Görüşler
Cumhuriyetin Savcıları
"Montesquien", 1748'de yayımlanan "Kanunların Ruhu" adlı yapıtında, siyaset biliminin ve çağdaş anayasa hukukunun özünü ortaya koymuştu:
"İktidarı elinde bulunduranlar, bir süre sonra bu iktidarı kötüye kullanmaya eğilim gösterirler. Onun için üç büyük güç, Yasama-Yürütme ve Yargı birbirinden ayrı olmalıdır..."
…………….
Hiç "Cumhuriyet Valisi" olur mu?
Ya da "Cumhuriyet Belediye Başkanı?"
Hayır... Bu güzel ilk adını sadece "savcı"lara vermiştir devlet...
Ne deniyor?
"Cumhuriyet Savcısı..."
Dileriz bu kez uygulamada başarılı bir "Pilot Bölge" olur Eskişehir...
Adı bile rahatlatıyor:
"Adalet Açılımı..."
Basın mensuplarıyla biraraya gelen Cumhuriyet Başsavcısı "Orhan Çetingül" müjdeyi veriyor:
"Yargı güvenilir olmalı..."
………….
"Adalet"i ilk kez..
"Adalet Partisi"nden duymuştuk...
Atlas Sineması’nda yanında yardımcı olarak çalıştığımız gişecinin adı da "Adalet”ti...
Öğrenmiştik artık..
"Adalet Mülkün Temeliydi..."
Bir yarışma programının sorusuydu:
"Adalet Mülkün Temelidir denilirken, mülk ne anlama geliyor?"
Söylendiği günden bu yana geçen yıllar ağlamıştır yanıta!..
Hala bilinmiyorsa da bir nedeni vardır?
"Sakın devletin kendisi olmasın!.. "
………..
Yıllar sonra bir gün karşılaşmıştık sinemacı "Adelet"le... "Ne var ne yok?" diye takıldık...
"Hiç sorma" dedi:
"Yıkıldım, çok yıkıldım!"
Oysa biz karamsar değildik...
"Güveniyoruz Cumhuriyet Savcılarına..."
“Keşke bize de sorsalardı”
Haber aynen bu başlıkta yayımlandı Hürriyet’in Eskişehir ekinde...
Artık yaza-çize okuyanı da bunalttık ama, Atatürk Stadı Eskişehir'in bir oksijen merkezi...
Hepimizin hakkı var orada...
Her Eskişehirli’nin bir nefesi...
Ama herkesten önce de onların...
"Eskişehirspor'un unutulmaz isimlerinin..."
İşte..
"Nihat Atacan, Vahap Özbayar, Süreyya Özkefe ve İsmail Arca..."
Ne diyor bu insanlar?
"Keşke bize de sorsalardı..."
Ne derlerdi?
Nihat diyor ki:
"Benim tek çekindiğim konu, bu stadın yıkılması sonrasında pek çok değerin de bu yıkıntılar altında yok olması..."
Vahap diyor ki:
"Stad bulunduğu yerde yeniden inşa edilse, çok daha mutlu oluruz..."
Ve de ekliyor:
"Stadın başka yere yapılması Eskişehir'e bir şey kazandırmaz... Yerinde olarsa Eskişehirspor ve Eskişehir için mükemmel olur…”
Süreyya diyor ki:
"Yerinde kalmalı, yerinde..."
İsmail diyor ki:
"Bu stadın bir ruhu var. Bu ruha zarar verecek her türlü hareket bizi üzer ve üzmektedir... Stadı şehir dışına taşımak, bu ruhu da taşımak demektir..."
Hepsi güzel konuşup, dile getirmişler...
“Onlarla birlikte o güzel günleri yaşadığımız için aynı görüşteyiz…”
" Babam gelmeden çıkmam!"
Kadın, doğum odasına getiriliyor...
Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra doktor da geliyor...
Bebek, dünyaya gelme hazırlığında...
Ama o da ne?
Kafasını çıkarıp doktora soruyor:
"Sen babam mısın?"
Doktor "hayır" deyince de basıyor feryadı:
"Babamı bulun, yoksa çıkmam!"
Doktor çaresiz...
Yanındakilere sesleniyor ve babasının gelmesini istiyor... Bekleme salonundaki baba geliyor ve çocuk da "yaklaş yaklaş" diyor :
"Sen babam mısın?"
"Evet" yanıtını alınca da "tak tak tak" üç kez vuruyor başına ve soruyor:
"Nasıl oluyo len, nasıl oluyo!.."
Deve kuşu avı
Temel’le İdris, deve kuşu avlamak için Avustralya'ya gitmişler. Kıtanın uçsuz bucaksız çöllerinde günlerce gittikten sonra sürüye rastlamışlar. Tam tüfeklerini doğrulturken, deve kuşları kafalarını kuma sokmuşlar. Temel şaşkın, İdris'e seslenmiş:
"Ulan nereye gitti, ha bu kuşlar?"
“Çetin Altan ve “Gariptir Politika”
Çetin Altan, "Gariptir Politika tarihi" diye yazmıştı :
"Kimi ulusunu kurtarmak isterken, kahredip yakılmış, kimi de kendini kurtarmak isterken, ulusunu yakıp kahretmişler..."
Fıkrasını da eklemişti:
Doktor kendisine gelen hastayı muayene ettikten sonra, "Önce sigarayı bırakın" demiş....
"İçmem ki" demiş hasta...
"Öyleyse içkiyi bırakın..."
"Onu da içmem..."
"O zaman kahveyi bırakın..."
Hasta, "Ağzıma bile koymam" yanıtını verince de "Vazgeçebileceğin bir şey yoksa" demiş doktor:
“Ben de seni kurtaramam!..”
Günün Şiiri
Sevinç üzerine
Sevinç, kıvılcımı Tanrının
Elisium’un güzel kızı
İçine giriyoruz tapınağının
Ateşin döndürmüş başımızı
Neyi ayırdıysa amansız dünya
Senin tılsımın birleştiriyor
Tatlı kanatların nereye dokunduysa
Bütün insanlar kardeş oluyor
Kucaklaşın, milyonlar, kucaklaşın
Bu öpüş bütün dünyanın malı
Kardeşler üstünde yıldızlı çadırın
Aziz bir baba oturuyor olmalı...
F. Schiller (Varlık-1951)
Günün Olayı
İktidardakiler!
Müslümanlığınızı "milletin giydiğine, içtiğine" karışarak değil, emperyalizme karşı direnen "Suriye, İran gibi Müslüman ülkelere" sahip çıkarak gösterin...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Deniz Gezmiş'lerin damlarını protesto edenlere İstanbul'da biber gazı ve tazyikli suyla mücadele edildi. Niye şaşırıyoruz ki?
12 Mart ve 12 Eylül'ün ruhu sivil kıyafetle iş başında değil mi?
A.K
Günün İncisi
Sadece paranın hükmettiği yerde, yasalar ne yapsın?
Petronlus
Kıssa-dan
Ülke için değil, koltuk için kelle koltukta mücadele ediyor şimdiki politikacılar...
Balthör
Kolsuz Yaşar'dan
“Bu ne pislik, nedir bu olaylar?" diye sormaya hakkın yok senin…
"Çünkü, suya sabuna dokunmadın ki!"
Özdeyiş
Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir...
Cuk
Devletin derinliği,hükümetin sığlığıyla doğru orantılıdır…
Günün Sözü
Cüzdanı vicdanına ağır basana işbirlikçi”, midesiyle düşünüp bağırsaklarıyla karar verene "yalaka" denir...
N.C.