Bir süre önce Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile sohbet ediyoruz. Söz döndü dolaştı belediye meclis üyelerine geldi.
Yılmaz hoca yıllardır aynı konudan şikayet ediyor:
-İlçe belediye başkanlarının meclis üyeleri var ama Büyükşehir belediye başkanının meclis üyesi yok!
Büyükşehir Meclisi, ilçe belediyelerin meclis üyelerinden oluşuyor.
Yılmaz hoca, bu konuyla ilgili hem Cumhurbaşkanlığına hem de CHP genel merkezine bir rapor göndermiş.
Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin de seçimle belirlenmesi gerektiğini iletmiş…
Yılmaz hoca bunları anlatırken araya girdim ve şu soruyu yönelttim:
-Hocam, belediye meclis üyelerinden de milletvekili adayı olmak isteyenler var. Daha önceki yıllarda da olmuştu? Bu dönem nasıl bakıyorsunuz?
-Herkesin hür iradesi! Elbette herkes aday olabilir! Ben kimsenin tercihine ipotek koyamam!
Yılmaz hoca bu cümlesinden sonra şu bilgiyi verdi:
-İlçe belediyelerinde meclis üyesi istifa ettiğinde yerine gelen yedek üye kendi partisinden oluyor. Ancak Büyükşehir Belediyelerinde farklı oluyor?
Şaşırdım!
-Nasıl? CHP’li bir üye istifa etti
mi yerine yedekten AK Partili bir üye mi geliyor?
-Onun ayrı bir hesaplama yöntemi var! İstifa eden meclis üyesinin yerine AK Partili de CHP’li de gelebilir.
Bu kısa konuşmadan benim çıkardığım tek bir anlam var. Yılmaz hoca adı milletvekilliği
için geçen meclis üyelerinin hepsinin birden istifa etmesine sıcak bakmıyor…
Geniş çaplı bir istifada meclis yapısı ve matematiği değişebilir!
İstisna olmaz mı?
Olabilir! Benim tahminim bu bir meclis üyesini geçmez!
Daha açık yazmak gerekirse, Yılmaz hoca, belki bir kişiye yeşil ışık yakabilir!
DEVLET YOK!
Birkaç gün önce şöyle bir yazı yazmıştım:
-
Belediyede bürokrat, kamuda işçi, devlette memur! Deprem bölgesine gitmiş. Gözlemlerini anlatıyor:
-Devlet yok!
İyi de sen devletin bir parçası değil misin?
Kızılay yetersiz de…
AFAD beceriksiz de…
İktidar beklentileri karşılayamadı de…
Güvenlik görevlileri görevlerini yapamadı de…
Ama “devlet yok dersen” kendini inkar edersin!
…/…
Sanırım yazı tam anlaşılmamış, birkaç kişi eleştirerek şunu söylüyor:
-İnsanların çok ciddi acıları oldu. Enkaz altında saatlerce ekibin gelmesini bekledi, o acılarla elbette devlet nerede dedi, diyecek.
…/…
Benim anlatmak istediğim depremzede vatandaşın söyledikleri değil!
Depremzede vatandaş ne söylerse haklı! Kimse gık diyemez…
Benim yazdığım ise daha başka bir durum…
Devlet kurumunda çalışıp da deprem bölgesinde “devlet yok” diyenleredir, sözüm…
NEDEN SEVİNİYORLAR!
Gazeteci Nedim Şener, şöyle diyor…
-CHP ve Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği muhalefet bloku iktidar uğruna tehlikeli bir yola giriyor. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesinden sonra herkesin kendisine şu soruyu sormasını bekliyorum:
-PKK’lılar ve FETÖ’cüler neden bu kadar sevinçli?
…/…
Şener’in tespitleri doğru…
Ben de Şener’in sorusuna yanıt arıyorum…
Neden PKK’lılar ve FETÖ’cüler sevinçli…
Sonunda şu yanıtı buldum…
2002 yılında DSP,
MHP VE ANAP hükümeti seçim kararı aldığında FETÖ ve PKK’lılar neden sevindiyse şimdi de bu nedenle seviniyorlar!
BİR RAPOR!
Dünya Eşitsizlik Raporu'na göre Türkiye'de en zengin yüzde 10, tüm gelirin yüzde 54'ünü alıyor.
Ayrıca gelir eşitsizliğinde Türkiye, Avrupa'da 1. sırada.
Son yıllarda elitlerin servetleri artarken, geniş kitlelerin alım gücü düştü ve yoksullaşma arttı. Sizce bu yüzde 10 kimlerdir?
GÜNÜN SÖZÜ!
-Senin değilse alma!
- Doğru değilse yapma!
- Gerçek değilse söyleme!
- Bilmiyorsan sus!
GÜNÜN KARİKATÜRÜ: