"Hazır koronavirüs varken, şu hükumeti eleştirelim" diyen bir zihniyetimiz var
"Hazır koronavirüs varken, şu hükumeti eleştirelim" diyen bir zihniyetimiz var. Mesele eğer hükumeti eleştirmekse, bu konuda elimize su döken az olur; maaşallah sivri dilliyiz. Fakat büyük bir krizle karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. AK Parti hükumeti – ekonomik önlemleri ayrı tutuyorum – krizle başa çıkmak konusunda çok başarılı oldu. Bir insanlık kriziyle karşı karşıyayız. Küçücük gezegenimiz üzerinde Çin, Almanya, Güney Kore gibi ülkeler çok başarılı oldu. Bu listeye Türk hükumetini de dâhil ediyorum. Elbette mevcut hükumetin hataları olacaktır. Ancak canımızı korumak için gayet güzel önlemler aldıklarını unutmayalım. Hastanelerimiz tıkır tıkır çalışıyor. Tarama kitleri yeterli ve doktorlarımız tarafından uygulanıyor. Halk sağlığını koruyacak bir takım yasaklar, dakika geciktirmeden ilan ediliyor. Sağlık Bakanı Koca halkın moralini yükseltmek için yalan söylemiyor. Bu da halkın moralini daha çok yükseltiyor. Hükumetimize haksızlık etmeyelim... Bu arada, "Hazır şu koronavirüs varken, şu Ce Ha Pe'li belediyeyi eleştirelim" diyenler de var. Bunlar da "Belediye neden sokakları dezenfekte etmiyor?" diyerek algı operasyonu yapmaya çalışıyor. Sokakları dezenfekte etmek milyarlarca liraya mal olur. Üstelik böyle bir uygulamanın hastalığın yayılmasına bir engeli olmaz. Tabii kaldırımları yalamıyorsanız...
Üstelik sokakları dezenfekte etmenin – varsa eğer – faydası 4 – 5 saat sürer. Bir hafta boyunca Eskişehir'in bütün sokaklarını dezenfekte etmeye kalkarsanız, belediyenizin iki – üç yıllık bütçesini harcarsınız. Belediyenin yapması gereken toplu taşıma araçları gibi halkın yoğun kullandığı bölgeleri dezenfekte etmektir. Ki bunu da yapıyorlar. Haksızlık etmeyelim... Türkiye'de bin 397 belediye bulunuyor. Bunların çoğunluğu AK Partili ve CHP'li belediyeler. MHP'nin de hatırı sayılır belediyesi var. HDP'li belediyelere zaten kayyum atandı. İYİ Parti'nin hepi topu 7 belediyesi var. Bir DSP'li (Bizim Malıç'ta) bir Türkiye Komünist Partili belediyemiz de var. Gördüğüm kadarıyla hepsi ellerinden geleni yapıyor. Onlara da haksızlık etmeyelim. Bu 1.397 belediyenin yalnızca biri Eskişehir Büyükşehir Belediyesi. Bana geriye kalan 1.396 belediyeden sokakları dezenfekte eden bir tek belediye söyleyin susacağım. Hatta gezegenimiz üzerinde bu işi yapan tek bir belediyeyi – ne bileyim mesela Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin Bondudu Belediyesini – örnek gösterebilirsiniz. Aksi taktirde siz susun...
İmamlara vicdansızlık ediliyor
Koronavirüs salgınıyla birlikte bir takım şahıslar din düşmanlığına da başladılar. Diyorlar ki, "15 bin imam, bir doktor edemiyor"... Doğrudur; 15 bin imamı bir araya getirsen bir doktor edemez. Ancak aynı şeyi "4 bin 980 gazeteci bir doktor edemiyor" olarak da söyleyebiliriz. Veya "3 bin 84 inşaat mühendisi, bir arkeolog edemiyor" da diyebiliriz. 15 Temmuz'da gördük ki, kerameti kendinden menkul bir takım tarikatların beş kuruşluk faydası yokmuş. Şimdi bu tarikatlerin yerine bir başka tarikatlerin getirilmesini de eleştiriyoruz. Hayattaki en hakiki tarikat; medeniyet tarikatidir. Ancak bu tarikat öfkemizi, dinin geneline yaymak çok yanlış. Üstelik Diyanet İşleri'ne bağlı imamlarımızın da koronavirüsle mücadelede önemli rol oynadıklarına şahidiz. Kendileri Allah yolunda ve millet için çalışan kişiler. Biz gazetecilerin okurlarını bilinçlendirmeye çalışması gibi, kendileri de cemaatlerini bilinçlendirmeye çalışıyorlar. Vicdansızlık etmeyelim...