Ciddi adamların ciddi projesi

Organize Sanayi Bölgesi'nin çalışkan Başkanı Nadir Küpeli, ülkemizin en önemli lojistik merkezlerinden biri olan Hasanbey'i daha etkin bir şekilde kullanabilmek için bir dizi girişimde bulundu

1 Haziran 2021 09:25
A
a
Sütiş Eskişehir
Organize Sanayi Bölgesi'nin çalışkan Başkanı Nadir Küpeli, ülkemizin en önemli lojistik merkezlerinden biri olan Hasanbey'i daha etkin bir şekilde kullanabilmek için bir dizi girişimde bulundu. 
TCDD yetkilileriyle bir araya gelen Nadir Küpeli, nakliye masraflarının azaltılması için zaten ne zamandır çalışıyordu.
Hani Erkin Koray'ın "Arkası gelmez dertlerimin, bıktım İllallah" şarkısı vardır ya, işte onu Erkin Baba – muhtemelen – sanayicilerimiz için yazmış. Dünyanın en pahalı elektrik giderlerinden birini ödeyen sanayicimiz, aynı zamanda demiryollarından faydalanmamakla cezalandırılmıştır. Herhalde bu büyüklükte bir sanayiyi kara yollarıyla ayakta tutmaya çalışan bir başka ülke yoktur. 
Eskişehir özelinde konuşacak olursak bir an önce sanayicimizin ürettiği mamülleri satması ve hammadde satın alması için demiryollarından faydalanması gerekiyor. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında demiryollarımız askeri gerekçeler düşünülerek tasarlanmış. Ancak bunun üzerinden neredeyse 80 sene geçmiş ve sanayici için "demiryolu" diye bir kavram – maalesef – oturtulamamış.
Öyle tek kaşını kaldırıp janjanlı fotoğraflar çektirerek gazetecilere pozlar veren kişileri saymazsak, Nadir Küpeli gibi bir kaç cengaverin çabalarının kıymetini daha iyi anlarız.
Eskişehir'de OSB içerisinde demiryolu hattı kurulması için ön çalışmalara başladıklarını belirten Nadir Küpeli, "Bölgemizde büyük montanlı firmaların kullanımına yardımcı olacak şekilde, OSB içinde bir demiryolu hattının kurulması için ön çalışmalar yapmaya başladık. Fizibilite sonuçlarına göre ilerleyen dönemde bu konuda yeni adımlar atmayı planlıyoruz" ifadelerinde bulunmuş.
Hasanbey Lojistik Merkezi'nin daha etkin bir şekilde kullanılması kentimize büyük avantajlar sağlayacaktır. Sadece sanayicimizin maliyetlerini düşürmesi bile büyük bir avantaj. Bana kalırsa OSB içinde demiryolu hatları kurup, bunu Hasanbey'e bağlamak, Eskişehir'e yapılacak en büyük yatırım olacaktır.
Nadir Küpeli ve arkadaşlarının çalışmalarını takdir ve merakla bekliyoruz. Umarız sanayicilerimizin bu kıymetli çabaları, Ankara'daki birilerinin bürokratik kaprislerinden geri dönmez. Kent trafiğini ve çevre sorunlarını da azaltacak bu proje Eskişehir için büyük önem taşıyor.
Eskişehirliler olarak abuk – sabuk zihnisinir projelerinden sıkıldık. Nadir Küpeli gibi ciddi adamların ortaya attığı, ciddi projelere ihtiyacımız var.
 

Atatürk'e meydan okuma camisi mi?

Ayasofya'nın yeniden camiye çevrilmesi kimi çevrelerde sevinçle karşılanırken, kimi çevrelerde büyük bir heyecan yaratmamıştı. 
Ancak Türkiye'de "Nasıl olur? Kesinlikle camiye çevrilmesin. Laiklik elden gidiyor!.." diyen bir kişi bile duymadım. Yani din üzerinden toplumu ikiye bölme hevesinde olan çevrelerin hevesleri kursaklarında kaldı.
Ancak belli ki Ayasofya Camii'ni Atatürk'e meydan okuma yeri olarak düşünenler var. 
İlk olarak, ümmet açlıktan çöp karıştırırken trilyonluk mercedese binen Diyanet İşleri Başkanı, sanki bir yeri fethetmiş gibi elinde kılıçla minbere çıkmış ve ucu Atatürk'e dokunan laflar etmişti.
Daha sonra Anayasamızın değiştirilemeyen, değiştirilmesi teklif bile edilemeyen maddeleri hakkında konuşan bir başka imam Ayasofya'da görev almıştı. Bu twitter bağımlısı şahıs da AK Parti içi mücadele neticesinde görevinden alınmıştı. Şimdi bir başka imam var ve "Bu mabet müzeye çevrildi. Onlardan daha zalim ve kafir kim olabilir..." ifadelerinde bulunarak Ayasofya'yı müzeye çeviren Atatürk'e laf söyledi.
Eğer ki Ayasofya gerçekten iyi niyetle müzeye çevrildiyse ne güzel. Ancak belli ki birileri yeryüzünde bozgunculuk çıkartmak derdinde. Son olarak şunu söyleyelim; "Keşke Yunan kazansaydı" zihniyetinde olanların topunu bir araya getirsek, bir Atatürk'ün tırnağının ucu edemezler. Bu millet Ata'sına sahip çıkar. Atatürk'e laf edenlere de gerekli dersi verir...

Kısır siyaseti bırakmıyoruz

Mayıs ayına ilişkin kuraklık raporları yayınlandı. Buna göre ülkemizde yeterli yağış alamayan il sayısı 41 oldu. Bu illerin arasında Eskişehir'in de olduğunu belirtelim. 41 il demek, ülkemizin yarısı demek.
Eğer ki Haziran ayında da yağışlar yetersiz olursa, kuraklık tehlikesiyle karşılaşan il sayıları artabilir. Yıllardır sularımızı bile har vurup harman savurduk. Şimdi kuraklıkla karşılaşınca ne yapacağımızı şaşırıyoruz. 
Bizim nesillerimiz, büyük savaşları, kıtlıkları ve salgın hastalıkları tarih kitaplarından okumuştu. Ancak salgın hastalıkların ne olduğunu acı bir tecrübeyle hatırladık. İnşallah kuraklığın da ne olduğunu öğrenmemize gerek kalmaz. Ancak gidişat, sağlam bir kuraklığı gösteriyor.
Bakıyorum ki sosyal medyada kimi densizler kuraklıktan yola çıkarak, konuyu Kalabak suyu damacanalarına getirmek, bu suretle de CHP'li belediyeyi eleştirmek derdinde. Karşı tarafta da ödeneksizlikten bitmeyen barajlara değinerek, AK Parti'nin ne kadar başarısız olduğunu anlatmaya çalışanlar var.
Belli ki konunun ciddiyetini tam olarak idrak etmemiş durumdayız. Kuraklık öyle bir tehdit ki, size o bildiğinizi zannettiğiniz siyaseti bile unutturur. Umarım hepimizin aynı gemide olduğumuzu, kuraklığın ise yaşanabilecek en büyük felaketlerden biri olduğunu unutmayız...




 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
barış çetin 2 Haziran 2021 10:21

Tren yolu yapılarak ulaşımdada kullanılabilir.Böylece Ankara yolu kısmen rahatlar.

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi