CHP'li 11 belediye başkanı belirli aralıklarla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunuyor. Son olarak başkanlar Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir araya gelerek turizm ve deprem konularını görüştü.
Bu tip toplantıların faydalı olduğunu düşünüyorum. Belediye başkanlarının bir araya gelerek birbirleriyle deneyimlerini paylaşmaları iyi bir şey. Dahası yeni görüşler geliştirmek, bazı işbirliklerinin önünü açmak da mümkün. Keşke Sayın Cumhurbaşkanımızın 31 Mart'tan sonra verdiği normalleşme sözü yerine getirilseydi de yalnız CHP'li değil, bütün belediye başkanları bir araya gelseler... Hatırlarsınız ilk ve son kez Sayın Cumhurbaşkanımız Ankara'daki Saray'ında CHP'li belediye başkanlarını ağırlamıştı. Hani şu İmamoğlu'nun – tesadüf işte – sandalyesinin kırıldığı toplantı. O toplantıda Cumhurbaşkanımız bütün belediyelere eşit mesafede olacağını açıklamıştı. Üzerinden 2 sene geçti...
Her neyse...
Öte yandan ben, CHP'li belediye reislerinin bir araya gelmesinin bir de "Gövde Gösterisi" yapma boyutu olduğunu düşünüyorum. Özellikle üç belediye başkanı var ki, bu isimler doğal Cumhurbaşkanı adayları. İstanbullu Ekrem İmamoğlu, Ankara'dan Mansur Yavaş ve Eskişehir'in Yılmaz Büyükerşen'i...
Böyle olunca da basının gözü – doğal olarak – bu üç ismin üzerinde yoğunlaşıyor...
Toplantıdan sonra sosyal medya hesaplarından bir açıklamada bulunan Yılmaz Büyükerşen, birlik ve beraberlik içinde hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti.
Bu arada mevzubahis toplantıya Muğla Belediyesi'nin ev sahipliği yaptığını hatırlatalım. CHP'li belediyeler her toplantıyı içlerinden birinin ev sahipliğinde yapıyor. Bir nevi 'Sıra Gecesi' gibi anlayacağınız.
Çok merak ediyorum, CHP'nin büyükşehir belediyelerini ağırlama sırası Eskişehir'e ne zaman gelecek? Basın olarak o gün işimiz başımızdan aşkın olur, muhtemelen uyku bize haram olur. Ancak yine de bir Eskişehirli olarak ev sahipliği yapmaktan keyif alırız.
Piyasalarda yaşanan çöküşü "Kara Pazartesi" olarak tanımladık. Ekonomide bazen olağanüstü krizler olur ve genellikle krizin olduğu günün başına bir "Kara" kelimesini getirir manşeti atarsın; "Kara Pazartesi..."
Ancak bizim memlekette krizler o kadar çoğaldı ki "Kara Pazartesi" denildiği zaman, "Hangi Kara Pazartesi?" diye soruyoruz kendi kendimize... Maşallah o kadar berbat bir ekonomi yönetimimiz var ki, yılda üç veya dört tane kara pazartesimiz, salımız, çarşambamız, perşembemiz ve cumamız oluyor. Neyse ki hafta sonu para piyasaları açık kalmıyor. O yüzden elimizde bir tek AK Cumartesi ve AK Pazarlarımız kaldı. Hayır hafta sonu para piyasaları açık olsa, o günlere de bir mali kriz sıkıştırmayı beceririz.
Vizyonu kasaba siyasetini geçemeyenlerden cumhurbaşkanı olurmu?
Sevgili yazar bey bahsettiğiniz belediyelerin halka hizmet için yaptığı faaliyetler den de bahsedin varsa yazılarınızda sandelye kirildiysa hırsızın hiç mi suçu yok
Hocam bu kadar ovdugunuz CHP'li belediyelerin vatandaşa hizmetleri nide yazın okuyalım varsa
heykel - opera - senfoni - plaj. konser.
Evet bu saydiklarun halkın karnını doyuruyor