Bektaşiye sormuşlar:
“Ahu gibi bir dilber çıksa karşına…”
Bektaşi:
“Eeee…” deyince soranlar devam etmiş:
“Fakat aylardan Ramazan… Oruç var yani..”
Bektaşi gene:
“Eeee” diye mırıldanınca soran devam etmiş:
“Peki ne yapmak lazım… Dilber’mi? Yoksa Ramazan mı?”
Bektaşi düşünmüş, taşınmış…
Ve yanıt vermiş:
“Orucun kazası olur, sonra da tutarsın. Fakat dilberin kazası olmaz.”
--//--
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç sonunda:
“Taşı gediğine koydu.”
Bölgede oluşmasını istediği sanayi alanı için:
“Gereklidir. Alınan karar yerindedir” dedi.
Şunu gördüm…
Konuştuğum insanlar Başkan Ataç’ı haklı buluyorlar ve:
“Bölgede oluşacak küçük sanayi sitesi çok yerinde bir girişimdir. Buna karşı çıkmak yanlıştır” diyorlar.
İşin ilginç yanı...
Mecliste AKP’li ve CHP’li üyeler de bu olaya karşı çıkmıyorlar.
“Neden bunu açıktan söylemiyorsunuz” dediğimde:
“Ortalığı karıştırmak istemiyoruz” yanıtını veriyorlar.
Her neyse…
Bu konuda şimdilik:
“Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın çıkışı haklı olarak yorumlanıyor.”
Yeter ki bazıları bu olayı:
“Siyasete malzeme yapmasın…”
Dikkatimi çekiyor:
“CHP’li Belediye Meclis üyelerinden ses çıkmıyor…”
Milletvekilleri bu olayın siyasi bir kırgınlığa dönüşmesini engellemelidirler…
Bir başka deyişle “tazıya tut, tavşana kaç” diyenlere dikkat etmelidirler ki:
“Tepebaşı Bölgesine yapılacak sanayi çarşısı politikayı sallayacak olaylara gebe olmasın.”
Unutmayalım…
Olayın gerisi, ilerisi yok…
İşin temelinde halka hizmet var…
Gelişmeleri değerlendirirken, Başkan Ahmet Ataç’ın söylediği gibi biraz da:
“Bunları gözetmek gerekir.”
--//--
İlginç bir söz geldi aklıma.
Deniyordu ki:
“Cehaleti yenmediysen,
Hiçbir büyük zafer kazanmış sayılmazsın…”
İlginç ve güzel değil mi?
İşte yukarıya aldığım Tepebaşı Bölgesi olayı…
Bölgenin sorunlarını çok iyi bildiğine inandığım Başkan Ahmet Ataç:
“Bu bölgede oluşacak küçük sanayi sitesi çok şeyi geliştirip, halkı memnun edecektir. Buna karşı çıkmak neden ihanet olsun” derken kendisine destek olmak gerekmez mi?..
Gerekir elbette…
Gerekir de, gelin bunu birilerine anlatın…
“İhanet nedir? Kimler kimlere ihanet eder?”
------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
-Muammer Karaman’dan yeni ders yılı için—
Eğitim Bir Sen Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı Muammer Karaman diyor ki; “Yeni öğretim yılı belli sıkıntılarla ve belirsizliklerle birlikte başladı. Terör, siyasi gerginlik… Sosyal sıkıntılar… Gelişmeleri ağırlaştırmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimini en ağır biçimde yaşadık… Her şeye karşın görevimizi ihmal etmedik, etmiyoruz da. Sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz…”
Milli Eğitim’de sistemin demokratikleşmesi gerektiğine değinen Karaman “Eğitimde sıkıntılar bitmeli” diyor. Muammer Karaman’ı yakından tanıyan bir meslektaşı ise şöyle konuştu “Eskişehir’de görevden alınan kaç öğretmen var. FETÖ’cü okullar kapatılıp yenileri açıldı mı? Sorgusuz sulasiz işinden alınan öğretmenler için Muammer arkadaş hukuksal yardım sağlıyor mu?” İlginç gerçekten. Bakalım Muammer Karaman meslektaşına yanıt verecek mi? Artı, sözleşmeli öğretmenler ve açığa alınanlar için konuşacak mı? Bunların sayısı kaç? En çok hangi kesimden? Eğitim-öğretimde huzur nasıl sağlanacak?.. Muammer Karaman’ı “lafını dudaktan, gözünü budaktan, sözünü duraktan” esigemeyen kişi olarak bilen arkadaşları bunların da açıklanmasını istiyorlar… Belirtmiş olalım…
--Kazım Kurt diyor ki—
“Yılmaz hocayla tanışıklığım, Ahmet Ataç’a göre onda birdir. Politik olarak 2008’de tanıştım. Partiden atılınca bizi çağırdı. Mantıklı bir ilişkidir bu. Ben koşulsuz itaat eden biri asla olmam… Peşin peşin “şu adam iyidir, kötüdür de demem…”
“Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç rakibim değildir. Ahmet Abi’yi sever sayarım. Onun bilgi birikimine saygım var. Hiç bir zaman küsmedim, neden küselim ki? Tepebaşı’na yaptığı etkinliklerin tümünü destekliyor, katılıyorum. Telefon edip bazı konuları soruyorum. Benim için particilik Pazar günü yapılır, Pazartesi’ye biter. 2O yıl Erman Gölet ve Erdal Caferoğlu ile politika yaptık. Sonra yollarımız ayrıldı. 2019 yılında kendileri ile neden birlikte olmayalım değil mi? Bence olanlar normal… CHP bunun için ayaktadır…”
Yukarıdaki yorumları arkadaşımız Cihan Yıldırım’ın Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile yaptığı söyleşiden aldım. Şahsen hoşuma gitti. Bilmiyorum politik gözlemciler Kazım Kurt’un bu yorumlarını “son gelişmeleri de” öne alarak nasıl değerlendirecekler? Kurt’un “Ortadaki durum hoş değil. Bu fotoğraf bizi rahatsız ediyor” yorumuna ne diyecekler?