Büyükerşen kabusu!..

Büyükerşen kabusu!..

23 Eylül 2013 09:45
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 


 

Adamın adı "Büyük" ya...

"Vurun abalıya!”

Trafik mi?

"Büyükerşen sıkıştırdı"

Dava mı?

"Büyükerşen yapmıştır!"

Gar mı?

"Büyükerşen.."

Tren mi?

"Büyükerşen.."

Köprü mü yıkılıyor?

"Büyükerşen'in işidir!"

Tramvay kaza mı yaptı?

“Vatmanı Büyükerşen’dir!”

………

Bu kadar yavan "itibarsızlaştırma" çabalarına bazen gülüyoruz ama..

Bazen de duramıyoruz işte...

"El insaf!..”

Ama Eskişehirli böyle mi düşünüyor?

İnanın uzaklarda yalnız "Eskişehir"in değil, "Büyükerşen"in değerini daha iyi anlıyoruz...

''Bir simge olmuş sanki...”

Onun hatırını, onun sağlığını soruyor ve ekliyorlar:

"Keşke bizim başkanımız olsaydı..."

 ………

"Amigo Orhan"la konuşuyoruz...

"Bak kardeşim" diye başladı:

"Bu seçim Eskişehirli'nin onuru olacak. Bu kenti bu hale getiren Hoca'ya vicdan borcumuzu ödemeliyiz..."

-Üç seçimdir bunu yapmadık mı?

"Yaptık... Ama onları Eskişehir için yaptık. Şimdi Yılmaz Hoca'ya vefa borcumuz için gerekeni vereceğiz..."

-Ya aksi olursa?

"Heykeller düşünsün!"

………

Oysa, önümüzdeki seçimlerde bırakın "Yılmaz Hoca"yı “Eskişehir”i bile düşünmeyenler olabilir...

Son seçimde de olmadı mı?

Ne demişti bir kurumun başkanı:

"İktidara oy verelim ki, Eskişehir nimetlensin....

Bugün de salt kendi çıkarları için Hoca’nın kuyusunu kazmaya çalışanlar olduğu bir gerçek...

Bazen içimizden "acımak" geliyor Hoca'ya...

"Yaşamını, bir şehir için bu kadar feda eden bir adam daha olur mu?"

Boşverin...

"Heykeller düşünsün!..”

 

 

Günün Şiiri

 

Elma ağacı

 

Senin kapında biter yolculuğum

Bilirim geldiğini lambalardan

Sokaklar elma ağacı

Evlerin elma kabuğundan kiremitleri

Yüzünün rengi damlardan

Sen zengin sen kayıtsız sen hesapsız

Büyük miras kalmış Havva'dan

Uçmuş utancının incir yaprağı

Bilirim geldiğimi sokaklardan

Oyulmuş vücudun ki bir heykel

Tepeden tırnağa elma ağaçlarından

 

 

M. Celal Ertugay (Varlık-1958)

 

 

" Nee! Para mı verecekler?"

 

Kilisenin kimsesiz yurdunda 18 yaşını bitirmiş 3 kızın yurttan ayrılma töreninde başrahibe kürsüye çıkmış :

"Bugün özenle korunduğunuz dünyadan günah dolu bir ortama adım atıyorsunuz. Uyarmalıyım ki, erkekler sizi elde etmek için her şeyi deneyeceklerdir. Sizleri yemeğe davet edecekler, içki ikram edecekler, oradan evlerine veya motellere götürecekler, sizlere korkunç şeyler yapıp işleri bittikten sonra , cebinize 40-50 dolar koyup başlarından defedeceklerdir.

Kızlardan biri "Bir dakika efendim" demiş:

"Yani bizden istifade ettikten sonra para mı verecekler?"

Rahibenin "Evet yavrum neden sordun?" demesi üzerine kız yanıtı yapıştırmış:

"Hiiiç efendim... Rahip bizi sadece şekerle savuyordu da!.."

 

 

Bir eksik var

Temel için kız istemeye gitmişler. Kızın babası sormuş:

"Oğlunuzun sigara, içki ve de kumarı var mıdır?"

Temel’in babası "Hepsi vardır" demiş ve eklemiş:

"Sadece bir karı eksik! Onu da almaya geldik!"

 

Einstain’den

 

Bir bayan, Einstain'e teorisinin gerçekten doğru olduğuna inanıp inanmadığını sormuş.

"Ben doğru  bildiğime inanıyorum" demiş Einstain :

"Ama gerçek, "ben 1981 yılında öldükten sonra ispat edilebilecek..."

Kadın merak etmiş, "Peki o zaman ne olabilir ki?"

Einstain gülmüş: "Eğer ben haklıysam Almanlar benim Alman olduğumu iddia edeceklerdir. Fransızlar da Yahudi.

Eğer haklı değilsem! Almanlar Yahudi, Fransızlar da Alman olduğumu söyleyeceklerdir..."

 

 

Günün Olayı

ODTÜ öğrencilerine gecenin köründe polis operasyonu yapılıyor.  “Gençleri korumak için" gece 22.00’den sonra bira satışını yasaklayan zihniyet, gecenin köründe aynı gençlere gaz bombasıyla saldırmaya utanmıyor mu?

Akif Kökçe

 

Günün Biberi

"Türk ve Kürt anaları...”

"Ateş insandadır”, hep onda kalır, unutmayın..,

İnanın bana "gülümseyen" bir ağız, "ışıldayan" bir göz arıyorum hep...

Hikmet Çetinkaya

 

 

 


 

Günün Sorusu

Bir "iyilik hareketi" neden, mahkum falan olmamış kimi aydınlar yıllardır yattıkları hapishanelerden çıkabilir diye paniğe kapılır?

 

Cuk

Çok şükür bir işim var..

"Durumdan vazife çıkarıyorum!"

İbrahim Ormancı

 

Kolsuz Yaşar’dan

12 Eylül’de cuntadan korkulurdu...

Ne günlere kaldık abi?

"Bugün demokrasiden korkuyoruz!.."

 

Günün İncisi

Bir "hata" da "doğru" olabilir.

Şayet "hata"yı yapan yanılmışsa..

Pierre Doc

 

 

Günün Sözü

Gazeteciliği kamu yararına değil de, iktidara yağcılık için yapanlar, son kullanım tarihlerini sık sık kontrol etmelidir!..

 

Kırmızılar ES ES'e yakışmıyor!

Sivas maçında yaşadık...

Takımın beyni "Erkan Zengin", topu fazla ayağında tutma hastalığını yineledi ve olmayacak yerde "kırmızı"yı gördü..

Maçın kırılma noktasıydı bu...

Alacağımız maçı kaybettik...

Erkan'ı da tabii...

Antalya karşılaşmasında da aynı kabusu yaşadık...

Yine takımın beyni "Hürriyet", hiç olmayacak biçimde rakibine tekme attı ve "kırmızı"yı gördü...

"Eyvah!" yine maç gidecek diye öyle bir korku saldı ki, stresten bunaldık!

10 kişi kalmamıza karşın, Necati'nin yerine giren Aytaç, attığı golle yüreğimizi rahatlattı...

Necati’ye gelince...

Keşke eski takımına karşı oynatılmasaydı...

Yine de koştu, çabaladı ama geçen yılki Necati'den eser yoktu... Dileriz düzelir, onu kazanmalıyız...

3 puan ilaç gibi geldi...

Ama artık tecrübeli oyuncuların gördükleri kırmızı kartlar için bir çözüm bulunmalı...

İşte "Hürriyet" Kasımpaşa maçında yok...

Ertuğrul, biraz daha "Sağlam" lütfen...

“Kırmızılar Es Es’e gerçekten yakışmıyor…”

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi