Çalın, söyleyin İbo'lar!..

Görüşler

"Şükrü Oytan" anlatıyor:

Yıl 1994.. Önemli bir hentbol maçını yönetmek için İsrail'deyim... Maçtan bir gün önce Akdeniz kıyısında bir disko bardayız... Nefis bir yer...

Pek çoğu ailece eğlenceye gelmiş İsrailli…

Gençler dans ediyor...

O yıl Eurovision'da üçüncü olan sanatçı şahnede… Güzel söylüyor... Tam bu arada birden müzik kesiliyor.. Biri mikrofona geliyor ve İsrail dili ile kısa bir konuşma yapıyor...

Ardından tüm masalarda ellerde bıçak ya da çatal tabaklara vuruluyor...

Bize de eğlencenin bittiğini söylüyorlar...

Nedenini de:

"İki askerimiz az önce şehit oldu…"

………

"Şükrü Hoca", bu unutamadığı anısını 15 şehidimizin açıklandığı geceye yorumluyor.... Biliyorsunuz..      Olay, bazı TV'lerde alt yazı ile duyurulmuş  ancak programlarında hiçbir değişiklik yapılmamıştı. "Vur Patlasın İbo’lar  devam ediyordu!"

Ertesi gün bunları savunan gazeteciler bile olmuştu...

"Efendim, matemi hükümet ilan eder, böyle bir şey olmadığına göre televizyonların suçu yok!"

Oysa.. -

"Türkiye kan ağlıyordu..."

………

Tam bu satırları tuşlarken TRT 1’de alt yazı geçiyor:

"Hakkari'deki saldırıda 13 askerimiz şehit oldu

Sadece alt yazı..

"Büyük Ülke" adlı film devam ediyor…

“TRT 4'de bile fasıl sürüyor!"

Özel kanallardan ne beklenir ki?

"Bir de İsrail'e bakın..."

Adamlar, bırakın televizyonu, parasını ödeyip girdiğiniz disko-barda eğlenceyi kesiyorlar... Ya bizde? "Çalın, söyleyin İbo’lar!.."

………

Yukarıdaki yazıyı  22 Ekim 2007'de yazmıştık... Hakkari'de ve aynı yerde 8 şehit daha verdik... "Söyler misiniz, değişen bir şey var mı?"

Sizdeki basın bende olsaydı

Napolyon tekrar dünya gönderilmiş.

Önce Beyaz Saray'da akşam yemeğinde ağırlanmış. Yemek bittiğinde Obama'ya şöyle demiş:

"Sizdeki silahlar bende olsaydı Waterloo’da savaşı kaybetmezdim."

Ardından Rusya'da ağırlanmış. Yemekten sonra bu kez Put in'e dönmüş:

"Sizdeki" KGB teşkilatı bende olsaydı Waterloo'da savaşı kaybetmezdim..."

Ve Ankara'ya gelmiş Napolyon...

-Yemekten sonra da "Mösyö Tayyip çok şanslısınız" demiş:

"Sizdeki bu mükemmel basın bende olsaydı, Waterloo’da kaybettiğimi kimse bilmezdi!.."

Bir evlilik yıldönümü

"Bugün evlilik yıldönümümüz" demiş kadın:

"Bu yüzden bugün bulaşık -çamaşır yıkamayacak­sın. Bu akşam dışarıya çıkar bir restoranda akşam yemeğini yer ve günümüzü kutlarız..."

Çocuklar ne yapsın?

Prof. Selçuk Erez, Milliyet'te dile getirmiş:

“Büyüğünce ne olacaksın?"

-Öğretmen.

 "Dayak yersin, yerlerde sürüklenirsin!"

- 0 zaman asker olurum.

"la hapse girersin, yada şehit olursun!"

-O zaman doktor olurum.

"Hasta yakınları saldırır hatta öldürür !"

-O zaman ben de büyümem çocuk kalırım,

"Okul sütü ile zehirlerler!”

-Keşke doğmasaydım o zaman.

"O da mümkün değil, çünkü kürtaj yasak..."

Erkekler

.Erkekler, hayatlarının bir devresinde evlerinin tam hakimidirler.

O da.. 

"Doğdukları günden üç yaşına kadar oldukları zamandır..”   

Kadınlar

Bir kadına iltifat et ertesi gün unutur... Bir

yerinin çirkin olduğunu söyle, 50 yıl sonra

öldüğünde mezarına gelir, “Bana çirkin dedin” der.

Canan Perdahlı

Günüm Balı

LYS bitti, her zaman olduğu gibi "Yanlış soru" tartışmaları başladı. Bir öneri:

Bundan sonra sorulandan birisi de, "Bu sınavdaki soruların hangileri yanlıştır?" olsun.

Böylece yanlış sorular da işe yarasın...

Gani Yıldız

Kıssa-dan

Yoksul, ülkelerin sayısı artıyormuş. "Küresel dünya, zengin ülkeleri daha da zenginleştiriyor..."

Cuk

Gülmenin yasaklandığı yerde, genellikle ağlamak da serbest değildirl

Jerzy Lec

özdeyiş

Halk büyük yalan söyleyemediği için devletin söylediği büyük yalanları doğru zanneder...

Adolf Hitler

Günün Sorusu

Yine başımıza ne çoraplar örüyorsun Sam Amca?

Günün Şiiri

Ayrımlarda çocuk

Ağlarsa dağlarda bir kuş

Duymaz şehirlerin eski duvarları

Yamuk elleri gözünde bir çocuk

Düşün anaları babaları

Sessiz ırmaklar pınarlar gözlerinizde

Yahut düğümlü bir hıçkırık ucunda boğuk

Geçmiş mutluluklar yıkar insanı

Acı günler gelince

Bira z onda biraz sende

Yan yana değil hiç

Her gün içinde çoğalır acılar

Sevgiler bölününce

Büyük salınımlı salıncaklar gibi

Bir gider bir gelir

Kalbine bağlı ipleri çözer ölünce…

Muhteşem Sünter (Varlık-1963)

Bademlik Eskişehir'e hayat verecek

Hani şöyle geçen yıllara bakıyoruz da, üzülmemek elde değil...

Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi Rektörü iken önermişti:

"Köprübaşı'na Hidroterapi Merkezi..."

Esnaf ayağa kalktı, olmadı istenmedi...

Yoksa, Afyon'dan önce büyük bir tesis kazanacaktı Eskişehir...

Ama dün temeli atıldı ya, geçen onca yıla rağmen yine mutluyuz…

"Eskişehir'in ilk turistik termal ve hidroterapi oteli Bademlik'te yapılacak…”

Bu tesisler Eskişehir'e çok şey kazandıra­cak…

Kendileri de Eskişehirli olan ve büyük işler yapan Polimeks Firması'na başarılar diliyoruz...

………

Ve unutamadığımız bir "Bademlik” anısı…

70'li yıllarda açılmıştı havuz. Bir gün serinlerken bir baktık ki, iki ayağı da özürlü olan bir genç havuza atlayıp yüzdü. Çıkınca da iki değneğini  alıp yürüdü... Kendisiyle tanışıp traplenden atlamasını istedik... Tam atlarken elindeki değnekleri de fırlatacaktı...

Aynen söyleneni yaptı ve fotoğraf o yıllarda 1 milyon satan "Günaydın"ın birinci sayfasında çıktı: "Hürriyete atlayış...."

Bir ay sonra Amerika'dan bir kadın o günlerin en modern özürlü aracını yolladı Eskişehir'e...

Kendisine teslim ettiğimiz andaki gözyaşlarını hiç unutmayız...

Bir havuzdan kalan buydu...

Yapılacak otel kimbilir neler kazandıracak Eskişehir'e...

Günün Olayı

THY uçağının kalkmasını geciktiren Bakan Şahin, yolcuların protestosunu sevgi tezahüratı sanmış.   O arada "Bu tezahürat, için ne yaptım acaba" diye de düşünmüş olmalı!..

Haldun Ertem

Günün Biberi

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Türkiye bir istikrar adası" demiş.

.Doğrudur..

"Ama adeta Yassıada!.."

Fahrettin Fidan