Görüşler
Çarşamba Sokakları
Yıl 1996...
Tayyip Erdoğan konuşuyor:
"Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz..."
Yıl 2006...
Tayyip Erdoğan konuşuyor:
"Türkiye'de bir İslam Devrimi olmaz, çünkü Türkiye modern bir İslam Devletidir..."
Bir gezi sırasındaki soruya gülümseyerek bu yanıtı vermişti...
Çünkü, işler sessiz ve derinden nasıl olsa yürüyordu...
Dinci kadrolaşmadan, okullardaki tesettür defilelerine, Diyanet'e verilen binlerce kişilik kadrodan "asker imam" uygulamasına kadar sayısız başarılı icraatlar gerçekleşmişti...
Aynı günlerde gazetelerde çıkan "Çarşamba Sokakları"na bakarken çok düşünmüştük...
"Acaba burası İstanbul mu?"
Yoksa..
"Tahran’da bir sokak mı?
………..
Yıl 2013...
Tayyip Erdoğan konuşuyor:
"Din doğruları emrediyorsa bunun karşısında mı duracaksın? İki ayyaşın yaptığı yasa muteber de inancın emrettiği bir gerçek niçin olay haline geliyor?"
Demokrasi tramvayı gidiyor...
Ama bir ışık görünüyor tünelin ucunda...
"Kararıp sönüyor, kararıp sönüyor!"
İçindekileri uyarıyor olmalı...
"Demokrasi tramvayı son durağa mı geliyor?"
………
Türkiye'nin çok tehlikeli bir kamplaşmaya doğru sürüklendiği bir gerçek...
Siz ne dersiniz?
"Türkiye, gerçekten modern bir İslam Devleti mi?"
Bize göre İstanbul’daki…
"Çarşamba, hala o sokaklarda!.."
“Çok yakında her yerde!..”
Cumartesi öyküsü
Roman kahramanlarının ölümü!
Fransız yazar "Jean Paul Sartre", bir romanında iki ayrı kişiliği irdeler... Tam anlamıyla güven ve dürüstlük, bir ruh işbirliğinin bu iki insan arasında olması mümkün değil... Romanın kahramanları da böyle...
"Pierre", ülkesinin özgürlüğü için çaba gösteren isyan kuvvetlerinin lideridir...
Karşı tarafta ise bir kadın, adı "Eve..."
İşgal kuvvetlerinin yüksek rütbeli subaylarından birinin eşi... Üstelik çok zengin...
Kocası da kendisi gibi haris, hırslı, baldızına göz koymuş biri. Bunun için karısını bile öldürmeyi kafasına koyar.
Düşündüğünü de yapar ve "Eve"yi zehirleterek öldürür. Aynı anlarda da "Pierre", bir casus tarafından vurulur...
Her ikisi de öteki dünyadan olanları görmeye başlarlar...
"Eve", kocasının kız kardeşini iğfal etmek üzere olduğunu gördükçe bağırıp uyarmaya çalışır...
Ama nasıl duyursun!
"Pierre" de, kendisini öldüren casusun yerine geçtiğini ve arkadaşlarına da tuzak kurmak üzere olduğunu gördükçe deliye döner...
Bu iki gencin durumunu görenler, kendilerini tekrar dünyaya göndermeye karar verirler...
Ama önemli bir koşulla:
"Birbirlerine büyük bir sevgi ile bağlanacaklar..."
İkisi de hemen kabul eder ve 24 saatlik bir sınav için yeniden dünyaya gönderilirler...
Dünyaya dönerler ama…
"Eve doğru lüks yaşamına kavuşmak için koşar!"
Hatta kardeşinin durumunu bile unutur...
"Pierre de, kendi davasına, arkadaşlarını kurtarmaya koşar..."
Süre dolar, aralarında ne sevgi var, ne bağlılık...
"Yeniden öteki dünyaya döndürülürler..."
Atma Hamidiye!
