Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamasına göre ülkemizdeki koronavirüse bağlı ölüm sayısı – maalesef – 277'ye ulaşmış
Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamasına göre ülkemizdeki koronavirüse bağlı ölüm sayısı – maalesef – 214'e ulaşmış. Koronavirüsten dolayı kaynaklanan ölümlere o kadar çok odaklandık ki, sanki Azrail, başka sebeplerden dolayı kapımızı çalmıyormuş gibi düşünüyoruz. Oysa bu ülkede kalp krizinden ölenler de var. Bu süre zarfında kanserden ölenlerin sayısı büyük ihtimalle daha çoktur. Yani hastanelerimizin rutin sağlık hizmetlerini de yapması lazım.
Ancak bütün hastanelerimiz koronavirüse karşı öyle önlemler aldı ki, diğer görevlerinde aksamalar olduğu ifade ediliyor. Üstelik bu durum yalnızca ülkemizde de görülmüyor. Pek çok Avrupa ülkesinde rutin sağlık hizmetlerinde aksamalar olmaya başladı. Bu yüzden dünya üzerindeki pek çok uzman, pandemik hastanelerinin kurulması gerektiğini, böylece diğer hastaneler üzerindeki yükün hafiflemesi gerektiğini ileri sürüyor. Bu önerilerden birini de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen getirdi. Tabii ülkemizdeki siyaset virüsü o kadar yaygınlaşmıştı ki, bu mantıklı öneriyi dinlemeye dahi tenezzül etmediler. Sayın Büyükerşen'in bu önerisine, "Mantıklıdır kabul edilebilir" diyebilirsiniz. Veya, "Kulağa hoş geliyor ama kazın ayağı öyle değil" diye yine mantıklı gerekçelerle karşı çıkabilirsiniz. Ancak "Bunlar camilerdeki müminlere süngü saldırısı yaptılar" gibi iğrenç yalanlarınıza başvuruyorsanız, siz çoktan virüsü kapmışsınızdır demektir. Bu virüs ruh hastalığı virüsüdür. Sizi Büyükerşen bile kurtaramaz.
Azraille antlaşmaları yok
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ES TV ekranlarında yayınlanan Vaziyet Programının konuğu oldu. Kurt "Sırça köşklerinde oturanlar, Çürüttüm Köyü'ndeki Mehmet Aga'nın sağlığını düşünmek zorunda olduklarını görmeleri lazım" ifadelerinde bulundu. Son olarak Esenler Belediye Başkanı Mehmet Göksu'da koronavirüs görüldüğü ifade edilmişti. AK Partili Göksu bu haberi yalanladı. Olayın doğru olmadığına çok sevindik. Ancak bir kişinin AK Partili olması demek, hastalanmayacağı anlamına gelmez. İngiltere Prensi de olsanız, hastalık gelip sizi bulabiliyor. Mesela Fatih Terim olmanızın üç kuruşluk faydası olmuyor. Ortada ciddi bir insanlık krizi var. Belli ki bu kriz 2 – 3 ay içinde azalacak. Bu süre zarfından partili kimliğimizi unutsak da insan olduğumuzu hatırlasak fena mı olur? İki – üç ay insan olun; az sıkın dişinizi.
Şimdi Almanlar düşünsün
1997 Asya Ekonomik krizinden beri hükumetler ne zaman bir ekonomik krizle karşılaşsalar, piyasayı para bombardımanına tutar ve krizi atlatır. Şimdilik piyasaya para salmanın dışında bir tedavi yönteki – bildiğim kadarıyla elbette – yok. Bizi çatır çatır kıskanan Almanlar 756 milyar Euro para süreceğini açıkladı. Biz 15 milyar dolar harcayacağız. Üstelik bu 15 milyar dolar rakamına da pek inanasımız yok. Çünkü zaten bayramdan önce verilecek emekli ikramiyelerini bir ay önce dağıtarak, sanki bu para ayrı bir kalem olarak piyasaya sürülmüş gibi davranıyoruz. ABD 2 trilyon 200 milyar dolar para harcayacak. İngiltere 362 milyar Paund bütçe ayırmış. Bu da dolar üzerinden 450 milyara karşılık geliyor. Peki ya biz ne yapıyoruz? Öğrencilere 8 gigabyte internet veriyoruz. Şimdi Almanlar düşünsün...