Yaşamın İçinden
Bilgiç dedeler
1950’li yıllarda eğitmenli okullarda, içinde Türkçe, Matematik ve Hayat Bilgisi konuları bulunan kitaplar vardı.”
Okuma ve yorumlamanın en güzelini bulurdunuz bu kitaplarda.
Halen,
“Bilgiç dedenin hayreti”,“Dağı devirir düz yol ederiz”,“Doğru hesap” gibi okuma parçaları aklımdadır.
İşte bunlardan en hoşuma giden,
“Doğru Hesap” öyküsü.
Ağanın biri tuttuğu çobana, yüz koyunu teslim ederek yaylaya göndermiş.
Çobanın süresi dolup köye inince ağa sofrayı hazırlatıp çobanı çağırmış:
“Gel bakalım çoban efendi, şu yüz koyunun hesabını ver.”
Çoban başlamış söze:
“Yağmur yağdı gök çatladı.
72’sinin ödü patladı.
Önden gitti baş toklu.
Arkasından beş toklu.
Onunu verdim kasaba.
Onunu da katma hesaba.
Kurt kaptı birisini.
Birinin de getirdim derisini” deyip tek koyun postunu ağanın önüne atmış.
Çobanın verdiği hesabı dinleyip yüz koyundan hiç birinin kalmadığını duyan ağa, öfkeyle önündeki yoğurt dolu kaseyi kaptığı gibi, yüzüne fırlatmış. Yüzüne bulaşan yoğurdu silen çoban gayet pişkin şöyle konuşmuş:
“İşte ağam hesabını doğru olarak verenin yüzü böyle ak çıkar.”
Dedim ya.
O yıllarda politikanın çirkin yüzü değil, toplumsal yaşamın incelikleri yer alırdı ders kitaplarında.
--//--
O devirde herkesin evinde ateş yakacak gaz ve kibrit olmazmış.
Komşunun küçük kızı Bilgiç Dede’nin evine gidip biraz ateş istemiş:
“Evimize ateş yakacağız. Samanı tutuşturmak için bir parça ateş verir misiniz?”
“Tamam” demiş Bilgiç Dede.
“Ateşi ne ile götüreceksiniz?”
Küçük kız ocaktan sönmüş külü avuçlayarak elini uzatmış:
“Bunun üstüne koyun efendim.”
Küçük kız avucunda ateşi götürürken Bilgiç Dede gülümseyerek şöyle demiş:
“Eveet. Akıl akıldan üstündür.”
Ne dersiniz.
Güzel değil mi?
Günlerin getirdiği
AKP’de ben değil, biz havası
Yerel seçimlerin erkene alınma çalışmaları başladı ya. Siyasi partilerde tam bir hareket var. Özellikle AKP ve CHP’de Eskişehir üzerine hesaplar başlamaya başladı. Geçenlerde Büyükşehir’de Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı’nda Ahmet Ataç için tartışma yok demiştim ya. Bu yorumun CHP içinde olumlu karşılandığını duydum. Buna karşılık AKP cephesinde “Kazın ayağı öyle değil, bu seçimde çok değişik sonuçlar alınırsa şaşmayın ”diyenler olduğunu duyuyoruz. Önceki gün Tepebaşı Belediye Meclisi’nde sıra komşum, AKP’li, Vahap Ata ile konuştuk. Vahap Ata aynı zamanda iktidar partisinin Tepebaşı İlçe Başkanı’dır da. Üstelik adı uzun süredir Tepebaşı Belediye Başkanlığı’na aday olacaklar arasında geçiyor. Kuliste Vahap Ata’ya “Seçime hazır mısın?” dediğimde kendisine özgü yapısı içinde gülerek “Biz her zaman hazırız” yanıtını verince “Seçime hazırız yerine hazırım diyemez misin? Ben ile biz ayrı kavramlardır bilirsin” dediğimde Vahap Ata “Biz seçime hazırız” demekte ısrar etti. Bu arada AKP’li Meclis Üyeleri Gülser Yanar, Bünyamin Fidan, Esat Girgin, Cengiz Karahallı, Aladdin Çoban ve Naci Şahin çevirdi etrafımızı. Ve soruma Vahap Ata’nın söylediği gibi “Seçime hazırız” şeklinde verdiler. Şunu anladım. Vahap Ata Tepebaşı Belediye Başkanlığı’na aday olacak. Ama kendisine parti içinde destek gelir mi gelmez mi bunu ölçüp biçiyor. Dahası dikkatimi çekti, bazı meclis üyeleri soruma sevinçle karşılarken, bazıları aldırış bile etmeden çekip gitmişti. Anladığım bir başka durum ise sayın Vahap Ata’nın Tepebaşı Belediye Başkan adaylığı kabul edilir ya da edilmez, adaylık için hazır olduğu kesin.
CHP’de iç çekişme Odunpazarı için
CHP’de İl Başkanı Erman Gölet’in saklısı gizlisi yok, Odunpazarı Belediye Başkanlığı’na aday olduğunu herkes biliyor. Bir de saklı adaylar var partide. Örneğin, İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer’in durumu. Hakkında yapılan yorumlara çıkıp da “Ben aday değilim. Bizim adayımız Erman Gölet’tir” demedi. Parti içinde yorumlar almış başını gidiyor. Büyükşehir’de resmen görev yapanlardan Garip Yıldırım, Canan Demir, Mustafa Mansız ve J. Nur Süllü var. Neymiş “Odunpazarı Belediye Başkanlığı’na aday olacaklarmış. Nereden çıktı nasıl çıktı bilen yok. Üstelik bu isimlerin hepsi Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e yakın olarak biliniyor. Tıpkı Erdal Çakıcıer gibi onlar da yapılan haberler için hayır ya da evet demediler. Erdal Caferoğlu bazı yakın dostlarına “Şansımı deneyeceğim” diyesiymiş. Avukat Ayhan Kavas ve İbrahim Arslan da var. Milletvekili Kazım Kurt acaba, bu isimlerden hangisine daha yakındır? Sayın Kurt, geçmişte politik mücadele veren, bunun için CHP’den ihraç edilen arkadaşlarına mı, yoksa Büyükerşen kanadında mı yakın olacaktır göreceğiz. Açık söylemek gerekirse CHP’de her yer karanlık şimdilik.