Çünkü CHP’ye yürekten bağlı, aktif yönetime hiç girmemiş, yönetim kademelerinden hep uzakta kalmış birçok isim bugün CHP’nin yerel seçim sürecinde izlediği politikayı çok sağlıklı bulmuyor. Hatta ve hatta kızıyor, kırılıyor.
Dün bu kızgınlıklarına sebep olan isimlerden biri Ayhan Kavas, gazetecilerle buluştu. Aday gösterildiği takdirde seçimin CHP adına kesin kazılacağını düşünüyor ki, yapacağı icraatları, projeleri anlattı. Tabi bunu yapmadan az önce biraz sohbet ettiği gazetecilerin fikirlerini de not aldı ve projelerini yazdığı deftere ekleyerek onları da sundu.
Bunda garipsenecek, CHP’lileri kızdıracak veya küstürecek bir şey yok diyebilirsiniz. Haklısınız.
CHP’lileri kızdıran şey zaten bu değil. Onlar Kavas’ın DSP’den CHP’ye geçiş sürecinde takındığı tavır ve yaptığı açıklamaları bir türlü kabul edemiyorlar. Kavas yaptığı açıklamaları savunurken şu örneği veriyor. “ Bir takımda oynayan futbolcu, başka bir takıma durum netleşmeden transfer olacağını, o an oynadığı takımdan gideceğini açıklar mı” İyi, güzel, hoş ve ilk bakışta aidiyet duygusunu, vefayı ön plana çıkaran bir savunma biçimi gibi gözüküyor bu cümle. Fakat örneği biraz daha açarsak olay değişiyor “O kulübün seni transfer eden Başkanı, Teknik direktörü, Kaptanı, takım arkadaşları başka bir takıma gitme kararı almışsa? Ve sen hala gitmeyeceğim diye direniyorsan o zaman tablo değişiyor” Zira DSP’den CHP’ye geçiş sürecinde yaşanan durum tam da buydu.
Bu sebeple Kavas CHP Meclis üyesi olsa da bugüne kadar CHP gömleğini pek oturtamadı üstüne. İl yönetiminin arasına pek karışamadı, dışarıdan bakanlar ve yıllardır tanıyanlar CHP’li bir isim gibi göremedi Ayhan Kavas’ı. Evet sosyal demokrat bir isim, belki CHP’deki birçok isimden daha demokratik veya daha aktif ama adaylık beklentisi için biraz erken bir adım attı.
Bir başka nahoş durumda Odunpazarı aday adaylarından ziyade onları destekleyenler arasında yaşanan sosyal medya savaşı.
Özellikle Kavas ve Gölet destekçileri, aday adaylarının seçim çalışması için açtığı internet sayfalarında nahoş ifadelerle sürekli kavga halinde. Kavas bu durum bizim kontrolümüz dışında gelişiyor, biz tüm aday adayları el ele, kol kolayız, seçim bittiğinde de öyle olacağız dese de, destekçilerin bu tutumu işin realitesindeki birlik mesajlarının sadece söylemden ibaret olduğu anlamına geliyor.
Öte yandan aslında bir aday adayını destekleyen herkesin aynı partiye gönül verdiklerini söylemesi ve o partiden aday adayı olan başka bir isme dair nefret ve hakarete varan söylemleri de düşündürücü.
Demek ki CHP’liyim ama benim desteklediğim aday olmazsa CHP’ye oy vermem zihniyetiyle sosyal demokratım diyenler, aslında demokratik olmadığı yönünde eleştirdikleri rakiplerinden daha anti demokratikler. Benim bundan anladığım mesaj bu.
O yüzden zaman zaman benimle bu konularda dertleşen dostlarımı haklı bulduğumu ve bu bakış açısı değişmedikçe, tüzük değiştirmenin ya da eğitimlerin CHP adına sağlıklı sonuçlar vermeyeceğini görmenin de çok zor olmadığını belirtir, yarışması arkadaşlara başarılar dilerim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...