CHP’li vekillerden iç cepheye destek!

TBMM’nin yeni yasamı yılının açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıktığı anda geçen yılların aksine bu kez CHP’li milletvekilleri ayağa kalktı…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in talimatıyla CHP’li vekiller Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’e giriş yapmasıyla ayağa kalktı. Bazı milletvekilleri genel kurula katılmazken, 5-6 milletvekili de ayağa kalkmamayı tercih etti…
CHP’li vekiller daha önce Erdoğan Meclis’e giriş yaptığında ayağa kalkmıyordu. 5 yıl sonra bu durum tersine dönmüş oldu.
Doğrusuna da yapmış oldu! Vatandaş da CHP’den bu tavrı bekliyordu. Peki CHP neden bu tavrını değiştirdi…
Birkaç gün önce BM toplantısı için ABD’de bulunan Erdoğan orada yaptığı konuşmada daha önce yaptığı konuşmasının tekrarını yaptı:
-İç cephe!
Erdoğan şöyle demişti:
- Zorluk mu var, aşarız. Sorun mu var, çözeriz. Sıkıntı mı var, birlikte üstesinden geliriz. Düştük mü, birbirimize tutunur yeniden kalkarız. Renklerimiz, şeklimiz farklı olabilir ama bir araya gelir en eşsiz motifi oluştururuz. İşte iç cephemizi çökertmeyi amaçlayanların odaklandığı yer bu ruh. Bu ruhu paramparça etmeye çalışıyorlar. Bir daha birbirimize tutunmayalım. Kendi kapsüllerimizde herkesten ayrı köşelerde ömür tüketip, yok olalım istiyorlar. Biz bunlara bu fırsatı da kesinlikle vermeyeceğiz.



Meclis’teki CHP’nin tavrı, Erdoğan’ın bu sözlerine destektir. İç cepheyi sağlamlaştırmaktır…
AK Parti ve CHP cephesinde yangına körükle gitmek isteyen, kutuplaştırmayı en üst seviyeye çıkartmak isteyen kesimler var.
Coğrafyamız ateş çemberi, Balkanlar, Ortadoğu ve Doğu Avrupa savaş halinde! Türkiye bu çemberin dışında ancak iç cephesini kuvvetlendirerek kalabilir.
TBMM’de vekillerin ayağa kalkması en azından dışarıya karşı verilmiş bir “iç cephe” mesajıdır…
 

ATATÜRK NE DEMİŞTİ

 
İç cephe konusunu ilk kez Atatürk Nutuk’ta yazmıştı…
O bölümü birlikte okuyalım…
-Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği cephedir. Dış cephe, doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silâhlı cephesidir. Bu cephe sarsılabilir, değişebilir, mağlûp olabilir; fakat bu durum, hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti tutsak ettiren, iç cephenin çökmesidir.
-Bu gerçeği bizden daha çok bilen düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar başarılı da olmuşlardır. Gerçekten “kaleyi içinden almak”, dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu amaçla şahıslarımıza kadar temasa gelebilen bozguncu mikropların, araçların varlığını iddia etmek doğrudur.
-Meclis’in düşünüş biçimi, çalışması, vaziyeti, düşmana ümit verici olmadıkça iç ve dış cephelerimizin yerinden oynamasına olanak ve olasılık yoktur...
Son cümle, CHP’li vekillerin neden ayağa kalktığını açıklamaya yetiyor da artıyor bile…
 

ÖLDÜKTEN SONRA BİLE!

 
Ali Arıcan, emekli muhasebeci…
2018 yılında 67 yaşındayken yaşamanı yitirdı.
Ölmeden önce yakınlarına şu vasiyette bulunuyor:
-Bedenim kadavra olsun!
Arıcan’ın vefatının ardından ailesinin oluruyla cenazesi Tıp Fakültesi Anatomi anabilim dalına bağışlandı…
6 yıl boyunca Tıp Fakültesi’nde10 bine yakın öğrenci kadavra üzerinde eğitim aldı.
6 yılın sonunda Ali Arıcan’ın cenazesi ailesine teslim edildi ve törenle defnedildi…
Ülkemizde yeterince kadavra bağışı olmadığı için yurt dışından getirilme yoluna gidiliyor. Bir kadavranın maliyeti 20 bin dolar…
…/…
Öldükten sonra bile eğitime böylesine destek veren insanların olması ne güzel!
 

SEÇİMİN İŞARETİ!

YSK’nın 4 bin ton filigranlı oy pusulası kâğıdı, bin ton da filigranlı oy zarfı kâğıdı almak için ihale açtığı belirtildi.
Pusulalar 8 ay sonra teslim edilecek.
…/…
Bunun anlamı şu…
1-2 yıl içinde seçim yada referandum olacak! Bu ihaleyi bir işaret sayabiliriz!
 

İLETİŞİM MALİYETİ!

Bir ailenin aylık iletişim maliyetleri yüzde 300 zamlandı.  İnternet faturaları neredeyse ikiye katlandı. Bu zamlarla Türkiye dünyanın en yavaş internetine sahip ancak bedeli yüksek ülkelerden biri oldu.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Hiçbir vatandaş diğerini satın alabilecek kadar zengin, diğeri de kendini satacak kadar fakir olmamalıdır. Jean Jacques Rousseau | Toplum Sözleşmesi

GÜNÜN KARİKATÜRÜ