Ben CHP ile ilgili yazı yazdıkça birileri beni ‘CHP düşmanı’ ilan ediyor. Yazdıklarım hakkında kimse kendilerini sorgulamıyor, sadece CHP aleyhinde yazı yazanları ‘CHP düşmanı’ görüyorlar.
CHP’liler önce ‘halk niye bize güvenmiyor? Sağ partilere göstermiş olduğu teveccühü bize neden göstermiyorlar?’ sorgulamasını yapmalı.
Sadece seçimden seçime halkın içine girmeye çalışırsanız, seçime ramak kala köyleri, ilçeleri dolaşırsanız elbette ki seçmen CHP’ye güven duymaz.
Daha öncede yazmıştım.
CHP’LİLER AHMET ATAÇ’DAN
SEÇİM KAZANMA DERSİ ALMALI
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, başkanlık koltuğunu AK Partili Tacettin Sarıoğlu’na kaptırdı. Ama o koltuğu yeniden kazanmak için de seçimlerden hemen sonra sanki çok kısa sürede yeni bir seçim varmış gibi çalışmaya başladı.
Kapı kapı gezdi.
Rastgele kapı çaldı, o haneye konuk oldu.
Kimisiyle çay içti, kimisinin sofrasına tanrı misafiri oldu.
Sonunda halkın gönlüne girmeyi başarınca, koltuğunu emanet ettiği Tacettin Sarıoğlu’ndan 5 yıl sonra tekrar aldı.
İşte Eskişehir’de CHP’liler Ahmet Ataç’ı kendilerine örnek almalı.
Birilerine çamur atmakla seçim kazanılmaz.
SAKALLI’YI ELEŞTİRECEĞİNİZE
ONUN YAPAMADIKLARINI ANLATIN
Erman Gölet, Burhan Sakallı’yı 10 yıl boyunca hizmet yapmadığı gerekçesiyle eleştiriyor.
Burhan Sakallı, Erman Gölet’i şantiyede otururken alıp tekrar Başkan Yardımcısı koltuğuna oturttu.
Yaklaşık 5 yıl birlikte görev yaptılar.
Burhan Sakallı, teknik adam olarak kendisine güvenerek teknik işleri verdi.
Kendiside üstlendiği görevini başarıyla yerine getirdi.
Zaman zaman ziyaretine gittiğimde odasındaki projeleri gördüğümde; bunlar hakkında bilgi istediğimde:
‘Bilgin olsun. Ancak Burhan Başkanla konuş açıklamayı ondan al’ demişti.
Bugün ise Burhan Sakallı’nın geçen 7 yıllık başkanlığı süresince özellikle Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer’in eleştirilerine ses çıkarmadığı gibi, üstelik kendiside eleştiri yapıyor.
İşte böyle olunca inandırıcıklarını yitiriyorlar.
CHP nasıl iktidar olur? Diye sorduğumda özellikle okurlarımdan gelen maillerden örnekler vermek istiyorum.
Ali Osman Dönmez:
1-Parti, kendini elit ve akıllı zanneden bir grubun elinde bir oraya bir buraya gidip gelmezse…
2-Önderine inanıp, Önderlerini her an değiştirmeye hazır durumda olmaktan vaz geçerse... Bu maddeyi ilçe başkanından tutup İl Başkanına kadar genişletirsek anlamlı olacak.
3- İlk maddeyle ilgili olarak, CHP Köylünün, işsizin ve işçinin isteklerini kavrayabilir ve yakın durmayı becerirse…
Fakat bunlardan önemlisi Sol Partilerin görmediği konular bizlere göre daha önemli ve seçim kazanma isteği bu maddeleri kesinlikle kabul ederek uygulamaya koymaktan geçiyor.
Kadir Koç: CHP ve Sol kendisini yenileyemediği gibi gündemi de okumaktan aciz. AKP iktidara geldiğinde plan ve projeleri hazırdı ve uygulamaya koydu. Solun böyle bir amacı bile yok. AKP yandaşına saygı duyarken CHP vurdumduymaz bir tavırla iş arayan partilisine ''burası İşçi Bulma Kurumu değil'' dedi. AKP şimdilerde işe girme yaşını 40 çıkararak o yaşlardaki mağdurlarını ya da yandaşlarına yer açmaya gayret ederken CHP ve Sol yine derin uykudalar.
Bunlar gerek Ulusal basında gerekse yerel basında hiç rastlamadığım buzdağının görünmez tarafı.
İşte sadece bu yüzden bile CHP iktidara gelemez.”
YILMAZ HOCA ADAY OLURSA NE ALA
YOKSA CHP’NİN İŞİ ÇOK AMA ÇOK ZOR
Cumhuriyet Halk Partililer her geçe yatağa yatmadan önce şu duayı yapmalılar:
‘Allah’ım sen Yılmaz Büyükerşen’e sağlık sıhhat ver. Sen onu bizim başımızdan eksik etme.’
Olur ya. Yılmaz Hoca üç-dört ay sonra;
‘Yeter artık ben yok um. Yoruldum. Kendi başınızın çaresine bakın’ diyecek olursa CHP ortada kalmış çil yavruları gibi dağılır.
Onları kolay kolay kimse toparlayamaz. Erman Gölet’in Odunpazarı Belediye Başkan hayali de başlamadan bitmiş olur.
ATAÇ’IN ŞANSI YÜKSEK
Eğer Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Tepebaşı İlçesi için yeniden aday gösterilirse seçilme şansı Odunpazarına kim aday olur bilemem ama, bana göre seçilme şanı Odunpazarından daha yüksek. Ahmet Ataç Tepebaşı halkının gönlüne girmiş bir isim.
9. YAŞIMIZ KUTLU OLSUN
Gazeteniz Anadolu dokuzuncu yaşına bastı. Artık delikanlı olmak üzere. 9 yıl önce sevgili Yılmaz Karaca ilk tohumu atmış ve filizlendirmişti. 6 yaşına kadar büyüttüğü Anadolu Gazetesi’ni ekonomik olarak kendisinden daha güçlü Özgür Fethi Demirdaş’a devretti.
Özgür Demirdaş, Anadolu Gazetesi’ni devraldıktan sonra ayakları yere daha sağlam basan Eskişehir’in en güçlü ve en çok satılan gazeteleri arasına sokmayı başardı. Bugün ise yaptığı tarafsız yayın ile Eskişehir’de büyük küçük herkesin elinde görmek Anadolu Gazetesini.
Özgür Fetih Demirdaş, Anadolu Gazetesi’nden sonra bir anlamda yazılı basından sonra gruba görsel basında katmak için uzun zamandan beri uğraş veriyordu. Hemen Anadolu Gazetesi’ni satın aldıktan sonra bünyesine ES TV’yi de katarak ES GROUP’un çatısına televizyonda sokmayı başardı.
Bende yaklaşık iki yılı aşkın süredir bu grubun içindeyim.
İyi ki de bu gruba katılmışım. Özgürce hem Anadolu Gazetesi hem de ES TV’de yazılarımı yazabiliyor, fikirlerimi beyan edebiliyorum.
Allah başta ES Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Fethi Demirdaş’a sağlıklı daha uzun ömür versin ki, ES TV, Anadolu Gazetesi ile ES Group’ün bünyesinde bulunan diğer işletmelerde uzun yıllar Eskişehir halkına hizmet versin.
ANNELER GÜNÜ HÜZNÜ
Kuşkusuz sevgilerin en hası, karşılıksız ve ölümsüz olanı annenin evladına duyduğu sevgidir Bir erkek olarak tatmadığım bu duyguyu tarif edebileceğimi sanmıyorum Annelik sevgisinin tariflere sığmayacak kadar engin ve yüce bir içeriğe sahip olduğunu söylemekle yetineceğim
Bu gün anneler günü Kimi için mutlulukların, kimileri için hüzünlerin, buruklukların yaşandığı bir gün Anneleri ve evlatları hayatta olanlar bilemez bu hüznü Anneler günü hüznü evlatlarını kaybetmiş anneler ve annelerini kaybetmiş evlatlar tarafından yaşanan kavurucu, isyan ettirici bir acıdır Yüreği bütün olan insanlar bu acıyı bilemeseler de çevrelerindeki bu tür insanlara saygı duyarlar Ama evladını yitiren analar ve annelerini yitiren evlatlar, anneler gününde bu ayrılığın ezici ağırlığını duyarak, geçmiş günlere anıların buruk tesellisine sığınırlar
Anneler gününde yüzlerinde gizlemeye çalıştıkları bu hüznün altında, yüreklerinde yeniden açılıp kanamaya başlayan yaranın dayanılmaz acısı vardır Sessizliklerinin altında gizlenen hıçkırıkları duyamaz, dalgın bakışlarının arkasındaki gözyaşlarına ellerinizle dokunamazsınız Onlar mutlu annelerin, coşkulu evlatların neşesine gölge düşürmemek için imkan olsa anneler gününde görünmez olmayı tercih ederler Hatta o günü hiç uyanmadan, hiç yaşamadan derin bir uykuda geçirmeyi isterler
Bu hüznü tatmadan önce ben de varlığını bilir, bu insanlara saygı duyardım Şimdilerde yüreği yanık bu insanların acılarını duyuyor ve anneler gününde annesi sağ olan evlatlara, öpülesi ellerini şefkatle uzatan annelere gıpta ile bakıyorum
Bir özlemin yanı sıra bir yargılama sürüyor içimde Şimdi aramızda olamayanlara yeterince saygı ve sevgi gösterebildim mi? Daha çok sevgi daha çok çiçek daha çok ilgi daha çok mutluluk her şeyin daha fazlasını veremez miydim?
Bu hüznü çekenlerin dertlerine derman bulmak artık mümkün değil Ama bu insanların hüznünden, hayatta olan anne ve evlatlara çıkarılacak binlerce ders var Çaresiz, birinden biri arkada kalacak ve bu acıyı tadacak Er ya da geç ana ve evlat birbirinden ayrılacaksa yaşarken bu anın kıymetini bilip zamanı iyi değerlendirmek, iyi anılarla hüznü karşılamak tavsiye edilecek tek şey olsa gerek
Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum Sevgi ve saygıların en hası sizlerin olsun