Görüşler
İkinci Dünya Savaşı'nda işgal altındaki Paris'te dükkanlara "Hitler ve Mussolini" fotoğraflarının asılması zorunlu kılınır...
Bir kitapçı, vitrinine her iki diktatörün de fotoğrafını Özenle yerleştirir… Dükkanda ne satıldığını belirtmek amacıyla da fotoğrafların arasına bir kitap koyar…
Nedir bu kitabın adı?
"Sefiller..."
………
İnsanlık var oldukça, en büyük tutkuyu da onunla birlikte yaşayacaktır:
"Tepki..."
Taşınız kaç olursa olsun, kimbilir ne tepkiler verdiniz? Örneğin çocukluk yıllarınızda:
"Kaş çatmak, surat asmak, dil çıkarmak..."
Biraz büyüdünüz:
"Kulak asmamak, isyankar olmak, oyun bozmak..."
Ya toplumsal tepkiler?
Okulda başlar, sivil toplum örgütlerine kadar gider…
Bakış açınıza göre değişir...
"Kimi bağda..."
"Kimi dağda..."
Ama sormak gerekir:
“Hiç Gezi Parkı gibisini gördünüz mü?"
Önce 100 kişi...
Sonra binlercesi ve daha sonra yurt çapında milyonlarcası…
"He sağcısı, ne solcusu..."
Futbolcusu…
"Alevisi, Sünnisi..."
Yaşları 30'u geçmeyen milyonlarca genç...
………
Profesör bir arkadaşımız dedi ki:
"7-8 yıl önce böyle değildi... Derslerini dikkatle dinlerler, çalışırlardı... Son 3-5 yıldır, düşünceli, donuk, geleceğinden çok endişeli umma öğrenciler gördüm... İnanır mısın? Tam 7 yıl önce mezun olan bir öğrencimin hala işi yok..."
Bir de "Parasız eğitim" isteyeni içeri atacaksın…
Vapurda, parklarda kızlar ile oğlanların yan yana nasıl oturacaklarına karışacaksın...
Özeline kadar girip bardağı taşıracaksın!
“Al sana tepki…”
………
İnternette, TV'lerde binlerce fotoğraf var...
Hepsinin arasında da tek kitap:
"Çapulcular…"
Süheyl Batum'dan
Melih Aşık, Eskişehir Milletvekili "Süheyl Batum”la ayaküstü sohbet ediyor:
"Gezi Parkı eylemlerine katılıyor musunuz?”
Batum, "Zaman zaman evet ama, bizim için zor oluyor" diyor...
-Nedir zorluğu?
"Kalabalıkta yürürken polis karşıdan gaz sıkınca herkes gerisin geri kaçıyor. Biz milletvekili olduğumuz için haliyle tabanları yağlayıp kaçamıyoruz. 0 zaman orta yerde kalıyoruz..."
Günün Olayı
Öfkeye dayalı karizma, sonunda kimseye nefes bile aldırmayan bir kuvvete dönüştü, ama küçük bir kusuru vardı:
"Demokrasiyi ve insan haklarını ihmal ediyordu!"
Emre Kongar
Günün Biberi
Bu fırtına, iktidar kadar CHP’yi de etkileyecek... Olacaklara dikkat edin...
Meydanlardaki insanların CHP'ye duydukları tepkiler, parti yönetiminin de yakasına yapışacak...
Bekir Coşkun
Günün Şiiri
Akdeniz
Yalnızlığın su
Yalnızlığın maviler
Denizle, göklerle büyürsün şimdi
Sallanır gemi
İşte, duyarsın feleğe karşı, sen
Dünyanın dönüşünü
Bir insansın, bilemezsin ki
Adalarla ayrıldığın nedir?
Adalarla vardıkların kim?
Dalarsın da, bitmez tükenmez
Göründüğün...
Fazıl Hüsnü Dağlarca (Varlık-1952)
Turkcell’in nar pençesi!
Her ay olduğu gibi bu ay da "nar paketi" yaptırmak için Köprübaşı’ndaki Turkcell Bayisine gittik...
Baykal Elektronik’te genç bayan 15 TL’lik nar paketimizi işleme koydu...
3 Haziran 2013’teki bu işlemin ertesi günü, aradığımız bir numaradan önce Turkcell yanıtı:
"Lütfen yükleme yapınız..."
5 Haziran çarşamba günü tekrar gidip durumu anlattık... Mağazanın müdürü olduğunu öne süren bayan, "Vergi borcunuz varmış, onun için nar yerine yükleme yapılmış" yanıtını verdi...
