Burası Eskişehir

Görüşler

Burası Eskişehir

AKP'nin cicim ayları...

Bütün uğraşlarını ilk genel seçimler için veriyorlar...

Eskişehir'de de önemli bir toplantıları var...

Ankara'dan bir "seçim timi" göndermiş Melih Gökçek...

İşi bilen, kılıç kullanan, ama güzel yüzlü kişilerden oluşturulmuş bir heyet...

Polis Evi'nde bir yemek verilecek...

Adaylardan "Muharrem Tozçöken" telefon edip aralarında bizi de görmek istediklerini söylemişti...

Kırılır mı?

Gittik...

Bir öğle yemeği idi ve yaklaşık 25 kişiyi kapsıyordu...

Yanımızda AKP'nin 6. sıra adayı "Birol Azdiken" oturuyordu...

Birol’la yıllardır tanışırız...

Kendisine yazarlık bile yaptırmıştık...

Çorbalardan sonra yemeklere geçildi ve sıra tatlılara gelmişti...

Biri kalktı:

"Tatlı yiyip tatlı konuşalım arkadaşlar" dedi:

"Eskişehir'de nasıl bir sonuç bekliyoruz?"

5-6 kişi birden aynı anda yanıt verdiler:

"6-0 bekliyoruz..."

Yanıtı onaylayan başlar ve tebessümler çok hoş bir görüntüydü...

Derken, Ankara'dan gelen ekipten olduğunu öğrendiğim biri gözümüzün içine bakarak sormuştu:

"Sizin görüşünüz nedir acaba?"

6. sıra adayı Birol hemen yanımda oturuyor ve adamlar "6-0" diyorlar...

Hoş, Birol da katılmamıştı bu iddialı sonuç falına ama, ne yapsın?

Bütün gözler bize çevrilmişti…

İki kelimeyle yanıt vermiştik:

“Burası Eskişehir…”

…….

Hafta sonunda Eskişehir'deki İl Danışma Meclisi toplantısına katılan AKP Genel Başkan Yardımcısı “Numan Kurtulmuş” anımsattı bu olayı…

Eskişehir'de gördüğü manzara karşısında umutlandığını öne sürüp, önümüzdeki yerel seçimlere atlamış:

"15-0 alacağız…”

Şaka değil.. Eskişehir il sınırları içindeki 15 belediyeyi alacaklarını söylüyor... Büyükşehir de dahil...

Hani, "Faso-fiso" desek olmaz, "Gulu-gulu dansı" desek hiç olmaz... Ne diyelim?

"Burası Eskişehir..."

 

 

Köylülerden dayak yiyen ajanlar

 

Demokrasinin askıya alındığı cunta dönem¬lerindeki gibi Amerikan casusluk örgütü "CIA, şu sıralar Türkiye'de "fazla mesai" yaptığı açıkça ortada…

Özellikle Suriye sınırındaki ilçelerimizde ve köylerde kol geziyorlar… Ve bir casusluk olayı:

Fransa ordusunun sınır dışı güvenlikten sorumlu casusluk birimi DGSE, 15 Ekim 2012’yi 16’sına bağlayan gece, bir antrenman için beş kişilik bir timi paraşütle Plevne semalarına bırakmış. Ne var ki rüzgar, Fransız komandoları inmeleri gereken yerden 40 kilometre kadar öteye sürüklemiş:

"Koilovtski köyünün kırsalına..."

İşe bakın ki Koilovtski köylüleri de komşu köylülerin yoncalarını çalmasına karşı devriye gezerlermiş. Üç köylüden biri de ülkenin Sovyet geçmişine ait, 1950'lerden kalma bir "Makarov"la silahlıymış.

Tarlaların ortasında casus komandolarla burun buruna gelmişler. Fransızların garip bir "lehçe" konuşmalarından işkillenen Bulgar köylüler, yonca hırsızı sandıkları yabancıları önce bir güzel pataklamışlar. Başlangıçta spor turizmi yaptıklarını iddia eden Fransız komandolar kaçmaya kalkışınca, Makarov’u olan basmış kurşunu. Sonuç : 2 Fransız komando kaçmayı başarmış, birinin burnu kırılmış, öteki ikisi de bacaklarından vurulmuş...

İşin ilginç yanı ise, olayın ayrıntısını "İnfosdefense" adlı savunma dergisi yayımlamış. Bakanlık da özel kuvvetlerin bu yenilgisini doğrulamak durumunda kalmış… Gelelim ülkemize…

“Suriye sınırındaki ajanlar ile bizim köylülerimiz ne yapıyorlar?”

Bilemiyoruz ama, hala şu 33 sivilin ölümüyle sonuçlanan olayın “vur emrini” kim verdi?

“Suriye hava sahasındaki uçağımızı kim düşürdü?”

Ve daha niceleri…

“Bilen var mı?”

 

 

Günün İncisi

Her türlü kötülüğü yapma imkanın varken, kötü bir şey yapmamak, işte budur iyilik...

Andre Gide

 

Gerilim

Bazen protestoculara o kadar sert müdahale ediliyor ki, sanırsınız onlar "sivil" toplum değil, "silahlı" toplum örgütlerine üyeler!

 

Kıssa-dan

Anayasa yapım çalışmaları durma noktasına geldi, mesafe alınamıyor.

Bu gidişle "yeni anayasa" dan anladığımız tek şey,"mevcut anayasanın" son baskısı olacak!

 

Cuk

Benzincinin önünde meyve satan abladan itiraf:

"Bu böcükleri, çürükleri de ORGANİK deyip satı¬yorum. Kapışıyorlar..."

 

Kolsuz Yaşar’dan

Ruh ikizimle karşılaşsam korkudan bayılırım.

Sonuçta ruh bu abi..

"Ne yapacağı belli mi olur?"

 

Günün Sözü

Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin.

Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin...

Tolstoy

 

 

Günün Balı

Erkeğin kadından önce yaratılması, ona laf yetiştirecek vakit bulabilmesi içindir.

Paul Jean Toulet

 

Günün Şiiri

Uzak söyleşi

Şarkıların eskimesin; akşama

Bir çılgınlığa açılır kapılarım

Yüzümde sessizlik gibi büyür kelimeler

Yıldızların düşer durmadan

Usulca yalnızlığa aç pencereni

Sonra çiçekleri sula dalgınlığınla

Boy atsınlar öp yanağından çocuğun

Ve uzasın saçları aynalara

Bu benim uzak uzak seslenişim

İncecik boynunla gündüzleri

Sanki bir hüzün ıssızlığın yanımda...

Nevzat Uçkan (Varlık-1968)

 

Günün Olayı

Deniz Feneri davasının görevden alınan savcıları yardım için toplanan paraların metreslere gittiğini iddia etmişler...

Olabilir...

"Metresler belki de fakir fukara kadınlardı..."

Haldun Ertem

 

 

Günün Biberi

Avrupa Birliği, "İdam cezası geri gelirse AB’yi unutun" diyor.

İdam cezası geri gelir mi, bilmiyoruz ama tar¬tışmasının geri gelmesiyle unuttuğumuz AB'yi hatırladık.

Gani Yıldız

 

Dedektiflerin harika fikri

İki dedektif, adamın kendisini aldattığından şüphelendiği karısını takip etmişler ve sonunda kadın bir motel odasına girmiş.

On dakika sonra da sevgilisi usulca sızmış aynı odaya.

"Tam tahmin ettiğim gibi" demiş dedektiflerden kıdemli olanı :

"Adamın hemen arkasından biz de girelim."

İkinci dedektif "Harika fikir" demiş:

"Ben de size teklif edecektim bozulursunuz diye söylemedim. Adamın işi ne zaman biter acaba?"

 

Yaşlı amcaya hediye

Delikanlı hediyelik eşya satan dükkana girip, "Hayli yaşlı ve çok zengin bir amcam var. Yarın yaş günü, hediye olarak ne almamı tavsiye edersiniz?" diye sormuş. Tezgahtar kız, biraz düşündükten sonra yanıtlamış:

"Merdiven ve yer döşemesi için cilaya ne dersiniz?"

 

 

Fiş verilmezse yemek bedava

 

Şükrü Kızılot "müjde!" gibi değerlendirmiş...

Restoran veya kafelerde, fiş verilmediği durumlarda "müşteri para ödemeden" gidebilecek.

Durun... Hemen heyecanlanmayın, Türkiye'de değil.. Yunanistan’da...

"Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının aşağı çekilmesi" amacıyla, Yunanistan'da hükümet böyle bir düzenleme yaptı.

Yeni yasa, özellikle restoran veya kafelerde fiş verilmemesi durumunda müşteriye para ödemeden gitme hakkı veriyor.

" Ne diyelim... Darısı başımıza..."

 

 

 

 

Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)