Büyükşehir Belediyesi yine Türkiye gündemine oturacak müthiş bir projeye imza attı.
Büyükşehir Belediyesi yine Türkiye gündemine oturacak müthiş bir projeye imza attı. Buna göre Büyükşehir Belediyesi Alpu ve Seyitgazi Belediyeleriyle anlaşarak 500 kadar koyun hibe edecek ve bu koyunlar ilçe belediyelerinin belirlediği alanlarda yetiştirilecek. Ayrıca mevzubahis koyunların ağıllarını yaparak, veteriner hizmetlerini de karşılayacak. Eğer ki Türkiye'de evimize ayda bir kere et giriyorsa, bu et üretemediğimiz içindir. Buna karşılık hükûmet besicilere destek olacağına ihracat kapılarını açıyor ve kısa vadede et fiyatlarını düşürüyor. Ancak uzun vadede bu işten zararlı çıkan besici oluyor. Şimdi aynı beceriksizliği buğday, arpa ve mısır ithalatında da yaşıyoruz. Yıl sonuna kadar bu ürünlerin ithalatında sıfır gümrük uygulanacakmış. Hani asrın hükûmetimiz ithal ürünlere gümrük vergisini artırarak yerli üretimi teşvik ediyordu? Hani "Yüzde 100 yerli ve en hakikisinden öz milli" idik? Bir dilim ekmek için bile elin gavuruna avuç açıyoruz... Büyükşehir Belediyesi Merinos ırkından 480 koyun ve 20 kadar koç alarak üretimi artırmayı planlıyor. Söz konusu ırk yapağı ağırlıklı olan dengeli bir ırk. Etinde ve sütünde verim fena değil ve Ak Karamanlar gibi hoş olmayan bir kokusu da yok. Dolayısıyla piyasada rağbet görüyor. Yetkililer nokta atışı yapmışlar yani... Öte yandan Türk olarak biz bu tip 'Hibe'leri çok iyi biliriz. Türkiye olarak – tahtalara vurun ve kulağınızı çekerek "Tü tü tü Maaşallah" deyin – sahtekârlıklara pek bir alışkınız. Devletin parasıyla bazı 'yandaş' çiftçilere dağıtılan sığırların, bir hafta dolmadan suçuk olduğunu biliriz. Büyükşehir Belediyesi böyle bir ihtimali de engelliyor ve 8 yıl boyunca koyunların satılmasının veya mezbahaya gönderilmesinin engellenmesini sağlıyor. Bu süre zarfından hayvanların sütünden ve yapağısından faydalanılacak. Ayrıca hayvanlar kesilmedikleri için sayıları da katlanarak artacak. Böylece Eskişehir'in bu iki güzel ilçesinde küçükbaş yetiştiriciliği yeniden canlanacak. Bildiğiniz gibi Seyitgazi ve Alpu Belediyeleri CHP'li belediyeler. Aynı uygulamanın CHP'li – MHP'li – DSP'li ve AK Partili ayrımı yapılmadan bütün Eskişehir'e yaygınlaşmasını temenni ederiz. Tabii akıllara, "Böyle bir uygulamayı neden koskoca hükûmet yapamıyor" sorusu gelebilir. Bir kere ortada samimiyet olması lazım. İkincisi de iyi niyet. Bilindiği gibi daha önce AK Partili Tarım Bakanı Ahmet Fakıbaba "Et fiyatlarını ucuzlatacağım" diyerek yola çıkmış, her isteyen besiciye 300 koyun dağıtacağını belirtmişti. Hem de ücretsiz olarak. Daha sonradan "yanlış anlaşıldık" demiş, "300 koyun dedik demesine ama bir sorun; niye 300 koyun dedik?" ifadelerinde bulunmuş. "300 koyun dediysek öyle değil. Üreticilerin meraları olacak, ağılları olacak" demişti. "İyi de Sayın Bakan, mera ve ağılı olan besicinin zaten koyunu olmaz mı?" dedildiği zaman da "Vardır ama 250 koyunu varsa biz onu 300 tamamlayacağız" demişti. İşte "İyi niyet ve samimiyet" derken tam olarak bunu kast ediyoruz. Peki koskoca hükûmetimiz o "Asrın projesi" kapsamında kaç koyun dağıtmıştı biliyor musunuz? Bildiğim kadarıyla İzmirli bir aileye 70 kadar koyun verilmiş, fotoğraflar çekilmiş ve mesele orada kapanmıştı. Yani öyle 5 tane bez maskeyi dağıtamayanların, "Büyükerşen al tarafı 50 tane manda dağıttı. Amma abarttınız yahu?" demesine bakmayın. Kedi erişemediği ciğere "Mundar" dermiş. Ama öte yandan unutmuşum, Karadeniz'de petrol bulduk, Uçan araba yaptık... Elektrikle çalışan traktörleri tarlalara saldık. Başımızı kaldırdık mı yerli yolcu uçakları, öne eğdik mi yerli otomobillerimiz var. Bedava çay ve kek de geldi mi keyfimize diyecek olmaz...
Hükûmet doğru karar almış
Salgının başından beri hayatımızda olan kısa çalışma ödeneğinin Cumhurbaşkanlığı kararıyla 2 ay daha uzatıldığını öğrendik. Ortada küresel bir ekonomik kriz olduğu doğru. Ancak küresel kriz olmasaydı bile Türkiye'de işler çok kötüydü. Bu süreç içerisinde pek çok işletmemizin iflas bayrağını çekmesi ve milyonlarca vatandaşımızın işsiz kalması içten bile değildi. Ancak 'Kısa Çalışma Ödeneği' hayata geçirilerek işten çıkartmalar yasaklandı. Üretim yapamayan işletmeler işçilerine para veremeyecek ancak işten de çıkartamayacak. Bu arada çalışmayan işçiler de yarım maaş da olsa evlerine para sokabilecekler. Söz konusu uygulama elbette bütün sorunları çözmüyor. Ayrıca yüksek maaş alan işçilerin aleyhine haksızlık da var. Ancak şu süreç içerisinde dört dörtlük çözüm de beklememek lazım. Hükûmetin aldığı karar işçilerimizin lehinedir. Yetkilileri tebrik ederiz.
Bu işin fıtratında var
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, TOKİ tarafından yapılan Karapınar 2'inci etapta bulunan kentsel dönüşümle ilgili olarak itirazlarını dile getirdi. TOKİ'nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunan Odunpazarı Belediye Başkanı, ne zamandır dile getirdiği bir iddiasını da yineledi; Yetkiyi verin, projeyi başlatalım... Şimdi anlaşıldığı kadarıyla TOKİ hem iş üretmiyor, hem de Odunpazarı Belediyesi'nin iş üretip başarılı olmasının önünü açmak istemiyor. Tabii böyle dar kafalı siyasi görüşler neticesinde olan vatandaşa oluyor. Yalnız Sayın Kurt'un bir açıklaması var ki, işte ona takıldım. Kurt, "Halka yalan yanlış bilgi vermek suçtur" ifadelerinde bulunmuş. İlahi Kazım Kurt; daha bir ay önce asrın damadımız yıl sonunda doların 8 liranın altında olacağını söylememiş miydi? Vatandaşa yanlış bilgi vermek, bu bu işin fıtratında var sanırım...