Bozulan insan yıkılan bina!

Eskişehirli sanayicilerimizden Melih Aydın, birkaç arkadaşıyla birlikte Ankara’da stokta buldukları 500 battaniyeyi satın almışlar ve deprem bölgesine göndermişler.
Daha da fazlasını istemişler…
Aldıkları yanıt tüyler ürpertici…
-Yeni gelecek ürünler yüzde 50 zamlı!
Melih Aydın, sosyal medya hesabından isyanını şu şekilde dile getiriyor:
-Bu zam doğal akışında bir zamsa bile mide bulandırıcıdır! Fırsatçılığa izin vermeyin…
Bu acı hepimizin! Yarın bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisi yok. Gerekirse herkes zarar edecek, hep beraber yaralarımızı saracağız, insanlarımızı yaşatmaya çalışacağız. Rica ediyorum kontrol mekanizması çok çalışsın.
…/…
Deprem, fırtına, sel ve türlü afetler…
Uzakta da olsa kimisi ağlar, canla başla yardım etmeye çalışır. Kimisi ise ellerini ovuşturmaya…
Bir de yağmacılar var. Yardım malzemelerini çalanlar. Yardım tırlarına el koyanlar. Polis kıyafeti giyip hırsızlık yapanlar…
Hepsi aynıdır aslında!
Hep yakındığımız bir konu vardır…
-Sistem bozuk!
Bence, insanımız bozuldu çok oldu fark edemedik. Biliyorsunuz, yıkılan binalar da bozulan insanın eseridir!
 

DEVLET OTORİTESİNE SARSMAYIN!

Eleştirmek en kolayı…
Cumhurbaşkanına, hükümete, bakanlara, belediyelere, yardım ekiplerine laf edebilirsin…
Beğenmeyebilirsin…
Beceriksiz diyebilirsin. Ancak bu en kolayı olur!
Devlet otoritesini devlet kurumlarını yok etmeye yönelik eylemler yapamazsınız, yapmamalısınız. Kimi zaman bu ikisi çok karıştırılıyor. Dikkat! Kaosa neden olursunuz, insanları birbirine düşürürsünüz.
Felaketin boyutu çok büyük! O kadar arama kurtarma insanını, iş makinasını, ekipmanı, doktoru, sağlık personelini deprem bölgesine taşımak, organize etmek kolay değil!
Bu büyüklükteki bir felakete pek de bir şey yapamayız…
Eleştirilerimizi saklayalım. Elimizden gelen gayreti ve çabayı gösterelim!
Depremin büyüklüğünü sanırım en iyi şu iki yabancı gazetenin manşeti anlatıyor…
Washington Post: Bu depremler karada olan en büyük depremlerden biri.
The Telegraph: Deprem, Sovyetler’in 1961’de gerçekleştirdiği en büyük nükleer bomba enerjisi testine eşti.
 

BÖYLE ÇİZECEKTİNİZ!

Fransız Charlie Hebdo dergisi Türkiye'yi sarsan depremle alay eden bir karikatür yayınladı.
Yıkık binaların çizildiği karikatürde ‘Türkiye depremi’ ifadesi kullanıldı ve yorum olarak ” Tank göndermeye bile gerek yok” yazıldı.

Haliyle çizime tepki yağdı…
Bu karikatüre ancak bir karikatürle tepki gösterilebilirdi.
Grafik tasarımcı Abrar Sabbah, Fransa’da yayımlanan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketine ilişkin yayınladığı karikatürü yeniden çizdi.
Çizdiği karikatürü derginin sosyal medya hesabına gönderdi ve şu notu düştü:
-Hey Ahlaksız Charlie Hebdo. Öyle çizmeyecektiniz. Böyle çizecektiniz! Yeniden ayağa kalkacağız. Bu güçlü millet yeniden ayağa kalkacak!
 

BİZ NİYE BÖYLEYİZ!

Adana'da depremden hasar gören binayı sıva yaparak, hasarları gizlemeye çalışan müteahhitler olduğu yönünde sosyal medyada bir haber çıktı…
Ne kadar doğru bilmiyorum…
Ancak doğruluk payı yüksek…
Biz niye böyleyiz!