Alpu'ya kurulması planlanan ihtisas Organize Sanayi Bölgesi gündemi meşgul ediyor
Alpu'ya kurulması planlanan ihtisas Organize Sanayi Bölgesi gündemi meşgul ediyor. Konunun taraflarından biri olan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş'ı ES TV ekranlarında dinleme şansı yakaladık. Meslektaşlarım Melten Karakaş Kaya ve Ali Baş'ın sorularını yanıtlayan Kesikbaş gelişmeleri değerlendirdi. Şimdi anlaşılıyor ki, Alpu'da bulunan URAYSİM tesislerinin hemen yanı başında orta büyüklükte bir organize sanayi bölgesi kurulması gündemde. "Orta boy" dediysek biraz açalım; burası yaklaşık 3 bin dekar genişliğinde olacak. Elbette yeni fabrikaların açılması demek, yeni iş imkanları demektir. Milletçe ne kadar inşaat ihalesi açarsak o kadar fakirleşiyoruz. Ne kadar fabrika açarsak da o kadar zenginleşiriz. Her halde şu son 20 senelik süreç değerlendirildiği zaman Atatürk'ün, "Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yolları aramayı itiyat haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hüriyetlerini ve daha sonra istikballerini kaybetmeye mahkumdur" sözünü daha iyi anladık. Dolayısıyla ESO'nun girişimlerine şapka çıkartıyorum. Ancak üretmenin ve para kazanmanın tek yolu sanayi yatırımları değil. Tarım ve hayvancılıktan ve hatta turizmden de ciddi paralar kazanmak mümkün. Üstelik sanayii dağın başında da yapmak mümkün ancak tarım ve hayvancılığın her yerde yapılmayacağını unutmamak lazım. Şimdi bir mera alanını sanayi tesislerine ayırırsak, "Et neden pahalı?" diye hayıflanma hakkımız olmaz. Üstelik URAYSİM'in az kuzeyine, dağlık hazine arazilerine ve istimlak bedeli de ödemeksizin bir ihtisas organize sanayi bölgesi kurmak mümkün. HasanbeyLojistik Merkezindeki her şeyi tamamlanmış ve bedavaya geçilecek yerden bahsetmiyorum bile... Bu arada CHP'li Alpu Belediyesi'nin de bu mera alanını OSB'ye çevirmek için pek bir istekli olduğunu hissediyoruz. Açıkçası ben Gürbüz Güller'in yerinde olsam, ben de pek hevesli olurdum. Bildiğiniz gibi Alpu Belediyesi'nin borçları gırtlağa dayanmış durumda. Bu merayı OSB yapıp şöyle bir kaç on milyon lirayı belediyenin kasasına indirseler çok mutlu olurlar. Ancak bunun için mera alanlarını sanayi tesislerine çevirmek düpedüz tamahkarlıktır. Eskişehir halkı Alpu Ovası'na gözü gibi baktı. İster AK Partililer gelip termik santral kurmaya kalksın, ister CHP'li Alpu Belediyesi meraları satışa çıkartsın fark etmez. Bu halk Alpu Ovasını geçmişte korudu, gelecekte de koruyacaktır.
Umut da var tehlike de
Kırkalı 91 yaşındaki Kamil Taşçıoğlu Dedemiz, koronavirüsü yenerek sevenlerini mutlu etti. Kamil Dede'nin fotoğrafını görünce "Dede seni gören gençler utansın" diyesimiz geldi. "Şükür Allah'ıma iyi olduk" diyen Kamil Dede, gençleri uyarmayı da ihmal etmedi. "Lütfen herkes maskesini takıp önlemini alsın. Kimse 'bana bir şey olmaz' demesin. Bu süreci birlikte aşacağız. Bu virüs genç, yaşlı dinlemiyor. Lütfen herkes tedbirlere uysun" diyen dedemize kimse itiraz edemez herhalde. 91 yaşındaki Kamil Taşçıoğlu'nun hastalığı yenmesi umutlarımızı artırdı. Ancak umudumuzu yükselten vakaların yanında kötü gelişmeler de oluyor. Eskişehir'de günlük vaka sayısının bin rakamını aştığını duyuyoruz. Tabii ortada 'Resmi rakam' diye bir şey yok. Ancak durumun hiç de iyi olmadığını şöyle bir çevrenize bakarsanız anlarsınız. Salgın hastalık hiç olmadığı kadar tehlikeli bir duruma geldi. Daha önce bir kere dikkatli davranıyorsanız, şimdi 3 kere dikkatli olun.