Doğayı, hayvanları sevenleri koruyanlara çevreci diyoruz… Peki ya insan? İnsan doğayı terk edeli çok oldu! Başımız sıkıştığında hatırlıyoruz doğayı! Karadeniz’de HES yapılmasına karşı mücadele verildiği yıllarda yapılan bir belgeseli izlemiştim. Orada HES’le mücadele eden bir Karadenizli’ye soruyorlar, “insanlar bu mücadeleye nasıl bakıyor?” Yanıt çarpıcıydı… -Bana ne insandan! -Ben burada kurdun, kuşun hakkını savunuyorum. Onların hakkını kim savunacak! Alpu Ovası’nda son dönemde ilginç olaylar yaşanıyor. Önce Termik Santral projesi yapıldı. İhale iptal edildi… Şimdi de bölgede açık ocakta altın aranacak. Patlatılacak, yıkılacak, kazılacak Alpu Ovası… Büyük olasılık altın siyanürle kullanarak çıkarılacak… İnsan kaçar kurtulur, diyelim! Kurdun, kuşun, kısacası diğer canlıların hakkını kim koruyacak! Atalarımız ne güzel demiş… -Bir avuç altının olacağına, bir avuç toprağın olsun! Toprak ölürse, insan da ölür!
MEMURUN TOPLU SÖZLEŞMESİ!
Memurlar ile hükümet arasında Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sürüyor. Memurlar adına sendika pazarlığı yürütüyor. Hükümet “benim memurum” diyor. Memurların çoğu adı üzerinde zaten “Devlet memuru” Bilinmez bir üçlü denklem… Hak-Sen Konfederasyonu Eskişehir temsilcisi Yavuz Toptaş, yaşanan durumu bildik bir fotoğrafla özetlemiş…
HALİL AĞA’NIN DÜĞÜNÜNDEN NOTLAR!
Eskişehir’in tanınmış isimlerinden Halil Ünal’ın oğlu Mert Ünal ile Neslihan Kurumluer’in evlenme törenlerine katıldım… Düğüne yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Halil Ünal’ın yerinde olmayı istemezdim doğrusu… Saatlerce ayakta bekledi ve gelen konukların hepsini öptü… Başkan olsaydı, yüzde birine kombine satardı! Ve gecede en çok konuşulan konulardan biri de Eskişehirspor’du: -Gelinle damadın takıları toplayıp, Eskişehirspor’a başkan olsun! Denildi… Şaka olarak söylense de gönüllerde sanki böyle bir istek var gibi görüldü! Gençler Birliği Başkanı Murat Cavcav’ın da, nikah şahitleri arasında yer alması dikkat çekiciydi… Hani masada bir Es-Es’li yönetici olsa 2-3 topçuyu istese verecek gibiydi…
AYAKKABININ SIRRI!
Çok büyük ama aptal bir kral sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretti. Ancak sarayın soytarısı bu fikre kahkahalarla güldü. Gülerken de: "En basitinden komik." diyordu. Kral çok kızdı ve soytarıya: -Bana daha iyi bir seçenek göster yoksa öldürüleceksin. Soytarı, "Efendim, küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın." Der. Ve ayakkabılar bu şekilde doğmuş olur. … Antik bir Hint hikayesidir. Sözün özü, bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok; sadece ayağınızı kaplamak tüm dünyayı kaplamaya yeter.
GÜNÜN SÖZÜ
Herkes gidebilir, herkes kaçabilir ama, herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karşı zafer kazanamaz.
Cengiz Aytmatov-Gün Olur Asra Bedel