Ne vergiden haberimiz var, ne de yapılandan!
Aynı gün İki Eylül Caddesi’ndeki Turkcell’in Akgün şubesine gittik...
Olanları anlattık... Görevli bayan, “Size direk yükleme yapılmış, zaten 15 liralık nar yok" demez mi!.. Orada 25 TL ödeyip yenisini yaptırdık... 15 liramız bir günde kül oldu...
Baba kurnazdır ama!..
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı eline gazetesini alır, bütün gün dinlenmek ister...
Biraz sonra da oğlu yanma gelir:
"Bugün sinemaya gitmek için söz vermiştin baba, neden yatıyorsun?"
Verdiği sözü unutan ve dışarı çıkmak istemeyen baba bir tilkilik düşünür!..
Gazetenin promosyon olarak yerdiği dünya haritasını küçük parçalara böler ve oğluna döner:
“Eğer bu haritayı tekrar yaparsan, sinemaya gideriz..."
Artık rahattır ve oğlunun bunu başaracağına inanmaz bile...
Çocuk da gazete parçalarını alır ve odasına gider… Aradan on dakika geçmeden döner:
"Buyur baba, harita önünde..."
Adam şaşırır:
"Nasıl becerdin?"
"Çok kolay oldu baba" der çocuk:
"Verdiğin parçaların arkasında bir insan fotoğrafı vardı, çok kolay oldu!.."
Alışkanlık gibi!..
Güzel kadın doktorun muayenehanesine gelmiş... Doktor da ellerini yıkamaya giderken, "Lütfen soyunun" demiş...
Az sonra da ellerini kurularken seslenmiş:
"Soyundunuz mu?"
Kadın, kıkırdayarak yanıt vermiş:
"Evet doktorcuğum, ya siz?"
Albayın "X RAY”a takılan silahı
Kulakları çınlasın, "Çetin Arslan" Paşamız bize yıllar önceden açmıştı hastaneyi...
Saunasına bile girmiştik…
İlk general başhekimdi Çetin Paşa...
Ve de o günkü adı "Eskişehir Hava Hastanesi"ydi...
Bugün herkese açık ve adı "Eskişehir Asker Hastanesi..."
Ve de geçen hafta içinde yaşanmış bir olay...
Eskişehir Asker Hastanesi Baştabibi Alb. "'Zafer Çanakçı" ve hastane üst yönetim kademesi bir görev için Erzurum'a gitmek üzere yola çıkarlar…
Esenboğa Hava Limanı'nda son kontrol noktasındaki güvenlik görevlisi Alb. Çanakçı’yı uyarır:
"Lütfen silahınızı teslim edin..."
Albay şaşırır!..
Bir elin küçük parmağı büyüklüğündeki hediye çakısı "X RAY" cihazına takılmıştır...
Çakı çok değer verdiği bir arkadaşının hediyesi olduğundan kontrol noktasından geri dönerek silah teslim merkezine bırakır...
Yolculuk sonrası Erzurum'a gelindiğinde de silah teslim merkezine gider ve görevliye seslenir: "Silahımı almak istiyorum..."
Görevli raflara bakar ve "Beyefendi sadece küçük bir çakı var" diye yanıt verir...
Albay, elini uzatır re çakıyı alır...
Görevliye de, "0 bir silahtır" der:
"Çünkü silah muamelesi görmüştür..."
Günün Balı
Otobüste, "Sırtım çok ağrıyor" dedim...
Yaşlı amca "Atanızı İlk kez omzunuzda taşıyorsunuz ondandır, kolay değil, ondandır" dedi...
Tweet
Kıssa-dan
Bunlar genç insanlar. Aşk besliyor anları, "yurt sevgisi" ağaç, "insan", kuş , "böcek", hayran sevgisi... Ama onları anlayacak, kucaklayacak bir siyasal oluşum yok!
Hikmet Çetinkaya
Gerilim
Sandıkta, muhalefetin zayıflığı nedeniyle hala rakipsiz görünen Erdoğan, uluslararası sisten için artık istikrarın diğer adı değil...
Nilgün Cerrahoğlu
Günün İncisi
Gezi parkı protestoları gösterdi ki, ne Turgut Özal dönemi, ne de diğer iktidarlar gençliğin politik ruhunu ezebilmiş...
Müjde Ar
Cuk
"Gezi Parkı eylemi, halkın demokratik kafa kaldırmasıdır!
Bu, onurlu bir halkın yeniden dirilişini yansıtıyor...
Uğur Dündar
Günün Sözü
Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur...
Montaıgne
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...