Cumhuriyet...
Bizim için, Anadolu toprakları için sadece bir rejimden ibaret değil...
Cumhuriyet, bu topraklarda bir ulusun yeniden doğuşunun adıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kahramanımız bol, hainimiz azdı...
Şimdi mi?
Kahramanlarımızı parmakla gösteriyoruz! Eski kahramanların izlerini sürüyoruz!
Dahası kahramanlara artık tahammülümüz de yok. Alaşağı ediyoruz...
Kuruluştaki cumhuriyet ile şimdiki cumhuriyet arasındaki en önemli fark sanırım bu...
Kahramanlar sadece savaş alanlarında olmuyor...
Fabrikalarda, sokaklarda, okullarda her yerde...
Kahramanlarımız kimileri hain pusularda öldürüldü, kimileri eceliyle göçüp gitti.
.../...
Eskişehir'de cumhuriyet dönemine ait bir kahramandan bahsetmek istiyorum...
Alioğlu Ahmet ya da bilinen ismiyle Ahmet Özdemir...
Eskişehir'in yerlilerindendi. 1899 yılında Eskişehir'de doğdu. Sanayi mektebinden mezun oldu. Uzun yıllar Devlet Demiryolunda çalıştı.
Atatürk'ün talimatıyla işçi kontenjanından TBMM'de 4. ve 5. dönem milletvekilliği yaptı.
Milletvekili olduğu yıllarda bugün Emniyet Müdürlüğü'nün karşısında bulunan iki katlı evinde oturuyordu. O binanın yerinde günümüzde Özdemir apartmanı bulunuyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Vilayet binasının yapımı sürerken, milletvekili olan Ahmet Özdemir, kendi evini Valiliğe tahsis etti. Sizin anlayacağınız Eskişehir'de vilayet binası bir süreliğine Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeydi...
Cumhuriyetin ilk yıllarında evlerini Valiliğe tahsis eden milletvekilleri vardı...
Şimdi saraylar, hanlar, villalar peşinde koşan milletvekilleri var...
Villayı kapan kahraman!
Artık işçiden de milletvekili olmuyor zaten!
Yıl 1927 Atatürk şöyle demiş:
-Onlar, kolaylıkla anlayacaklardır ki, çürümüş bir hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak mümkün değildir
Yıl 1933 Atatürk şöyle demiş:
-Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir. Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.
1936…
Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.
Hindistan’ın efsane lideri Gandi ile ilgili şöyle diyor:
-Biz bir Asya memleketinin kapitalist bir devlet hakimiyetinden tamamıyla kurtulup bağımsız olacağını düşünemezdik.
Atatürk ispat etti.
Bizi, istiklalimize kavuşabileceğimize inandıran odur.
…/…
Aradan uzun yıllar geçti…
2008 yılında Gandi’nin torunu Sumitra Gandhi Kulkarni 2008 yılıda Türkiye’ye geldi ve bir konferans verdi.
Son cümlesi şöyleydi:
-Belki üzerinden 80 yıl gibi bir süre geçti ama ben Atatürk’ün yaptığı devrimleri sizlere baktığımda görebiliyorum. Atatürk gibi bir lideriniz olduğu için sizlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Hepiniz Atatürk’e saygı ve şükranlarınızı sunmalısınız çünkü sizleri siz yapan o.
I
Şelaleye
Düşmüştür
Zeytinin dalı;
Celaliyim
Celalisin
Celali.
II
Üç anayasa
ortasında büyüdün:
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum.
III
Türkiye'nin adı,
Soyadı yasasından beri
Atatürk adından
Soyutlanamadı:
1930'lu yıllarda
Etitürkiye;
1940'lı yıllarda
Atetürkiye;
1950'li yıllarda
Uditürkiye;
1960'lı yıllarda
Ötetürkiye;
1970'li yıllarda
Atatürkiye;
1980'li yıllarda
Adıtürkiye;
Mavi yolculuklar var bir de
O yunani o güzel yolculuklarda,
Hemen her zaman:
Adatürkiye.
IV
O yıllarda ülkemizde
Ceşitli hükümetlerle
Yetmiş iki dilden
İkisi yasaklanmıştı:
İkincisi Türkçe.
V
Kahvede subay yok,
Bu nasıl iştir.
*Cumhuriyetin 100. Yılını kutluyoruz. Cumhuriyet tarihini en iyi Cemal Süreya’nın “Kısa Türkiye tarihi” isimli şiiri anlatır diye düşündüm. Sizlerle paylaştım.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...