Birleştirenler değil bölenler kazanıyor!

Hiç kimse poIitikkarşıtIarı arasında böIünmeoIuşturmadan bir seçimi kazanamaz.
David Frum’üun çok bilinen bir sözüdür. İttifaklar kimi zaman seçimi kazanmaya yetmez! Rakipleriniz arasında bölünme de yaşanmasını beklemek ya da yapmak zorundasınız…
Bu seçimlerde AK Parti iki büyük bölünme yaşadı…
Birincisi Yeniden Refah Partisi’nin çıkışıdır. Seçimlerde sol bir partiye oy veremeyecek olan seçmen oğul Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi’ne yöneldi…
AK Parti açısından bir bölünmedir.
Diğer bölünme ise oy vermek için sandığı gitmeyen seçmenle ilgilidir. Geçersiz oylar da yüksektir ve kimi yerlerde geçersiz oyları protesto gibi de düşünebiliriz.
Türkiye genelinde 13 milyon kişi sandığa gitmedi. Geçersiz oylarla birlikte bu rakam yüzde 21.4’ü buluyor…
10 yıl önce Mart ayında yapılan yerel seçimlerde Eskişehir’de seçime katılım oranı yüzde 86’ydı. 10 yıl sonra ise katılım oranı yüzde 80.4’e geriledi. Ancak, yüzde 80 rakamı Türkiye ortalamasının 2 puan üzerinde olması da dikkat çekici.
Yerel seçimlerden bir yıl önce yapılan genel seçimlerde ise Eskişehir’de seçime katılım oranı yüzde 91.10 oranına ulaşmıştı. Eskişehir’de bir yıl önce yapılan seçime katılanların yüzde 10’u yerel seçimlere katılmadı.
CHP’nin “tabanda Eskişehir ittifakı” modeli son derece etkili oldu. Cumhur ittifakı tabanında bir bölünme ve kırılmaya neden oldu. Ancak bu kırılma sessiz sedasız gerçekleşti.
-Eskişehir ittifakı, AK Parti’yi bölmekle kalmadı, ağır hasara uğrattı!


 

BEYNİNİZİ YORMAYIN SADECE ÇALIŞTIRIN!

1-İnsan beyninin ayaktayken ve açık havadayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız, ”volta atmayı” deneyebilirsiniz.
2-Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekillenir. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.
3-Beynin en tehlikeli yanı ”ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken ”acaba heyecanlanır mıyım ?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.

4-Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna ”sihirli sayı” kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ”servis dışı” olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ”kafadan” değil, tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.


 

BİR ARABA KENDİNE BİR ARABA BANKAYA!

Araba almak isteyen vatandaşlar “en uygun taşıt kredisi”, “en düşük araç kredisi”, “en ucuz otomobil kredisi” gibi aramalara yöneliyor.
Karşılarına çıkan krediler ise şaşırtıcı boyutlara ulaşmış durumda…
400 bin TL kredinin geri ödemesi, 36 ayda 873 bin TL’ye kadar yükseliyor. Bankaya ödenen 473 bin TL’lik faiz, neredeyse orta yaş bir arabaya denk geliyor.
Bu hesaba göre kendisine bir araba alan vatandaş aynı zamanda bir arabada bankaya almış oluyor.
 

AY IŞIĞI!

 Ay'ın ışığı yoktur...
Bu hepimizin bildiği bir gerçektir.
Buna rağmen “Ay ışığı” demeyi sürdürürüz...
Portekizli yazar JoséSaramago şöyle diyor:
-Ay ışığı adını verdiğimiz şey, aslında aya değil, daima ve yalnızca güneşe aittir.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Dertlerinizi başkalarına anlatmayın. Çoğunun umrunda olmaz, geri kalanı ise memnun olur.  Hakan Günday
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