Celalettin Kesikbaş: Eskişehir’de göçten korkanlar var!

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş şu sıralar pek bir gündemde, öyle değil mi?

12 Ocak 2021 09:44
A
a
Sütiş Eskişehir
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş şu sıralar pek bir gündemde, öyle değil mi?
 
*
 
Öyle.
 
*
 
Dolu dolu gündemde hem de!
‘Dolu’dan kastım, toplumun her kesimi, Kesikbaş’ın çıkışları karşısında görüş beyan ediyor.
Haklı bulan da var.
Haksız olduğunu düşünen de.
 
*
 
Fakat şu bir gerçek ki, Başkan Kesikbaş, bugüne kadar ‘cıs’ olarak nitelendirilen ‘şeyler’in üzerine su döküyor ve “cıs değil, konuşacağız!” diyerek o ‘şeyler’i kamuoyunun önüne ‘şak’ diye atıyor.
 
*
 
Eh, haliyle, bu tavır soğuk duş etkisi yaratıyor.
 
*
 
Otomotiv sektörünü niçin kaçırdık?
Mobilya sektörünü niçin kaçırdık?
Çevre yolu niçin yapılmıyor?
Eskişehir’in ekonomisinin büyümesi niçin engelleniyor?
URAYSİM’in Eskişehir’den kaçmaması niçin birilerini üzüyor?
Raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi projesi niçin siyasallaştırılmak isteniyor?
 
*
 
Bunlar Kesikbaş’ın sorduğu sorular.
 
*
 
Köhnemiş zihniyet…
Küçük olsun benim olsun hastalığı…
Güzel Eskişehir’deki olmazcılar…
Taht savaşları…
Her projeyi politik zemine çekenler…
 
*
 
Bunlar da, yine Kesikbaş’ın, ‘anlayana sivrisinek saz’ minvalindeki çıkışları.
 
*
 
Aslına bakılırsa bir çıkış daha yaptı Kesikbaş, fakat pek fazla oralı olunmadı!
Ya da ‘her zamanki taktik uygulanarak’ duymazlıktan ve görmezlikten gelindi.
 
*
 
Yok, hayır!
Bu sefer olmaz.
Duyalım, görelim.
Bununla beraber tartışalım.
Yanlışsa, yanlış deyip Kesikbaş’a acımasızca yüklenelim.
Değilse, o zaman hakkını da verelim.
 
*
 
Demografik yapıyı bozmak istemeyenler var!
Demografik yapı bozulduğu takdirde, Eskişehir’de iktidarını düşürmekten, söz söyleme ve diktayı kabul ettirme nüfuzunu kaybetmekten endişelenenler var!
Bu anlamda Eskişehir ekonomisinin-sanayisinin asla ve kata büyümesini istemeyenler ve dahi, büyümesi ihtimaline karşı engelleme faaliyetleri içerisine girenler var!
 
*
 
İşte, Kesikbaş’ın görmezden gelinen son çıkışının meali, aslında bu.
 
*
 
Bu noktada, sözü, Celalettin Kesikbaş’a bırakıyorum.
Diyor ki Kesikbaş:
 
‘KABİLİYETSİZ VE YETENEKSİZ BİR BELEDİYE GÖÇTEN KORKAR’
“Kabaca bir hesap yaptım. Özellikle pandemi sürecinde Eskişehir’in aylık 350-400 milyon TL civarında bir ekonomik kaybı var. Bunun kelebek etkilerini de koyarsak eğer, bizim aylık 1 milyar TL civarında ekonomik küçülmemiz var. Şimdi bu eksende baktığımız zaman kent olarak fakirleşiyoruz. İşte burada, pozisyonlanması gereken konu, üretim. Ve insanlar diyorlar ki, Eskişehir’de üretim güçlenirse, sanayi güçlenirse, bizim söz söyleme hakkımız azalır. Bir kere böyle bakan bir kesim var. İkincisi de, diyorlar ki… -Bakın ben birde Eskişehir’de bu konularla ilgili çokça kitap da okudum.- Şimdi diyorlar ki: Göç artar. Yılmaz Büyükerşen’in düşüncelerinin yer aldığı ‘Zamanı Durduran Saat’ kitabını da okudum. Mesela o kitapta diyor ki, ‘göçten korkmamak lazım’ diyor. ‘Kabiliyetsiz ve yeteneksiz bir belediye göçten korkar’ diyor. ‘Önemli olan göçü yönetmektir’ diyor o kitapta. Çok doğru bir söz. Eskişehir’de göçten korkanlar var. Söz sahibi olma yetkinliğimiz azalır, düşüncesinde olanlar var. Ya da ne bileyim, sanayi büyürse rekabet doğar ve ücretler artar, eleman bulamayız diyen bir kesim var. Demografik yapıyı bozmak istemeyenler var, küçük olsun benim olsun diyenler var. Bakın bunlar benim Eskişehir’de gördüklerim ve okuduklarım sonrası ortaya çıkan görüşler.
 
İNEGÖL 1 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPMIŞ
Bakın ben birçok insanla da konuşuyorum bu konularla ilgili. Mustarip olan çok fazla. Diyelim ki üniversite öğrencilerinin gelmemesi ile turizm gelirlerinin ortadan kalkmasından en çok kim etkileniyor? Esnaf etkileniyor, halk etkileniyor. Yani o nedenle ben hep şunu söylüyorum: Ben işe siyasi yönden bakmıyorum, sanayi ve üretim penceresinden bakıyorum. Mesela zamanında yapılması zorunlu olan bir hareketti; Baksan’dan mobilyacıları çıkartıp Eskişehir’de aynı İnegöl modeli gibi Çukurhisar’a doğru 8-10 milyon metrekarelik çok güzel yerler var orada, hem de kırsala doğru. Şimdi düşünsenize oraya bir mobilya merkezi yapılacaktı. İşte ön tarafında şovrumlar, orada bir mobilya ihtisas bölgesinin oluşturulması çok kıymetli olurdu. Ama olmadı. Şimdi bugün İnegöl’e geçerken göğüsleri kabara kabara tabela asmışlar. Tabelada, ‘yıllık 1 milyar Dolar ihracat yapıyoruz’ yazıyor. Baktığınız zaman binlerce fabrika, orada binlerce şovrum görüyorsunuz. Eskişehir bunları kaçırmadı mı? Kaçırdı. İşte bu nedenle zamanında hareket etmek gerekiyor. Bakın URAYSİM ve raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi projesi de böyle. Zamanında almadığınız her karar, sonunda size ah vah dedirtir ve sizi ağlatır. Bu sefer ağlamayalım. Ve bakın, ben bunun şahsen vebalini almak istemiyorum. Bu iş olmasa da, en azından 5 sene sonra 10 sene sonra ‘ben bunu söylemiştim, bunun mücadelesini vermiştim’ derim. Ama bu bir vebaldir.
 
‘UYAN ESKİŞEHİR!’
Zamanında mobilya sektörüyle ilgili yatırım yapılmaması, onların düzgün bir şekilde yeni alanlara taşınmaması, fabrika ve şovrum alanlarının kentin batısında, Bursa yolunda oluşturulmaması sebebiyle maalesef bugünlere gelindi. Bakın ben gerçekten üzülüyorum. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, bir şeyler anlatmaya gayret ediyoruz. En azından, ‘Uyan Eskişehir’ demeye çalışıyoruz. Gerçekten uyanın, gerçekten sıkıntılarımız var. Yani diyorum ki, zamanında mobilya sektörünün başına gelenler, otomotiv sektörünün başına gelenler, raylı sistemlerle ilgili başımıza gelmesin. Ben bu riski görüyorum. Bu riski gördüğüm için de bas bas bağırıyorum. Bu söylediklerim tartışılabilir, tartışılmalıdır da, bizim her söylediğimiz doğru olmayabilir; burada önemli olan yapıcı olmak. Ben bunun savaşımını yapacağım. Çünkü ileride bir sanayi odası başkanı olarak ‘niye bununla ilgili uğraşmadın ve koşturmadın’ şeklinde bana kimsenin söz söyleme hakkı olsun istemiyorum.”
 
*
 
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın görmezden ve duymazdan gelinen çıkışını, kendi ifadeleriyle okudunuz
Demografik yapı, diyor.
Göç, diyor.
Nüfusta yaşanacak bir nitelik-nicelik değişiminden ciddi anlamda korkanlar olduğunun altını çiziyor.
Bu durumun sanayinin, dolayısıyla şehir ekonomisinin büyümesine bir engel olduğuna vurgu yapıyor.
Devamında ise Eskişehir ekonomisinin küçüldüğüne, bunun esnafı zor durumda bıraktığına, vatandaşı fakirleştirdiğine, ekonomik-siyasi sermayenin küçük bir grupta toplandığına ve o grubun şehir üzerinde her anlamda hakimiyet kurduğuna dikkat çekiyor.
 
*
 
Öyle mi gerçekten?
Tartışalım bunu.
Halının altına süpürmeyelim.
Görmezden gelmeyelim.
“Ay, ben duymadım” demeyelim.
 
*
 
Her birimiz, çevremize anlatalım ve fikrini alalım.
 
*
 
Altın sözcük: Tar-tı-şa-lım.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
HASAN TUTUCU 9 Mart 2022 14:03

İŞ İŞTEN GEÇMEDEN TARTIŞALIM

1 1 Cevap Yaz
HASAN TUTUCU 24 Aralık 2021 13:33

GÜZEL BİR TESBİT TARTIŞILMALI TARTIŞMAKTAN KORKMMAMALI

2 1 Cevap Yaz
Uretim 12 Nisan 2021 10:45

Eskisehir kalabalık iş istiyoruz.Göç istemiyoruz gençlerimiz işsiz zaten Şehrimizde

2 9 Cevap Yaz
Hakan 15 Ocak 2021 16:35

Eskişehir göç almasın.İnsanlara doğdukları yerlerde iş imkanı yapın.Yeter artık bu kadar göç.

5 10 Cevap Yaz
Hakan narlı 12 Ocak 2021 13:20

Bir tane babayiğit çıkıpta kardeşim belediyelerle merkezi yönetim iş birliği yapmıyor diyemiyor .

8 13 Cevap Yaz
Ahmet Sayın 12 Ocak 2021 11:57

İhracat yapmak için showroom' a değil, web tasarımı, e- ticaret, tasarım ürünlerin geliştirilmesi ve bunların tanıtılması, nanomalzemelerin geliştirilmesi gibi artık çağıngerekleri yerine getirilmelidir. Yurtdışındaki firmalardan kaç tanesi İnegöl mobilyaların şovrumda görmüştür? Biz İtalya' dan mobilya almak istesem İtalya'ya gitmek zorunda mıyız? İsim vermiyorum ama birfirma internet yoluyla Türkiye' bin her tarafına mobilya göndeyor. Eskişehir'dede ofisleri var. Başkan Ticaret Odası başkanıylabirlikte bu doğrultuda düşünürse daha iyi olur

3 13 Cevap Yaz
Günaydın 12 Ocak 2021 11:50

Kesikbaş büyümeyi sadece kasayı doldurmak olarak düşünüyor belliki. Ömer Zeydan’ın açıklamalarını, dünyanın en zengin ülkelerinden Katar’ın açlıkla karşı karşıya kaldığı hakkındaki sözlerini dinlesin. Demografik yapı tek başına değişmez. Sanayi devi Almanya’nın bir milyon üzerinde nüfusu olan sadece 4 şehri var. Ülke nüfusu bizimle aynı. En büyük şehirleri Berlin 3,4 milyon nüfuslu. Neden bu adamlar 20 milyonu bir şehre yığmamışlar? Her ne kadar saygı duysam da bir Eskişehir li olarak göç almayı tabiki ben de istemem. İçecek suyumuz bile yok. Şu anda mesela gözlerinizi kapatın ve Eskişehir nüfusunun 2 milyon olduğunu düşünün bakalım sayın Kesikbaş, ne göreceksiniz?

2 20 Cevap Yaz
Eskişehirli 12 Ocak 2021 11:35

Kentsel gelişme yani Çukurhisar yönüne Mobilya merkezi ve showroom yapılması vb.yerseçimi kararları ve göç sorunlarının uzmanlara bırakmasında yarar var. Ayrıca pandemi döneminde de gayet iyi anlaşılmıştır ki bina veya başkanın deyişiyle showroom yapmak bir sektörü geliştirmek için yeterli olmadığı pandemi döneminde, ekonomik sıkıntılar nedeniyle birçok binanın boşaltılmasıyla daha iyi anlaşılmıştır. Cemalettin Sarar’ın Ticaret Odası Başkanı olduğu dönemde mobilya sektörünün gelişimi ve sorunlarının çözümü için bir ortak akıl ve stratejik planlama geliştirme toplantısı yapılmıştır. Acaba daha sonra gelen oda yöneticilerinin bu toplantı sonuçlarından haberi var mıdır ve bu sonuçlardan yararlanarak bir uygulama yapılmış mıdır?Bu nedenle bakış açısının değiştirilmesi, öncelikle tasarıma ve AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi, farklılık yaratılması gerekir. Ayrıca artık e ticaret, pazarlama yöntemlerinin geliştirilmesi için kafa yorulması gerekmektedir

0 11 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi