Bu olayı intihar olarak kapatalım

3 Ekim 2020 günü Hürriyet gazetesinin kadın cinayetleri ile ilgili yaptığı haberde şu soru yöneltiliyor…
-Son dönemlerde çok sayıda kadın, şüpheli bir şekilde ‘camdan düşerek’ hayatını kaybetti. Peki kadınlar gerçekten düşüyor mu yoksa atılıyor mu?  Haberin üzerinden üç yıl geçti ve camdan düşen kadınlarımızın sayısı artmaya devam ediyor.
Şule Çet’in katledilmesi ile intiharlar sorgulanmaya başladı.
Aysun Yıldırım, Duygu Delen, Esin Güneş, Sezay Koçak Özahi, Şeyda Yılmaz ve son olarak Eskişehir’de Zerin Kılınç…
Hayatlarını kaybettiklerinde ilk önce ya bir rezidanstan ya bir binadan ya da uçurumdan atlayarak intihar ettiklerini düşünmemizi isteniyor…
Eskiden apartman boşluklarına düşüyorlardı!
Zerin Kılıç’ın Emek Mahallesi’nde evinin 2. katından düştü. Kaza ya da intihar mıydı? Gözler sevgilisi Yılmaz S.’ye çevrildi.
Yılmaz S. İlk sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 6 ay sonra tekrar gözaltına alındı ve tutuklandı…
Cinayete dair kuvvetli şüphe var. Ancak “tanık” ve “kanıt” yok…
Bilimsel yönteme başvuruluyor!
Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir, mahkeme heyetine 68 sayfalık bir rapor hazırlıyor…
Zanlının ifadesiyle, Zerin Kılıç’ın düşmesindeki ayrıntı birbiriyle çelişkili…
Peki ‘Düşme’ cinayetlerinin artış sebebi ne?
Yanıtı son derece basit…
Onları aşağıya atanın bir erkek olmadığını inandırmaya çalışmak!
Failler olayın kaza olarak kapanabileceğini düşünüyor.

DİSK’TE BÖYLE YAPARSA!

 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısının ardından basın açıklaması düzenledi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu açıklama yaptığı sırada bir meslektaşımız, fotoğraf makinasıyla görüntü almak istedi.
O sırada DİSK Tekstil İş Genel Başkanı Kazım Doğan, fotoğraf çekmek isteyen gazeteciye kızdı. Gazeteci ne olduğunu anlayamadı elbette! Sonuçta oraya fotoğraf çekmek için gitmişti…
Gazeteci:
-Benden ne istiyorsunuz beyefendi. Siz Çekmemizi istemiyorsunuz niye bizi çağırıyorsunuz, ayıp değil mi canlı yayında böyle yapıyorsunuz?
Sendikacı:
-Konuşma fazla, gelme lan bir daha!
İşte en ilerici, en demokrat olduğu söylenen sendikalarımızın gazetelere karşı takındığı tavır! İşin ilginç yanı DİSK Genel Başkanı da tüm bu olup biteni seyrediyor.

DOĞRU ADAYI BUL!

Napoleon Hill, Amerikalı yazar...
Şu sıralar dilimizden düşürmediğimiz bir cümle var:
-Kişisel başarı!
İşte o kavramı ilk ortaya atan ve kitabını çıkaran kişi...
Napoleon Hill, şunu söylüyor:
-Çoğumuz hayata başarısız bir şekilde devam ederiz! Çünkü önemli bir şey yapmaya başlamak için ‘doğru zamanı’ bekleriz. Beklemeyin; zaman hiçbir zaman ‘doğru’ olmayacaktır...
Genel seçimler bitti sırada yerel seçimler var!
Her siyasi partide adayları belirlemede etkin isimler var.
Doğru adayın gelmesini mi bekleyecekler? Yoksa, doğru adaya mı gidecekler!
Siyasetin en can alıcı noktası burasıdır.
Belirleyiciler, doğru adayları bulabilecek mi?

TROL ORDUSU!

 
Gazeteci Deniz Zeyrek, katıldığı televizyon programında, CHP’nin trol ordusu beslediğini söyledi…
Zeyrek, şöyle diyor:
-Koskoca CHP Atatürk’ün partisi demokrasiyi savunuyor. Sosyal medyada trol besliyor. Bu troller gazetecilere saldırıyor. Hem de belden aşağı saldırıyorlar!  Ne kadar utanç verici. Kılıçdaroğlu’nun buna müdahale etmesi lazım!
…/…
Kılıçdaroğlu bunu engeller mi?
Sanmıyorum. Türkiye’de siyaset artık sosyal medya üzerinden yapılıyor! Sosyal medya demek trol demek! 

GÜNÜN SÖZÜ!

Ne yapmak istediğini bilmiyorsan, ne yapmamak istediğini düşün.
Hakan Günday

GÜNÜN KARİKATÜRÜ: