Dün yaşı benden küçük, ancak hayat tecrübesine bakıldığında yaşının üzerinde olan Çerkez bir kardeşim ile yaklaşık yarım saat sohbet ettik.
Şimdiye kadar kaç kez karşılaştıysak, hep ayaküstü kısa kısa sohbetler yaptık. İlk kez çalıştığı kurumda karşı karşıya gelince kahve içmeye davet etti.
Kahveler pişerken başladık sohbete. Daha doğrusu Erman Gölet’in Odunpazarı Belediye Başkan adayı olup olmayacağından konu açıldı.
DÜĞÜNLERDE SİLAHLA ATEŞ EDİLMESİ YASAKLANDI
Cuma veya Cumartesi günü bir mekanda Eskişehir’in ileri gelen ve sözleri dinlenen Çerkez ağaları bir araya gelmişler. Ondan bundan konuşurken ilk önce son yıllarda çok sık gündeme gelen, havaya sıkılan kurşunların can yakması gündeme gelmiş. Çerkez ağaları, artık özellikle açık havada yapılan düğünlerde silahlarla havaya ateş edilmesini yasaklamışlar.
‘Açık hava düğünlerinde havaya sıkılan kurşunların sekmesi sonucu canlar yandı, sakat kalanlar oldu. Sanki sadece Çerkezler silah kullanıyor, düğünlerde tabancalarını ateşliyorlar diye bir algı yaratılmış. Bu sadece Eskişehir’de değil. Türkiye’nin her bölgesinde böyle algılanmış. Bu nedenle artık Çerkez düğünlerine kesinlikle silahsız gelinecek. Unutmuş veya bırakabilecek yer bulamayarak düğüne silahla gelenler kesinlikle silahını kullanmayacak. Eğer kullanacak olursa önce ikaz edilecek. İkaza rağmen kullanmaya devam ederse derhal düğünden uzaklaştırılacak. Düğün sahipleri de davetlilerini havaya ateş etmemeleri konusunda uyaracak. Uyarmadığı takdirde, düğünde silah kullanılması halinde düğün sahibi uyarılacak. Uyarıya rağmen silahlar susmuyorsa, o zamanda düğün dağıtılacak.’
Doğrusu hiç hoşlanmadığım, bir tek el bile havaya ateş edilse de o düğünden apar topar kaçarım. Hele hele birde alkol varsa o düğünde, alkolün etkisiyle kendinden geçen magandaların, havaya ateş edeceğim derken sağında solunda oturanları vurduğunu gördüm, bizzat yaşadım. Yıllar önceydi. O günden beri sokak düğünlerini pek tercih etmem. Özellikle kırsaldaysa.
evlerde ve mezarlıkta
yemek dağıtılmayacak
Çerkez ağalarının bir araya gelmişken aldıkları bir başka karar da, özellikle evlerde ve mezarlıklarda cenaze sahibinin yemek dağıtması.
“Cenaze evi zaten acılı. Evde acı ve bir telaş var. Bu telaş varken bir başka telaş daha yaşanıyor. Bir taraftan cenazenin kaldırılması telaşı sürerken, bir taraftan da ev sahipleri cenazeye gelen misafirlerin karnını doyurmak için yemek yapma telaşı içine giriyorlar. İki ayakları bir pabuca sığdırmaya çalışıyorlar. Veya mezarlıkta cenazeye katılanlara pide-ayran dağıtma telaşı yaşanıyor. Bu belki örf ve adetlerimizden gelen bir gelenek. Ancak bugüne kadar bu gelenek hep cenaze evini rahatsız etmiştir. Cenaze evine gelenler yemek için değil cenazeyi kaldırmak için geliyorlar. Zaten cenazeyi evden alıp camiye, oradan da mezarlığa götürmek. Gömmek en fazla iki saat sürüyor. İki saatte de açlıktan kimseye bir şey olmaz. Cenaze evlerindeki ve mezarlıktaki yemek olayı kaldırılsın.”
Buda doğru bir karar. Yıllardır süren bir adet veya gelenek, gerçekten cenaze evindeki telaşın üzerine bir telaş daha ekliyor. Cenaze sahipleri yaşadıkları acıyla bir taraftan cenazenin kaldırılması için koşuştururken, bu telaş yetmezmiş gibi birde cenaze evine gelenlerin karınlarını doyurmak için koşuştururlar.
Çerkezlerin aldıkları bu iki kararların, önce Eskişehir’in tümünde, Eskişehir’in tümüne yayılmasından sonra yakın bir gelecekte de Türkiye genelinde de uygulanacağına inanıyorum.
ÇERKEZLER ERMAN GÖLET’E DESTEK
Erman Gölet’in babası Mihalıççık’lı, annesi ise Çerkez. Bu nedenle Çerkezler Odunpazarı Belediye Başkan adayı olması halinde Erman Gölet’i destekleme kararı almışlar. Eğer Gölet, CHP’den Odunpazarı Belediye Başkan adayı gösterilmez ise, yeni bir değerlendirme yaparak kime destek vereceklerini belirleyeceklermiş. Tepebaşı’nda ise Çerkez kökenli olan Murat Sanlar MHP’den Belediye Başkan adayı gösterilmesi halinde MHP’yi destekleme kararı almışlar.
*-******
KAZIM KURT’A YAKIŞMADI
Kazım Kurt’u yaklaşık 30 yıldır, belki daha uzun zamandır tanırım. Gerçekten Eskişehir aşığı. Eskişehir’in gelişmesi, kalkınması ve Türkiye’de örnek illerin başında gelmesini ister. Milletvekili olarak da TBMM’de soru önergeleri vererek Eskişehir’e daha fazla yatırımım yapılması için iktidar partisi milletvekilleri gibi koşturduğunu biliyorum. Bu nedenle kendisini takdir ediyorum.
Ancak, Eskişehir’in en önemli kama kurumu olan TÜLOMSAŞ konusundaki düşünceleri başta beni olmak üzere hemen hemen tüm Eskişehirlileri üzdü.
Yıllardır TÜLOMSAŞ zarar ediyordu. Geçmişteki genel müdürler çok iş yerine çok laf ediyor, ancak yılsonunda baktığımızda yaptıkları önemli iş yoktu.
Son yıllarda özellikle Hayri Avcı’nın Genel Müdür olmasıyla TÜLOMSAŞ içerisinde var olmayan uyum ve hayal edilip de hayata geçirilemeyen projeler tek tek hayata geçmeye başladı. Yeniden vergi rekortmenleri arasında yerini aldı.
Genel Müdür Avcı ile TÜLOMSAŞ’taki mühendisler, teknik adamlar ve işçiler,’Gereken destek verilmesi halinde Tank’ta, Hızlı Tren’de, Tramvay’da üretebiliriz’ diyorlar.
Bir işe başlamadan o işin yapılabileceğine inanmak, başarmanın yarısıdır. Ne diyor Genel Müdür Hayri Avcı: ‘Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasındayız’. Doğru. Sayın Kurt’un gözünden kaçtı herhalde bu. İnternette araştırırsa görecektir.
TÜLÖMSAŞ’ı küçümsemeyelim. İktidarda, muhalefette destek vermeli. Böylelikle TÜLÖMSAŞ’ı daha da büyütürüz.
Bir Eskişehir çocuğu olarak, birçok Eskişehirlinin ekmek kapısı olmuş, halende olmakta olan TÜLÖMSAŞ’ı küçümsemesini Kazım Kurt’a eski bir dost, arkadaş, Eskişehir’in yerlisi olarak doğrusu yakıştıramadım.
*-*******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...