Biz ANADOLU çocuğuyuz baronum, anlamayız eğriden

Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez

Bu yüzden ruhunu bundan yıllar önce kaybetmiş bir kurum ve kişiler hakkında herkesin bildiklerini tekerrür etmekten başka bir işe yaramayacak bu yazı.

Yine de yazacağım…

Çünkü profesyonel olmaktan çok vicdanlı olmaya ihtiyacım var.

Çünkü ekmek yediğim tekneme yapılan saldırı ekmeğime yapılan saldırıdır.

Çünkü mütevazılık bir yere kadar erdem sayılır.

Çünkü biz ANADOLU Çocuğuyuz baronum anlamayız eğri büğrüden…

Pek çok kez aynı meslek dallarında faaliyet gösteren diğer kurumlarla yaşanan rekabetlerde kurum çalışanlarının taraf olmasını yanlış bulan biriydim zira bugün eleştirdiğiniz adres yarın sizin için ekmek kapısı olabilir düsturunu içeren bir profesyonellikti bunun adı.

Bugün ise tam aksini düşünüyorum. Varsın gün geldiğinde başka bir adres kucak açmasın bana, varsın az maaşım olsun veya işsiz kalayım. Yeter ki doğru bildiklerimden ve ekmek savaşımdan gelecek çıkarlarım adına bugüne sessiz kalmayım.

Profesyonellikten istifa ediyorum bugün, çünkü konuşmam lazım

3 gündür bazı gerçekleri saptırarak Mavi Ada işletmesi üzerinden medya grubumuza yapılan saldırı herkesin dikkatini çekmiştir. Belgesiz, resmi açıklamaları bile es geçip devam eden bu çırpınış ilk değildi. Es Group donanımlı ve çamura bulaşmadan yaptığı yayınlarla büyük takdir toplamaya başladığı ilk andan bugüne kadar devam etti ve geçtiğimiz gün tamamen açığa çıktı. Allah yukarı da hep boş verelim biz enerjimizi işimize verelim hedefimize koşalım dedik zira tartışmaya ayıracak vaktimiz gerçekten olmadı.

Ama bizleri destekleyen, bilen ve karşı tarafın bu manipülasyonlarına çok aşina olan takipçilerimizin de yoğun ısrarıyla bazı açıklamalar yaparak bunu da belgelerle, kanıtlarla

net bir şekilde kamuoyuyla paylaşma vaktinin geldiğini düşünüyorum.

Çünkü çamur at izi kalsın diyenlerin yaptıkları çarpıtılmış haberlere şehrin ileri gelenlerini ortak etmeleri, siyaseten destek aramaları ve istediklerini pek de bulamayınca değiştirdikleri yazım dili bile şahsen içimi soğutmaya yetmeyecektir.

Dünden itibaren yeni bir dönem başladı ve bu dönem Eskişehir basın tarihinde hep konuşulan ama belgelendirilemeyen birçok sakıncalı durumu EsGroup ile birlikte kamuoyu ile buluşturacak, üstelik belgeleri ve kanıtlarıyla. İşte o zaman öfkeleri daha da artacak olanlara gizli kapılar ardında destek verenlerde bu endişeden paylarını alacak. Bu bir savaş değil ama pilavdan döneninde kaşığı kırılsın diyesi geliyor insanın.

Ha bir de birkaç soru sorası geliyor insanın

Gazetesini kaçak yapılarda hazırlayanların, sayısız yapıya kaçak diye kondurma yaparken hiç mi korkusu olmadı kendi durumlarının açığa çıkmasından?

3 kuruş maaş alırken, lüks arabalara binen ve maaşının bile 2 katı içki tüketenlerin hiç mi aklına gelmedi bu değirmenin suyunun nereden geldiğini açıklamak zorunda kalacağı?

Düne kadar başka bir kurumda arkasından bin bir küfür ettiği isimlerle bugün yan yana çalışanlar hiç mi düşünmedi bu mu senin gazetecilik etiği diye birinin soru soracağını?

Bunca tehdit, kirli ilişki ve dedikodu ortada kol gezinirken, hiç mi aklınıza gelmedi bunları araştıran birinin bazı belgelere de ulaşıp sizi mat edeceği?

Velhasıl daha sorulacak çok soru, konuşacak çok olay ve sırasıyla bu şehrin öğreneceği çok şeyler olacak.

Aydınlık bir Eskişehir için Güneş ANADOLU’DAN doğacak….