Bolel ve Caroline

Yunus kitabını yayımladıktan sonra, kendini tamamen ona vermişti rahmetli “Aziz Bolel...”

Verdiği konferansların sayısı 92’yi bulmuştu. Bunun 12’sini de üniversitelerde verdi.

Makedonya’dan başladı, Romanya’dan Macaristan’a, hatta Çin’e kadar gitti Yunus...

Sonra, baktı ki ülkede bir şeyler tersine gidiyor, Atatürk’le Yunus’u birleştirdi...

Ama, onur duyarak değil, üzülerek!

Yakınıyordu bu konuda:

“Hadi Kahramanmaraş’ı, Urfa’yı, Yozgat’ı, Erzurum’u geçtik, bir Çanakkale’de Atatürk’ü anlatmak bana mı düşmeliydi?”

.......

Kayseri’deki konferansından sonra, bir

ilahiyat         profesörü, yanaşmış Bolel’in yanına:

“Cennetle cehennemi nasıl birlikte taşıyabiliyorsun?”

Şaşırmış Bolel!

Profesör devam etmiş:

“Yani Atatürk’le Yunus’u nasıl birlikte taşıyabiliyorsun demek istemiştim!”

Kahramanmaraş’taki konferansından önce de, yine bir profesör yanaşmış yanına:

“Aman Atatürk’ten fazla söz etmeyin!”

Konferanstan sonra da tebrik etmiş: “Bravo, korkmadan anlatabiliyorsunuz!..”

.......

“4. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması” başlıyor...

Yoğun programın içinde bu yıl dikkat çeken çok özel bir oturum da var...

Gallerli “Caroline Stockford” Yunus kenti Eskişehir’de Yunus’u anlatacak...

Amigo Orhan, sormuştu Rahmi Emeç’e: “Nasıl, kadın güzel mi bari?”

“Sarısın ve güzel abi” dedi Rahmi:

“İnsan sevgisi Yunus gibi...”

Yunus için dünyayı gezen Bolel yaşasaydı, o da mülkünü mırıldanırdı:

“Hani bunun ilk sahibi?”

Haydar Ergülen’in çocukluk rüyası

Bu şehrin ayrı bir güzel başkanı “Ahmet Ataç...”

Kentin kültür etkinliklerini yurt dışına kadar taşıdı...

Almanya’dan Hindistan’a, Filistin’den Fransa’ya, Galler’den Portekiz’e, İtalya’ya kadar uzanan bir şiir buluşması...

Bu yıl 4,’sü yapılıyor...

Dün gibi anımsarız 1’sini...

“Haydar Ergülen’ün çocukluk rüyası bile gerçekleşmişti o gün...” Bu yıl da...

“Şiir festavalinin direktörü Ergülen...”

Önemli bir ayrıntı da var...

Ataç, ekibini çok iyi kurdu...

“Şiir buluşmasının bayrağını Rahmi Emeç taşıyor...”

TYS Genel Başkanı şair “Mustafa Köz”ün de katılacağı açılış töreninde verilecek kokteyl, sendikanın “40. Yılı”na atfedilmiş... “Yasakmeyve Yayınları” da, 40. yıl anısına tam 1000 kitap armağan edecekmiş.   Kitaplar, şiir buluşmasının oturumlarına katılanlara ücretsiz verilecek...

Bu yılın onur konuğu şair “Ataol Behramoğlu...”

Geçen yıllarda “Özdemir İnce, Cevat Çapan ve Enis Batur” gibi, Türk şiirine önemli katkılar sağlamış şairler onur konuğu olmuştu.

Festival bugün “Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi”nde başlıyor...

17.30’da açılış ve konuşmalardan sonra “40. Yıl Kokteyli” verilcek...

Program 11 Ekim cumartesi günü yine sanat merkezindeki etkinlikler ile sona erecek...

At sineğinin fazileti!

ABD’nin efsane   başkanlarından “Abraham Lincoln”, gazetecilere bir anısını şöyle anlatır:

“Aranızda köyde doğan varsa, at sineğinin ne olduğunu iyi bilir.”

Ben köyde yetiştim. Bir gün kardeşimle birlikte tarlada çift sürüyorduk. Atımız bir hayli yaşlıydı. Ağır gidiyordu. Ama ne olduysa birden öyle hızlandı ki, arkasından yetişemez olduk.

“Tarlanın öbür ucunda kuyruğunun altına at sineği girdiğini anladık.”

Bir vuruşta sineği öldürdüm. Sonra at yavaşladı, eskisi gibi tembel gitmeye başladı.

“Demek ki, atları da, insanları da , çalışmaları için at sineği gibi ısırmak gerekiyor?”

Lincoln, bunları dikkatle dinleyen gazetecilere gülümseyerek devam eder:

“Bizim hükümet şimdilik iyi gidiyor ama, işler yavaşlarsa bakanların altına birer at sineji koyacağım. Nasıl koştuklarını hep beraber görürüz!”

Temel’in yaşar yaşamaz ineği

Temel’in ineği hastalanmış... Hangi veterinere götürmüşse bir türlü iyileşmemiş.

Temel, biçare bir pekilde düşünürken ellerini açıp yalvarmış:

“Yarabbi sen ineğimi iyi et, edersen 15 gün oruç tutarım...”

Aradan bir seçtikten sonra, “Bu hayvan üç gün yaşamaz” diyen veterinerlere rağmen inek iyileşmiş...

Temel de sözünde durmuş ve 15 gün oruç tutmuş, 16. gün ise inek ölmüş.

Temel ne yapacağını şaşırmış.

İnek ölü, havadan 15 gün de oruç tutmuş, yine ellerini açmış havaya ve “Yarabbi sen sanıyorsun ki Temel aptaldır” deniş:

“Hiç itiraz kabul etmem, ineği kurbana sayar, tuttuğum oruçları da Ramazan’dan düşerim. Hiç kusura bakma!”

Günün Şiiri

N. V. Gukovski’ye

Her şey yağma edilmiş, bırakılmış, satılmış

Ölüm kanat vurup geçmiş renk göklerinden

Aç bir kurt yemiş her şeyi, öne atılmış

Baktığımız bu ışık ne öyle derinden?

İçin için ağlar vişne çiçeklerinin kokuları

Dilden dile dolaşan ormanda, kentten ötede

Yepyeni takım yıldızları ve gece

Taç giydirmiş temmuz göklerine yüce ve arı

Yaklaşır, sokulur   içimize, gelir daha yakın

Kör ve yıkık evlere umutlu, şen

Henüz lanetlenmemiş olağanüstü bir şey

Bir yeni buyrum ülkenin isteminden...

Anna Ahmatova (Varlık-1966)

Diktatör ve oğlu

Ülkenin diktatöründen oğlu para ister....

Diktatör, “Meşgulüm, git annenden iste” der...

Çocuk annesinden tomarla para alır... Ancak

annesi “Bak oğlum“ der:

“Bu parayı fakir köylülere vermek istiyorsan aşağıya at. Yok eğer bütün milleti sevindirmek istiyorsan, babanı aşağıya at!..”

Günün Olayı

Şaka değil, ülke içinde.. “yeniden savaş başlayacak”, yoksa “barışın önü mü açılacak” sorusuna cevap vereceğiz.

Bu soru tepedekilere bırakılmayacak kadar yaşamsal bir soru...                              Aydın Engin

Günün Biberi

Ortadoğu’da milyonlarca insanın ölmesi sakat ve aç kalması, petrol paylaşım kavgasının somut sonuçlarıdır.

Kimse kendini kandırmasın...

Erol Manisalı

Günün Sözü

Sakın ola ki unutmayın...

Şans bukalemun gibidir.

Biraz zaman tanı, mutlaka değişecektir.

Aldous Huxley

Kıssa-dan

Yabancılar da kaçağa alışmış...

“Yabancılık çekmemeleri içindir!”

Günün Uyarısı

Haksız olanlar çoğunluktaysa, emin olun haklı olan onlardır.

Hanri Benazus

Günün Sorusu

Fatih Terim, “Futbolda da akil insanlar olmalı”  demiş...

İmparatordan daha yüksek akil olur mu?

Balthör

Cuk

Bu ülkede düşünenler için gereği düşünülür!

Gerilim

E-Dünyada, hayatımız Web sitesi... “Tıklayanın haddi hesabı yok!..”

Günün İncisi

İnsan bir hayvanı erçekten sevene dek, ruhunun bir yanı halâ uykudadır...

Anatole France

Kolsuz Yaşar’dan

“İşsizlik büyüyor” diye haber yapmışlar abi...

Kendilerine teşekkür ederim...

“Kol gibi dememişler!”

Özdeviş

Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz...

Bernard Shaw

Günün Balı

Devlet adamı koyunu kırpar,  politikacı ise derisini yüzer...