Cumhuriyet tarihi Atatürk'le başlar!

Cumhuriyet Tarihi Müzesi, 1994 yılında Anadolu Üniversitesi tarafından kuruldu. Uzunca bir süre Eskişehirlilere hizmet etti!
Daha sonra 2013 yılında kapandı…
Restore ediliyor, falan denildi. 5-6 yıl kapalı kaldı. Kısa bir çalışmanın ardından yenilenerek hizmete girdi…

Gazetelere gönderilen haber bülteninde dikkatimi çeken bir fotoğraf oldu. Rektör Şafak Ertan Çomaklı ile Vali Özdemir Çakacak, müzenin içinde incelemelerde bulunuyor ve bir Osmanlı arması rölyefine bakıyor…
Biraz tuhafıma gitti açıkçası…
Müzenin ismi “Cumhuriyet tarihi” ama fotoğrafta Osmanlı var! (Bu rölyefin müzede yer alacak kadar bir özelliği var mı bilmiyorum ama bir çok yerde benzerlerinin olduğunu biliyorum)
Ajanslarda okuduğum habere göre şu bilgi veriliyor:
- “Türk tarihindeki süreklilik" ve "milli devletin doğuşu" temaları üzerine yeni kurgusuyla misafirlerini ağırlayan müze…
O zaman müzenin ismini değiştirmek gerekir…
Cumhuriyet tarihi yerine “Türk tarihi müzesi” demek çok daha doğru olacaktır. Selçuklu, Osmanlı hepsi bizim tarihimizdir.
Göktürkleri, Oğuz’u, Karahanlıları, Altınordu’yu ayıramayız. Hepsi bizim tarihimizin bir parçasıdır. Cumhuriyet tarihi de bu parçaların en sonuncusudur.
Cumhuriyet tarihi ne zaman başlar?
Çok tarih bilgisine gerek yok!
Müzenin önündeki heykele bakarsak, tarihin ne zaman başladığını anlarız.
Cumhuriyet tarihi Atatürk’le başlar!
 
BÜYÜKERŞEN YAPTI: Cumhuriyet Tarihi Müzesi’nin önünde bulunan Atatürk heykelini Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yaptı. Eserde Atatürk, elinde baston ve başında kalpağı bulunuyor!

 

İTTİFAK MASELESİ!

AK Parti seçimlere MHP ittifakıyla girdi. Bu ittifak kimi yerde başarılı oldu, kimi yerde başarısız. AK Parti Odunpazarı ilçe Başkanı Ali Acar’a bu konuyu sordum.
Oy kaybı yaşamayı düşünmediğiniz hiç beklemediğiniz bir mahalle var mı?
-Emek ve 71 Evler, yanıtını verdi ve şu tespiti yaptı:
-Orada biraz düşüş oldu. Bunun nedenlerini araştırıyoruz. MHP’de destek oldu ama sonuçta bir siyasi kuruluş olarak ayarı ayrı seçime gidiyoruz. Dolayısıyla ittifakın yansımasını alıp alamadığımızı sorgulamak doğru değil. Seçmenlerin çok farklı beklentileri varmış, biz bunu seçimden sonra gördük.
 

TAKİPTEYİZ!  

Çok konuşulan ziyaret meselesi…
Ali Acar, muhalefetin yıkıcı değil yapıcı olması gerektiğini söylüyor.
Peki nasıl olacak, anlatıyor…
-Yapıcı muhalefet olmadığı sürece, insanlar beklentilerinin karşılanmadığını görecekler ve sonra insanlar sen söylemedin, o da yapmadı diye biz gelecek. Buna meydan vermemek lazım. Esas olay, bu sorunları çözebilmek. Bu zamana kadar Odunpazarı bölgesinde bu eksik yapılmış. Bunun için de bir çok siyasinin bir araya gelip konuşabilmesi lazım. Seçimlerden önce Kazım Bey’in vaatleri bizde duruyor. Biz bunları takip ediyoruz.
 

ÇOK İYİYİZ ŞEKERİM!

Sosyal Medya’nın tetiklediği yeni bir kavram daha hayatımıza girdi, ‘İyi Olma Sendromu.’
Ali Osman Görgen, geçenlerde Uzman Psikolog Fatma Ünlü ile bu konu üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi…
İnsanlar sosyal medyada nasıl “iyi” oluyor!
Sendromu şu cümlelerle açıklıyor:
-İnsanlar sosyal medyada takip ettikleri fenomenler gibi olduklarında daha başarılı olacaklarını, daha çok sevileceklerini, daha kabul edilebilir olacaklarını düşünüyorlar. Biz buna iyi olma sendromu diyoruz.
Ve Ünlü’den uyarı:
- Her zaman mutlu ve iyi olmak mümkün değil. İnsanız, üzüntülü olmakta, kaygılı olmakta çok normal bir duygu. Bazen üzüntülü olacağız, bazen başarısız olacağız ki sonrasında iyilikler gelsin.
Kısacası, “hep iyiyseniz” sıkıntı var demek!
 

REFERANS HASTANE!

Şehir Hastanesi açıldığından bu yana bir yıl geçti. Hastane ile ilgili aksaklıkları zaman zaman dile getirdik…
Bir yılın sonunda neler olmuş…
En önemlisi 100’üncü açık kalp cerrahi ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Bunun anlamı şu, her üç günde bir açık kalp ameliyatı yapılmış…
Bir yıl içinde 11 binden fazla hastaya bakılmış…
Hastanede 1 milyon 650 bin vatandaş muayene olmuş!
Her hafta 1000-1500 arasında yeni yatış var.
Bu rakamlar sadece Eskişehirlilere ait değil! Bilecik, Kütahya, Afyonkarahisar için de Şehir Hastanesi Referans hastane oldu!
 

DİZE!

Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor. –Şükrü Erbaş-