Görüşler
“Ne olmuş bu Eskişehir’e? Bir kasabadan farksız!.. Çamur, toz-toprak ve pis koku! Helek Porsuk rezillik… Eğer seçilirsem Eskişehir’in bu sorunlarına bakacağım…”
Bu sözler “Cüneyt Arkın”a aitti…
ANAP’tan 4. Sıra milletvekili adayı olmuş ve 11 bini aşkın oy almıştı seçimlerde…
Danışmanlığını da gazeteci arkadaşımız “Orhan Demir” yapmıştı... Yıl 1989…
Bu seçimlerden tam 20 yıl sonra Eskişehir’e gelen ünlü aktör şaşırmıştı:
“Eskişehir cennet olmuş…”
…….
Sonrasında kimler geldi, kimler geçti Eskişehir'den...
"Bekir Coşkun..”
"Oktay Ekinci.."
“Uğur Dündar.."
Ve nice ünlü sanatçılar...
Her gelen de aynı sözleri tekrarlıyordu:
"Eskişehir cennet olmuş..."
Ama bir son gelen var ki, neler yazmış neler?
-Tepebaşı Belediyesi'nin insan odaklı projelerinin sadece başlıklarını yazsam bu köşe yetmez... Çocuk ağız diş sağlığı merkezleri... Beni kalbimden yakalayan "Gökkuşağı" kahveleri... 5 yıldızlı otel konforunda "Alzeimer Merkezi..."
-"Anneler Halk Oyunları Topluluğu"nun eğitmenleri, "Bizim kadınlar depresyona girmez, burada stres atarlar" diyor!
-Gerçekten öyle... Sinema festivali, Uluslararası Şiir Buluşması, Sanat Çalıştayı, bir an olsun boş kalmayan sanat merkezleri…
-Pişmiş Toprak Sempozyumu... Yine heyecan verici bir olay, "Eko Şov..." Temizlik işçilerinin günlük araç gereçlerle oluşturdukları ritim topluluğu...
"Kent pırıl pırıl, yerde tek çöp yok..."
Ve de noktayı koyuyor bu satırların yazarı "Zeynep Oral" :
"Keşke birkaç Eskişehir'imiz olsa..."
…….
İşte burada durun Zeynep Hanım!
Başımıza iş mi açacaksınız?
Birkaç "Eskişehir"e...
Birkaç "Büyükerşen.."
"Birkaç "Ahmet Ataç" bulmak kolay mı!..
Espri bir yana..
"Teşekkürler Zeynep Oral..."
İşte hayat
Cebinde paran varsa “kim olduğunu unutan” tek kişi sen olursun..
Cebinde hiç paran yoksa “bütün dünya senin kim olduğunu unutur..."
İşte hayat bu...
Bill Gates
Evli erkek
Bütün kadınların birbirine benzediğini söyleyen erkek, kesinlikle evli bir erkektir…
Günün Şiiri
Işığa dönen kentler
Bir ışık yangını belirir kentlerde
Karanlık düşünce gün batımlarından sonra
Kıpırdayan bir aydınlık mücevherler
Sokak lambalarından dizi dizi inciler
O ulu duygu için donanan geçitlerde
Yükseklerden, en yükseklerden orada
Onlara uzanır elleri gecenin
Bir şarkı duyulur incecik
Bir şarkı ıssız ve derin
Kaç değişimle kaybolmuş ne varsa
Bir zamanlar varlığına inandığımız
O hiç cürümeyen tomurcuklar
O elmas parıltısı damla damla sularda.
Tennessee Williams (Varlık-1964)
Kahverengi deri cüzdan
Müzayede devam ederken adamın biri yerinden kalkarak kürsüye gelmiş ve sunucunun kulağına
bir şeyler fısıldamış.. Sunucu da önündeki çana bir kere dokunarak yüksek sesle, "Sayın misafirler" diye başlamış :
“Bu beyefendi salonumuzda içinde 10 bin dolar bulunan kahverengi deri cüzdanını kaybetmiştir. Cüzdanı kendisine getirene 2000 dolar vereceğini söylüyor…”
Bir süre sessizlikten sonra arka sıralardan biri bağırmış:
" 2500..."
