Bu işin şakası yok

Bu işin şakası yok

26 Temmuz 2013 09:27
A
a
Sütiş Eskişehir
Dün sabah ufak bir sallantıyla uyandık. Muhtemelen birçoğumuz hissetmedi. Bazılarımız anlık bir tedirginlik yaşadı ve kimilerimiz hiç umursamadı.
Ama küçük diye tabir ettiğimiz 3,4 büyüklüğündeki bu deprem ve diğer küçük depremler bir bütün olarak düşünüldüğünde çok ciddi mesajlar veriyor. “Eğer bu mesajları okumazsak, ciddiye almazsak ve gereğini yapmazsak, inanın canımız çok yanacak. Tabi hayatta kaldıysak. “
Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Eskişehir için çok önemli bir merkez. Türkiye’ye model olacak üstün başarılara imza atıyor ve uzman isimleriyle uzun zamandır deprem ölçümleri, çalışmaları, analizleri konusunda örnek alınan çalışmalar gerçekleştiriyor.
Bende uzun zamandır bu enstitü’nün müdürü Prof. Dr. Alper Çabuk ve değerli uzmanları Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu ve Yücel Güney ile deprem üzerine programlar yapıyor, mailleşiyor. Türkiye, Eskişehir ve Dünya üzerindeki depremlerle, yapı stoklarıyla, zeminler ile ilgili sohbetler gerçekleştiriyorum. Velhasıl kelam bu benim deprem konusunda biraz daha donanımlı olmamı ve bazı grafiklerinden dilinden anlamamı, naçizane olaya daha gerçekçi bakmamı ve fikir sahibi olmamı da sağlıyor. “Dolayısı ile Eskişehir ve Türkiye adına yakın dönemde gerçekleşebilecek tehlikeleri “aman bişey olmaz” diye değerlendiremiyorum. Çünkü biliyorum, görüyorum ve korkuyorum.”
“Onlar söyleyemez ama siz o mesajı okumalısınız”
Bir deprem uzmanına, Bilim adamına, Akademisyene şu tarih aralığında, şu şiddette bir deprem bekliyoruz ya da çok tehlikeli ve çok büyük bir depreme çok az kaldı dedirtmek belki imkânsız değil ama çok zordur. Onlar kimseyi panikletmek, korkutmak ve böylesi ağır bir vebalin altına girmek istemezler. Şahsen hiç birimiz bunu bizim coğrafyada çok rahat konuşamayız. Bu sebeple Eskişehir de çok yakın bir tarihte, şu şiddet aralığında bir deprem olacak ve özellikle şu bölgeden kimse sağ çıkamaz tarzında bir yorum beklemeyin onlardan. Beklemek yerine biraz verilen mesajları okuyun. Ne deniyor kulak verin” Eskişehir ve Türkiye’de mutlaka er geç bir deprem olacak bu garanti. Hangi bölgelerin zemini sağlıksız, hangi yapılar depremde en çok zararı görüyor, deprem esnasında ne yapmak gerekir gibi bazı başlıkları birleştirin. Kendi semtinizdeki zemini, binayı kıyaslayın birçok cevap zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bunu yapanlar belki ufacık bir gayretle hayatlarını kurtaracak ama maalesef bu üşengeçlik bizim canımızdan kıymetli geliyor çoğumuza.
Kentsel Dönüşümde acele etmeliyiz
Son zamanlarda biraz siyasete alet olan ve içi boşaltılan ama son derece hayati bir dönüşüm konusu var. Tehlike bu kadar büyükken bu işi inatlaşmalar ve siyasete alet etmeden bir an önce hayata geçirmeliyiz. Eskişehir bir deprem bölgesi ve buna uygun bir yapı stoku yok. 17 Ağustos depreminde bu gerçeği gördük. Şehirdeki birçok bölgede zemin sıkıntısı var. Zemin sıkıntısı olmayan bölgeler de ise maalesef depreme direnç gösteremeyecek yapılar yükseliyor. Gerçek şu ki zemin sağlam olmasa bile yapı kurtarabilir ama yapı sağlam olmadıkça zemin de kurtaramaz. İşe buradan başlamanın zamanı geldi de geçiyor bile. Gelin bu işi hızlandıracak adımlar atalım. Büyükşehir Belediyesi Kentsel dönüşüm için planlanan takvimi hızlandırsın, hükümet temsilcileri süreci desteklesin ve herhangi bir afet durumunda ki çok zamanımız yok bu işten asgari derecede canımız yansın.
Tüm bu söylediklerim laf olsun diye değil, başımıza geleceklerden korktuğum içindir. Siz de korksanız yeridir.
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi