Yaşamın İçinden
Bisikletin pompası
Uzun bir iş gezisine çıkacak olan baba adayı, yakınlarına sıkı sıkıya tembih etmiş:
“Oğlum olursa bisiklet geldi deyin. Ben anlarım.”
Bir süre sonra gerçekten beklediği telgraf gelmiş.
Şifre tamammış. Ama kısa bir eksiklik varmış:
“Gözün aydın bisiklet geldi. Ama pompası yok”
--//--
Çok ilginç.
CHP kendi arasında didişirken, AKP’de yerel yönetimlere ilişkin yorumlar yapılmaya çoktan başlanmış.
Adı bende saklı bir AKP’liden dinledim.
Dedi ki:
“Biz de herkes her şeyi bilmez. Yukarıdan gelen emir aynen uygulanır.”
İlkin Yunus Emre İlçesi,
Sonra başkan adayları.
Anladığım kadarı ile Yunus Emre ilçesi kesinleşmemiş.
“Yazı turaya kalabilir” dedi birisi gülerek.
“Emirdağlı da olabilirmiş, Mihallılçıklı da.”
Bazılarının yeri, bazılarının ise yeri dar geliyormuş.
Odunpazarı ilçesinde şimdilik, Burhan Sakallı’ya yedekler sayılmaktaymış.
O olmazsa bu, bu olmazsa şu.
İşin ilginç yanı, iktidar partisi geçmişten ders alarak yapıyormuş hesapları.
Murat Canözer- Tacettin Sarıoğlu.
Yorumu da bu raporlar arasında yer almaktaymış...
Sahi diyorum,
Tacettin Sarıoğlu arada bir çıkıyor meydana.
Ama Murat Canözer öyle değil.
Duyumlarıma göre, o politikacıların ayağına değil, politikacılar onun yanına geliyorlarmış.
Canözer’in çalışma odası hiç boş kalmıyormuş.
--//--
“Çalı dibi dövme” diye bir deyim vardır bilirsiniz.
Genelde avcılıkta kullanılır.
“Küme halinde ki çalılıklara” taş ve sopalarla vurulur. Çalılıkta av hayvanı varsa ürker dışarıya fırlar.
Bakıyorum.
Son günlerde bazıları, özellikle politikada ulaşamadıkları konularda, bu sisteme yatıyor.
Çıkarsa ne ala. Çıkmazsa bir başka yere.
--//--
AKP’li dostumun yorumuyla bağlıyorum yazımı:
AKP’nin Burhan Sakallı’dan yana sorunu yok. Tepebaşı ve olursa Yunus Emre’yi ölçüp biçiyor. Büyükşehir için içeriden de olabilirmiş, dışarıdan da Genel Merkez’e sunulan listede milletvekilliği, hatta bakanlık yapmış isimler de varmış.
Günlerin getirdiği
Bizim uçak nerede?
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, yardımcıları Fuat Gürcüoğlu ve Melih Savaş ile Belediye Meclis üyelerinin Kardeş Şehir Berlin’e bağlı Kopenick’e yaptıkları gezi üzerine arada bir bu köşede yorumlar bulacaksınız. İşte bunlardan biri Berlin’den kalkan THY uçağı İstanbul’a yaklaştığında Kaptan Pilot’un sesi duyuldu “Uçağımız biraz sonra İstanbul’a inmiş olacaktır. Bu uçaktan yurt içi aktarmalı gidecekler, Antalya, Kars, Diyarbakır, İzmir, Bursa… Şu numaralı peronlardan gitsinler. Valizler v.s.”
Bu arada Tepebaşı Belediyesi Meclis üyelerinden birinin, yarı şaka yarı ciddi sesli olarak “Bizim uçak nerede acaba? Uçak seferleri kaldırılmasa şimdi ne güzel buradan iner, Eskişehir uçağına binerdik. Altı yedi saat kara yolculuğu çekmezdik.”
Tepebaşı Belediye Meclisi üyesinin bu sözleri bazılarının kızdırmış olsa bile, bazı üyeler gülerek haklısın dediler kendisine. Sahi diyorum. Eskişehir uçak seferleri bir daha başlamayacak mı?
Savaş Bey rahat galiba?
ESO Başkanı Savaş Özaydemir Ekim ya da Kasım ayında yapılabilecek ESO seçimi için oda üyesi herkesin aday olabileceğini söylemiş. ESO’nun büyüklü küçüklü 630 üyesinin bulunduğuna dikkat çeken Savaş Özaydemir “Kongrelerin ertelenme durumu netleşmedi. Şubat –Mart aylarına sarka bilir. Benim için önemli olan ESO’da seçimin olması. İsteyen her üyemiz aday olabilir” diye konuşuyor.
Savaş Özaydemir haklı. Kongre tarihi henüz netleşmiş değil. Buna karşın Nebi Hatipoğlu ESO başkanlığına adayım deyip çıktı ortaya. Ardından ESİAD’ın Başkanı Onur Sürmeli yapılan genel kurulda başkanlığı Aydın Bandırma’ya devrederek çekildi bir kenara. Ardından da, Sarar’ın desteği ile Hatipoğlu Eskişehir Sanayi Odası Başkanlığı’na aday olacağını açıkladı.
Şimdi gözler ESO kongresini yapılacağı tarihe çevrilmiş durumda. Bekleyip göreceğiz.
İki başkan adayının dışında başkaları çıkacak mı? Kimler kimleri destekleyecek?
Vatandaş soruyor
Mobilet ve bisikletler
Birkaç kez bu köşede vatandaşlardan gelen yakınma üzerine yazdık. Mobilet sürücülerinin trafiğin yoğun olduğu bölgelerde tehlike saçtığını belirterek dikkat edilmesi gerektiğini vurguladık. Ama yetkililer aldırış etmediği gibi tehlikesi de artmaya devam etti.
Sakarya Caddesi’nde bisiklet yolu yok. Ama bisikletle giden yolcu var. Yolu ve işareti olmayan bisikletli, park etmiş ya da giden araçların arasından gidiyor. Kimi zaman düşerek, kimi zaman yaşamını tehlikeye sokarak. Bu yetmiyormuş gibi mobiletli sürücülerde tam bir tehlikenin içinde trafiğe çıkıyorlar. Sakarya Caddesi iki tarafa park etmiş araçlar yüzünden zaten daralıyor. Bu alanın içine birde bisiklet sürücüleri girince ortalık tam anlamıyla karışıyor.
Kent trafiğine bakan yok anlaşılan. Hat boyunu birkaç kez yazdık. Araçlar çukurlara bata çıka gidiyor dedik. Kim bakacaksa başını kaldırıp bakan olmadı. Bir daha uyarıyoruz yetkilileri. Hat boyunu Hacıseyit Mahalle muhtarlığının yanından başlamak üzere lütfen bir elden geçirin.