Dün peş peşe telefonum çaldı. Öğle saatlerinde önce CHP’li bir dost aradı. Her ne kadar fikirlerimiz ayrı olsa da bir birimizi severiz. CHP içerisinde etkin isimlerden birisi. Arkasından da AK Partili bir kardeşim aradı.
CHP’li dostuma hal-hatır sorduktan sonra konu belediye meclis üyeleri listelerine geldi. Listelerdeki isimleri ve sıralamaları nasıl bulduğunu sordum.
‘Sevgili Sadi Tepebaşı ile Odunpazarı Belediye Meclis adaylarını tek tek inceledim. Yarısı partili yarısı ise parti dışından. Tamam, parti dışından olmalı. Ancak yıllarını bu parti için vermiş insanlar nerede? Haziran ayında yarış başlatıldı. Parti yönetimlerinde olanlar istifa ettirildi. Siyaset Okulu gibi bir kurs düzenlendi. Bu kursa katılmayanlar aday yapılmayacak dendi. İnsanlar ceplerinden para harcayarak kursa katıldılar. Belediye Başkan adaylarının yapılacak olan anketler sonunda anketten kim çıkarsa aday yapılacağı sözü verildi. Sanki bunlar söylenmemiş gibi hareket edildi. Son dakika da belediye meclis üyeliği için başvuru yapanlar bile listelere yazıldı. Hani kursa katılmayanlar aday yapılmayacaktı? Hani anketten kim çıkarsa belediye başkan adayı o olacaktı? Bunların hepsi rüyamış! Rüyadan uyanınca gerçek olmadığını gördüm. Keşke rüyamda gördüklerim gerçek olsaydı’ dedi.
Sevgili dostuma bunların rüya değil gerçek olduğunu, ancak partililerin uyutularak rüya görmüşler gibi gösterildiğini, sadece kendisinin değil, 100’e yakın kişi haricinde tüm partililerin uyutulduklarını söyledim.
BENİM GİBİ GERÇEK
PARTİLİLER ARANMIYOR
Yukarıda da belirttim. Yıllarını CHP’ye vermiş. Sadece kendisi değil eşi, çocukları da CHP için hiçbir karşılık beklemeden koşturan sevgili dostum aynı zamanda bir aşiret çocuğu. Öz be öz Eskişehirli. Özellikle Seyitgazi yöresini çok iyi tanır.
Sevgili dostuma belediye meclis listelerinin dışında, seçim çalışmalarının nasıl geçtiğini, hangi bölgede CHP’yi daha şanslı gördüğünü sordum.
BÜYÜKŞEHİR VE
TEPEBAŞINI ALIRIZ
Cevap:
‘Beni bugüne kadar arayan soran olmadı. Ben kendi çapımda çalışıyorum. Seyitgazi’ye gidiyorum. Çifteler, Sivrihisar, Mahmudiye ilçelerini gezdim. Her gittiğim ilçede mutlak tanıdıklarım çıkıyor. Onlarla sohbet ediyor CHP’ye oy istiyorum. Benim bu ilçelere gittiğim mutlaka duyulmuştur. Buna rağmen arayıp soran olmadı. Ne Büyükşehir ne de Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adayları arayıp sormuyorlar. Mahallelere gidiyorlar; ‘sende katılır mısın’ diye soran yok. Sadece ben değil, benim gibi gerçek CHP’li pek çok dost da aranmıyormuş. Herhalde bizi gerçek CHP’li gördükleri için nasıl olsa onlar başka partilere oy vermezler. O nedenle aramayalım diye mi düşünüyorlar. Sana bir şey daha söyleyeceğim. Bundan adım gibi eminim. Yılmaz Hoca’nın rakibi yok. Yine 30 mart seçimlerinde oyları silip süpürür. Tepebaşında Ahmet Ataç’da öyle. Ama gel gelelim Odunpazarın’da Kazım Kurt’un çalışması CHP’lileri tatmin etmiyor. Hele hele yanında bir isim var. Aslen Eskişehirli de değil. Yılmaz Hoca’nın kuyruğuna takılmış gidiyor. Zaten o kişiyi görenler CHP’ye oy vermeyeceklerini söylüyorlar. Odunpazarını CHP kazanma şansını şahsen ben çok düşük görüyorum.’
Ben yorum yapmıyorum. Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum. Kazım Kurt kazanır mı? Kaybeder mi? O konuda benim tahminde bulunmam doğru olmaz. Ben sadece bir dostumun, hem de aşiret olan arkadaşımın yorumlarını yazdım.
Ak Partili dostum ile yapmış olduğum telefon görüşmesinde, onun anlattıklarını da yarın yazacağım.
‘SEYİTGAZİ’Yİ MHP ALIR’
Önceki gün MHP’nin geçen seçimlerde ikinci sıra milletvekili adayı olan Mehmet Emin Yeşil ve yanında MHP Seyitgazi Belediye Başkan adayı Salih Yıldırım ile karşılaştık Salı günü. MHP’nin İstiklal Mahallesi’ndeki seçim bürosuna gidiyorlarmış.
Pazartesi günü eski arkadaşlarımdan Mehmet Emin Yeşil telefon etmişti.
‘Sadi bugün Seyitgazi Belediye Başkan adayımız Salih Yıldırım’ın seçim bürosu açılışı var. Müsait isen seni de götüreyim’ dedi.
‘Mehmet bey rahatsızım. Grip oldum. Beni affet. Salih Başkana da selam söyle’ diyerek affımı istedim.
Salih Yıldırım’a Mehmet Emin Yeşil selamımı söylemiş. Salih Başkan beni görünce, ‘Sadi bey geçmiş olsun. Rahatsızmışsın. Yapabileceğim bir şey var mı?’ diye sordu.
‘Teşekkür ederim Salih Başkan. Doktora gittim. İlaçlarımı aldım. Bizim meslekte istirahat yok. Çalışmaya devam’ dedim.
Sonrasında, ‘Salih Başkan seçim bürosu açmışsın. Hayırlı olsun. Seyitgazi de seçim nasıl gidiyor. Kim kazanır?’ diye sordum.‘Kim kazanır diye sorman yanlış. Gelip görseydin seçim bürosunun açılışına katılanları. Seyitgazi’nin en az 25-26 köyünün muhtarı açılışa katıldı. Rakam vermiyorum. Çok kalabalık bir katılım vardı. Bugünün tarihini yaz. Bugünden söylüyorum. Seçimi ben kazandım.’
Ne diyelim. Hayırlı olsun. Kazanırsa kendisini kutlarım. Kaybederse de, ‘geçmiş olsun’ derim. Seyitgazili değilim, Seyitgazili de çok az tanıdıklarım var. Yolu açık olsun.