündemde olan konu CHP’nin bölünmesi…
Siyasi partilerimizde bir bölünme korkusu var. Ancak bölünme dünyanın sonu değil!
Partilerimiz sürekli bölünüyor.
Büyüyor, iktidara geliyor ve sonra yok olup gidiyor. Yakın tarihimize bir bakın…
AK Parti, Erbakan hocanın Saadet Partisi’nden bölünerek kurulmadı mı?
Ya da İYİ Parti!
Akşener, MHP’nin bir böleni olmadı mı?
Daha sonra da Ümit Özdağ, Zafer Partisi’ni kurarak İYİ Partiyi bölmedi mi?
Gelecek ve DEVA Partileri AK Parti’den ayrılanların kurduğu parti değil mi?
Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’nin sempatizanları bir dönem CHP’li değil miydi?
Partiler birleşebilir ama aynı zamanda bölünebilir. İttifaklar döneminde her siyasi karakterin bir partisi oluyor. Lider biterse partisi değ bitiyor.
Tek istisna CHP’dir…
CHP Cumhuriyetin kurucu partisidir ve liderler bitince parti varlığı sürdürüyor. Dahası liderler partiyi bitirmeye çalıştıkça parti varlığını sürdürüyor…
CHP içindeki bazı isimlerin Sosyal Demokrat Halkçı Parti’yi (SHP) yeniden kurma düşünceleri olduğu konuşulmaya başlandı. Merkez solda yeni bir parti CHP’yi de güçlendirebilir. Sonuçta ittifaklar dönemindeyiz ve seçmen “tıpış tıpış” oy verme yerine alternatifleri de değerlendirebilir.

BÜYÜK RESMİ GÖRENLER!

Son dönemde sürekli olarak şöyle bir söz duyarsınız:
-Büyük resme bakın!
İçte ve dışta düşman arayanların dilindedir, “büyük resim”
Gerçekten var mıdır?
Evet vardır! Ancak kimin görmesi gerektiği önemlidir!
“Matematiksel” isimli sosyal medya hesabında bu konuyla ilgili şu çarpıcı tespit yapılıyor:
-Asgari ücretle karnı doyan, kredi kartına dokuz taksitle ev ihtiyaçlarını karşılayan, 120 ay vadeli krediyle ev sahibi olan, hafta sonu AVM’de alık gözlerle dolaşan ve çılgın projelerin ütopyasıyla tatmin olan toplum büyük resme bakmaya gerek duymaz.
-İşsizliğe, yoksulluğa, cehalete, gelir dağılımındaki dengesizliğe, adalet sistemindeki çarpıklığa, rant için yok edilen doğal alanlara kafa yormaz.
-Unutmayın, bilginin erişilebilir olduğu erişildiği anlamına gelmez. Cehalet, sadece bilginin yokluğu değil, politik ve kültürel mücadelelerin doğal bir ürünüdür.
…/…
Frigya’da köle olarak doğan Epiktetos ne diyor:
-Sana ait olmayan şeyleri ararken bizzat sana ait olanları da kaybettiğinin farkında mısın?
Büyük resimde bize ait olanları kaybediyoruz ama fark etmiyoruz!

FIRSATÇI MI ÇALIŞKANLIK MI?

Bir toplumun ahlakı ne bozar? Negatif seleksiyon bozar. Peki negatif seleksiyon nedir? İyiyi cezalandırmak, kötüyü ödüllendirmektir. Yalaka, fırsatçı, paragöz olanın önünü açıp rol model göstermek; dürüst, çalışkan, bilgili olanı engellemektir.

BİZ TAM OLARAK HANGİSİYİZ!

İdeolojilerin “inekle açıklamasını” bir çoğumuz biliyoruz. İlk olarak 1944 yılında ABD Dil dergisinde yayınlanmış…
Özetle şöyle, İki ineğiniz var…
Kapitalizm: Birini satıp boğa alırsınız.
Sosyalizm: Devlet birini alır, ihtiyacı olana verir.
Faşizm: Onları hükümete verirsiniz, o da size biraz süt satar.
Komünizm: Onları hükümete verirsiniz, o da size biraz süt verir.
…/…
Bizim şu anda tam olarak yaşadığımız sistem sizce hangisi!

ESKİDEN!

Söyleyen ne de güzel söylemiş:
-Eskiden insanlar gördüğünü örter görmediğini söylemezdi. Şimdilerde gördüğünü yayıyor görmediğini uyduruyor.

GÜNÜN SÖZÜ!

Bir toplum için en büyük pişmanlık, geldiği medeniyet seviyesinden geriye gitmektir.

GÜNÜN KARİKATÜRÜ: