Bu devlet sizi korur

Ayrıldığı nişanlısı tarafından sürekli tehdit edilen Melahat U, yetkililerden yardım istedi. Aslında 28 yaşındaki kızımızın başına gelenler, daha önce de gördüğümüz, duyduğumuz trajediler. Hikaye basittir; Genç kız bir delikanlının tatlı sözlerine, güler yüzüne gönlünü kaptırır. Fakat daha sonra kız kendi yoluna gitmek ve ilişkiyi bitirmek ister. İşte o zaman bir peri masalı gibi başlayan bu aşk hikayesi, bildiğiniz korku filmine döner. Adam kadını tehdit eder. Asla ayrılamayacağını söyler. Ya onun sevgilisi olarak kalacağını, ya da kara toprağın olacağını söyler. Aşağılamalar hakaretlere, hakaretler tehditlere ve tehditler de şiddete dönüşür. Şiddet ise olduğu yerde kalmaz, gittikçe dozu artar... Aslında belki farkında değiliz ancak, çevremizde bu felaketi yaşayan çok kadın var. Pek çok kadınımız ise bu gördüğü muameleyi kaderi olarak görüyor ve kabulleniyor. Benzer sorunları Melahat U. da yaşamış. Eski nişanlısı tarafından aşağılanan, hakaretler gören ve nihayetinde dövülen bu kız, sonunda yetkililere sığınmış ve önce 1 aylık, daha sonra da 3 aylık uzaklaştırma tedbiri ile nişanlısından kurtulmayı başarmış. Burada Melahat U'nun yaşadığı bir ikilemi belirtmek istiyorum. 28 yaşındaki genç kızımız bir ara, "Acaba şikayetçi olursam, bu şiddet bağımlısı olan eski nişanlımı daha mı kışkırtırım?" diye düşünmüş. Böyle bir endişenin kadınların ekseriyetinde olduğunu görüyorum. Ancak bu endişe yersiz. Çünkü her ne kadar devletimiz zaman zaman kadınları korumakta yetersiz kalıyorsa da, genel olarak bu tip sorunları çözüyor. Üstelik işkenceci bir adamı kışkırtmamak diye bir şey olamaz. Bu kişiler şiddet bağımlısıdır ve siz ne yaparsanız yapın size şiddet uygularlar. Adamın bütün isteklerini kabul etseniz de, masaya koyduğunuz tuzluğun sağ tarafta değil de sol tarafta olması bile iyi bir dayak yemeniz için sebep olabilir. Sakın ha, "Acaba ben ne kabahat işliyorum ki?" diye düşünmeyin. Sizin bir kabahatiniz yok. Karşınızda işkence etmek için bahane arayan bir ruh hastası var. Bu arada hiçbir şiddet gören kadınımız, "Benim param yok ki! Ben nasıl kendimi savunayım?" diye düşünmesin. Başta Eskişehir Barosu olmak üzere kendilerini koruyacak çok kurum var. Baskı, hakaret, şiddet ve işkenceler kimsenin kaderi değil. Bir kere geldiğiniz bu dünyada da hiç kimsenin eziyetine maruz kalmak zorunda değilsiniz. Böyle bir aşağılanmayı hak etmiyorsunuz. Böyle bir zulümü hak etmiyorsunuz. Cesaretinizi toplayın ve size baskı kuranlara karşı devletinizden yardım isteyin. Bu devlet sizi korur...

Eskişehir'den Öztrak geçti
CHP Eskişehir örgütü, Ankara'dan ağır misafirlerini karşıladı. Misafirler Faik Öztrak başta olmak üzere CHP'nin ekonomi kurmaylarıydı. Faik Öztrak sert ve etkli muhalefet yapmayı başaran bir isim. Eskişehir'e gelmesi de partisinin örgütü tarafından heyecanla karşılandı. Sanayiciler ve esnafla temaslarda bulunan CHP'li 11 milletvekilinden oluşan heyet son olarak, kentimizdeki sanayicilerle buluştu. Kendisi de bir sanayici olan İl Başkanı Recep Taşel tarafından ağırlanan CHP'liler sadece hükûmeti eleştirmediler, aynı zamanda alternatif ekonomi programları hakkında da bilgiler verdiler. Burada CHP'lilere küçük bir eleştiride bulunmak istiyorum. Bir muhalif partinin stratejisi basittir. Önce iktidarı yıpratır, daha sonra da kendilerinin daha iyi iktidar olacaklarını ileri sürerler. Dünyanın her tarafında bu strateji aynıdır. Ancak CHP'liler iktidarı yıpratmak konusunda çok da çaba sarf etmesinler. İktidar partisi kendi kendisini yıpratıyor çünkü. Halk CHP'lilerden "İktidar başarısız" kelimesini duymak istemiyor. Çünkü pek çok kişi zaten bu kanaatte. Halk CHP'den, "Peki siz iktidarda ne yapacaksınız?" sorusuna cevap arıyor. Ve bu sorunun cevabını bir türlü alamıyor...

Kabukcuoğlu niye reddedilir ki?
İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, TBMM'de partisi adına bir araştırma önergesi verdi. Bilindiği gibi son yıllarda iklim değişikliğinin etkisini iyiden iyiye hissediyoruz. Çevre sorunları giderek küresel bir felakete doğru evrilmekte. Burada doğrudan doğruya iktidarı suçlayamayız. İnsanlık olarak suçluyuz. İnsan olarak suçlu olmaktan iktidar partisi mensuplarına ne kadar pay düşüyorsa, AK Parti işte o kadar kabahatli. Yani AK Parti, CHP kadar, İYİ Parti kadar kabahatli. Ak Parti hepimiz kadar kabahatli... Özetlemek gerekirse partiler ve siyaset üstü bir sorunla karşı karşıyayız. Sonuç olarak Arslan Kabukcuoğlu'nun önergesini AK Partililerin desteklemesi ve hatta alkışlamasını beklersiniz öyle değil mi? Ancak ne gezer... AK Partili Milletvekilleri ve AK Partili amcalarına bakarak oy kullanan MHP'liler muhalefetin araştırma önergesine teşekkür etmek yerine, sırf muhalefet bir önerge verdi diye reddediyorlar. Şimdi biz yıllardır muhalefeti, "Sırf bir şeylere karşı çıkmak için karşı çıkmayın" diye eleştirdik." Yapıcı olun" dedik. İşte İYİ Partililer de tam olarak bunu yapmışlar. İktidarın suçu olmayan ancak bütün milleti ilgilendiren bir konuda Meclis'in harekete geçmesini istemişler. Fakat iktidar partisi muhalefetin yapıcı tutumunu desteklememiş. Nasıl ki sırf iktidar yaptığı için AK Parti'nin yaptığı güzel icraatlara karşı çıkmak doğru değilse, sırf muhalefet istedi diye doğru işlere karşı çıkmak da kabul edilemez.