CHP seçim barajının indirilmesi için kanun teklifi sundu... AKP'nin tavrı ne olacak? Hükümet, BDP-PKK'nın beklediği iyileştirmeleri yapacaksa tam yeridir. Kürtlere yönelik reformları yapmak için hükümet PKK'nın çekilmesini ve taleplerin oradan gelmesini beklememeli... PKK'ya taviz veriyor durumuna düşmemeli...
Melih Aşık, bu görüşlerini sunarken eski bir hikayeyi de anlatmış:
-Şapka devriminden sonra bazı vilayetlerde şapkaya karşı direniş başlamış. Bunun üzerine Hamidiye Kruvazörü Karadeniz'e açılmış. Şapka giymeyen yörelere top atışı yapmış... Biraz abartılmış ama yöre halkı şöyle bağırmış:
"Atma Hamidiye şapka da giyeceğuk, vergi de vereceğuk"
Günün Olayı
İçki yasağı, grev kırıcılığı, gizli, açık baskı, toplumu sindirme!
Kimsenin "evrensel temel hak" ve "özgürlüklerden" söz ettiği falan yok!..
Hikmet Çetinkaya
Günün Biberi
AKP tipi bir totalitarizme giden, dönüşü zor bu yola set çekmek, bizim elimizdedir.
Başarabilir miyiz?
Evet...
"Kısır çekişmeleri bırakırsak..."
Deniz Kavukçuoğlu
Günün Şiiri
Bitişin başlangıcı
Serçelerin ıpılık kanat çırpınışlarında
Girer pencereden ilk yazın kokusu
Dört duvar arasında paramparçadır geceler
Yöreni sarar o büyük korku
Sonra garipsi bir ansıma başlar
Yaşama çabasına sarılırsın son gücünle
Silinir tüm karanlıklar ışır çevren
Umutlar birer birer gelir yepyeni günle
Ipılık kanat çırpınışlarında gecelerin.
Bir yeşil türkü çınlar kulaklarında
Göz kırpar hastane odasındaki çiçekler
Bitişin en güzel başlangıcında...
A. Nadir Çaner (Türk Dili-1973)
Günün sözü
Ülkenizin sizin için ne yapabileceğini değil, sizin ülkeniz için ne yapabileceğinizi sorun...
John F. Kennedy
Günün Sorusu
Temel, yolda gülerek gidiyormuş, neden?
Yanıt:
-Evden çıkarken, Fadime, "Güle güle git" demiş...
Alp Yener
Özdeyiş
Alım satımda Türk'e istediğinin üçte ikisini, Rum'a yarısını, Yahudi’ye üçte birini ver...
Yahudi atasözü
Kıssa-dan
Son anket sonuçları Erdoğan'ı hayal kırıklığına uğratacak nitelikte...
"AKP seçmeninin yüzde 65’i, başkanlık sistemine karşı çıkıyor..."
Uğur Dündar
Günün İncisi
Yapabileceğine inanırsan yolu yarılarsın…
Theodore Roosevelt
Tarla için savaş şifresi
İkinci Dünya Savaşı’nın iyice kızıştığı dönemdir. Adam karısından mektup alır :
"İzlanda'da eli iş tutar tek bir erkek bile kalmadı kocacığım. Tüm bağ bahçe kurumaya başladı. En iyisi tarlamızı ben belleyeyim..."
Kocası hemen yanıt yazar:
"Sakın haaa! Tarlayı kazayım deme. Orada silahlar gömülü..."
Asker mektupları teslimden önce incelendiği için bir manga görevlendirilip adamın tarlasına silah aramaya yollanır. Uzunca bir uğraşla kazarlar, ararlar ancak ne silah vardır ne de başka bir şey...
Adam bir hafta sonra karısına mektup yazar:
"Karıcığım sebzeleri ekme vakti geldi. Ne de olsa tarla iyice bellendi..."
Sarışın ve ayna
İki sarışın yolda yürürken yerde bir makyaj aynası gözlerine ilişir... Biri kapağını açıp bakar:
"Bu yüz bana çok tanıdık geldi..."
Diğeri aynayı alıp baktıktan sonra, "Tabii ki tanıdık gelecek" der:
"Aptal, bu benim işte!..”