Açıköğretim Fakültesi’nin gelirleri daha önceki yıllarda fazla verdiğinde, projeler için kullanılmadığında Hazine’ye aktarıldı.
Artık YÖK’e gönderilecek!
Üstelik de her 3 ayda bir!
Vaziyet programında CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, bu konuda Ankara’dan kendi kulağına fısıldanan bir söylentiyi aktardı!
Süllü şöyle diyor:
-Dediler ki “
rektörler o kadar olur olmaz yere harcıyorlar ki bu paraları bari YÖK’ün bünyesine alalım!” Böyle bir öngörüsü varmış YÖK’ün. Hatta dediler ki “bir rektör yüz tanıma sistemi yaptırmış
65 milyona dediler.”
Meslektaşım Arif Anbar, anında sordu:
- Kim o rektör?
Süllü, “
kim sizce?” diye sorduktan sonra kendisi açıkladı:
- Şu anki rektör, bizim rektörümüzü kastederek bana söylediler. Yani bana da örnek verirken bunu söylediler açıkça. Dolayısıyla bir anlamda üniversitelerde bu paranın farklı yerlere harcanmaması için
YÖK kendi bünyesine almak üzere bu yasayı istemiş!
…/…
YÖK, bu kararı alırken hangi kriterlere baktınız dersiniz?
Bence fazla kriter aramasına gerek yok! Anadolu Üniversitesi’nin bir önceki rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan,
YÖK Yönetim Kurulu üyesi aynı zamanda YÖK Başkanının danışmanı…
Maddi kaynak arıyorlardı!
En kestirme yolun AÖF olduğunu gördüler ve uyguladılar!
Özetle şu mesajı verdiler:
-Biz buradayız!
SATSAN SATILMIYOR ALSAN ALINMIYOR!
Salgın nedeniyle TBMM’de görüşmelere ara verildi!
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir’e geldiğinden bu yana aksatmadan her akşam nöbetçi eczaneleri
ya ziyaret ediyor ya da telefonla arıyor.
Eskişehir’de her akşam 6 nöbetçi eczane oluyor!
Süllü’ye sordum, nöbetçi eczaneler ne diyor, onlarla ne konuşuyorsunuz?
-Onlara iyi nöbetler diliyorum. Vatandaşla karşı karşıya kaldıklarını anlatıyorlar. Vatandaş geliyor maske istiyor.
Eczaneler satamıyor! Satsalar şikayet olacak! “Yok demek” zorunda kalıyorlar. Vatandaş zor durumda kaldı. Bunlar hep plansız iş yapmanın sonuçları…
İSTİFA FIKRASI!
Bir hastaneden hasta çıkıyor. Ramazan ayı! Yolda Bektaşi’yi görüyor bir şeyler yiyor.
-
Ben de yiyebilir miyim? Diye soruyor…
Oturuyorlar, birlikte yemeğe devam ediyorlar!
Tam o sırada kolluk kuvvetleri geliyor!
-Vay bre zındıklar oruç mu bozdunuz, diyerek başlıyorlarz hasta adamı dövmeye.
Daha sonra dönüyorlar Bektaşi’yi dövecekler…
Tam o sırada Bektaşi diyor ki:
-Ben Müslüman değilim!
-Sen git o zaman diyorlar!
-Peki ben bir Müslüman olsam yanımdaki arkadaşı da kurtarır mıyım, diye soruyor…
-Tabii kurtarırsın!
Bektaşi, Kelime-i Şahadet getiriyor.
Sonra hastaya dönüyor ve şöyle diyor:
-
Kafir oldum kendimi kurtardım Müslüman oldum seni kurtardım diyor.
*CHP Milletvekili Jale Nur Süllü’ye İç işleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasını ve daha sonra
bu istifanın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmemesini sordum. Süllü, yukarıdaki fıkrayı anlatmakla yetindi!
MUHALEFET GÖRÜŞMELERE NEDEN AZ KİŞİ KATILIYOR
TBMM’de son görüşülen af yasası var…
Toplumun büyük bir bölümü tepkili! Genel kurulda görüşmeler yapılırken, muhalefet milletvekillerinden sadece 50 kişinin olması tepki topladı. En büyük eleştiri CHP’ye yapıldı.
Bu konuda Süllü, eleştirilere hak vardi…
Ancak, dedi ve şu açıklamayı yaptı:
-Bir anlaşma yapıldı. Şehir dışından milletvekillerinin gelmemesi yönünde! Mecliste aslınd risk altında çalışılıyor.
Bakın Kovid-19 tanısı meclis hastanesinde çıktı, aşçıda çıktı. Arkadaşlarımız orada, komisyon üyeleri ve Ankara vekillerimiz oradalar! Öyle bir iş bölümü yapıldı! Çünkü çok riskli ortam! Bakın Ankara’da benim evim yok. Kimi zaman toplantılar Ankara’da sabahlara kadar sürüyor ve ben orada
Baro’nun konuk evinde kalıyorum! Şu anda zaten kapalı! Hadi ben Eskişehir’den sabah giderim akşam dönerim ama Hatay vekilimiz var, Adıyaman var, Kahramanmaraş var! Onlar nasıl gelecek. Böyle bir centilmenlik anlaşması yapıldı.
Ama şu var tabi geçirmek için AKP ve MHP vekilleri o sayıları zorunlu olarak tutmak zorunda kaldılar zaten her zaman öyle oluyor. Bizim sayımız tüm muhalefet toplamı yetmiyor!
GÜNÜN KARİKATÜRÜ