Ders ve soru
Fransızca öğretmeni sınıfta anlatıyordu:
"Evlenmemiş kadınlara matmazel, evlenmişlere madam denir..."
Öğrencilerin anlayıp anlamadıklarını öğrenmek için sordu:
"Söyleyin takalım aralarındaki fark nedir?"
Arkalardan bir ses yükselir:
"Mösyö..."
Günün Balı
Sanayide çarklar hızlanmış.
Eeeee... Boşa dönüyorsa hızlanır tabii!
Kıssa-dan
Kadınlar hakkında erkeklerin asla söylemedikleri gerçek:
"Düşüncem kadın erkek eşitliğinden, duygularım ve çıkarlarım erkek hakimiyetinin sürmesinden yana..."
Günün İncisi
Gelirinden vergi ödememekten kötü tek şey olabilir. Ödememek...
Lord Dewar
Günün Sözü
Kaderimiz yıldızlarda değil kendi içimizde yatar.
Shakespeare
Özdeyiş
Bacağı kangren olanın bacağına merhamet edip kesmemek, kendisine en büyük zulümdür..,
Ahmed Hulusi
Cuk
Erkek ailenin "başı” kadın ise "boynu”dur.
"Başı nereye isterse oraya çevirir."
Günün Olayı
90. yılını kutlayan “TIME” dergisi son sayısı için seçtiği 90 kapak arasında ilk sıraya "Atatürk”ü koymuş.
Büyük Atatürk’ü "son sıraya koyanlara" kapak olsun!
Gani Yıldız
Günün Biberi
Tayyip Erdoğan, "Biz bu yolda kefenimizi giydik" demiş.
Bu kadar tehlikeli bir yola neden girdiniz peki?
Fahrettin Fidan
Birbüyük usta,Turhan Selçuk
Yandaki karikatürü 11 Mart 2010 Perşembe günü yine bu sütunda yayımlamıştık...
Çizerin son karikatürüydü ve o gün aramızdan ayrılmıştı "Turhan Selçuk…"
Unutmak mümkün mü?
Sabahın erken saatlerinde sanatçı dostumuz “Erol Şaykol " aramıştı:
"Bu karikatürü bilerek mi koydun?”
Mümkün mü?
Ama "Turhan abi”nin bu son karikatürü bir hafta önce “Cumhuriyet”te çıkmıştı…
Biri bizi dürtmüş:
O gün de "9. Sütun”da yer almıştı...
Dile kolay, 3 yıl geçmiş gitmiş bile...
…….
- İnsanın en yakınları hakkında yazı yazması nasıl da zordur... Özellikle babası "Turhan Selçuk", annesi "Füruzan", amcası da "İlhan Selçuk" olursa o kişinin.
Turhan Selçuk evrensel bir çizgi ustası, caymaz bir Atatürkçü, düşüncelerinden, politik görüşlerinden en güç koşullar içindeyken bile ödün vermemiş bir aydın, bir mücadele adamı...
Babam Turhan Selçuk evde çalışırdı. Ben onu ilk adımlarımı attığım yıllardan başlayarak merakla izledim. Çizdiklerinde öylesine dikkatli ve titizdi ki. O tüm yaşamında her yaptığına, her söylediğine de aynı özeni, titizliği gösterdi...
“Ve de sevgili babam çizgilerinde yaşamayı sürdürüyor…”
…….
Bu satırlar"Aslı Selçuk"un...
Ne güzel anlatmış babasını...
Rahmetle anıyoruz...
Azmi Kerman’ı kutluyoruz
Yıllardır tanırız “Azmi Kerman”ı…
Ecza-Koop’tan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği’nde savaşını sürdürüyor…
''Hele bugünlerde kolay mı?”
Bir gece istasyonda trenle karşılamıştık "İlhan Selçuk”u... Cumhuriyet’te çalışıyorduk o günlerde… Unutulmaz bir geceydi.
ADD’ye yeniden başkan seçildi Kerman...
Bu mücadelesinin ışığında kendisini bir kez daha kutlamak istiyoruz…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...