NTV'de yayınlanan 23 Nisan Coşkusu programında sunucu Simge Fıstıkoğlu, gençlere gelecekteki planlarını sordu.
Gençlerden birinin yanıtı şöyle oldu:
-Almanya Köln Üniversitesi’nde tıp okumak istiyorum, ondan sonra da belki Alman vatandaşı olurum!
…/…
Türkiye’de yetişmiş bir gencin böyle düşünmesi elbette üzüntü verici!
Ülkeyi yönetenlerin böyle düşünce içinde olan gençlerin sözlerini iyi analiz etmeli! Yurt dışında öğrenim görme isteği gayet normaldir. Anormal olan Türk vatandaşlığını bırakmak!
Beyin göçü sorunumuz var ve bu gerçek!
…/…
Tüm bunlar olurken nedense iyi örnekleri görmüyoruz, ya da görmek istemiyoruz.
Eskişehir’de görev yapan
Doç. Dr. Vural Fidan, dünya tıp literatürüne girdi. Özel hastanede falan görev yapmıyor. Şehir Hastanesi’nde görevli…
Aynı zamanda Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği Başkanı olan Vural, cilt ve eklerinin geliştiği
ektoderm tabakası ile ilgili bir sendromu tanımladı…
Ve Uluslararası literatür ve hocaları tarafından, Türk doktor Vural Fidan’ı onurlandırmak amacıyla bu sendroma
Fidan Sendromu adı verildi.
…/…
Kendisi Eskişehir Kırkalı!
Bakın bilim alanında böyle başarılı insanlarımıza gereken değeri ve önemi versek, onları gençlerle buluştursak emin
olun “beyin göçü” azalır!
Bilim insanlarımıza değerli olduğunu hissettirelim!
Onları topluma örnek kişi olarak gösterelim. Ne yazık ki son yıllarda bilimden uzaklaşıyoruz.
Uzaklaştıkça bilime inanan gençlerimizde ülkemizden gitmek istiyor. Rehberimiz bilim olursa her şey düzelir!
EN SON TÜRKLER OLUR!
Her 24 Nisan’da Dünyadaki bazı ülkelerin gündemine “Ermeni soykırımı” meselesi geliyor. Ermenistan’da bile bu kadar gündemde değil bu konu…
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuyla ilgili açıklamaları vardı…
Konuşmasının sonunda şu cümleleri kullanıyor:
-25 sene önce Ruanda'da 800 bin insanı soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikardır ve failleri Fransızlardır. Kalkıp bize ders veriyor Fransızlar.
Soykırımdan bahsedenler toplama kamplarını unutmuş görünüyor.
Ermeni meselesiyle Türkiye'ye insan hakları dersi vermeye çalışanların geçmişi kanlı.
…/…
İşin özü budur!
Ermeni soykırımını gündeme getiren ülkelerin geçmişleri kanlıdır! Hem de epey kanlıdır.
Avrupa için, kendilerinden olmayanların soy kırıma uğraması, yok edilmesinin bir önemi yoktur! Hristiyan değilseniz, “insan” sayılmıyorsunuz. Bu nedenle Afrika’da, Amerika’da ve Asya’da yaptıkları katliamları saymıyorlar!
Normal karşılıyorlar!
Dünyada soykırımla suçlanacak bir millet varsa sanırım en son Türkler olur!
GÖRÜNMEZ BANKACILAR!
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün bir yazısı dikkat çekiciydi…
Biraz ekonomi yazısı gibi ama tam değil!
Biraz magazin gibi ama o da tam değil!
Güngör, yazısında şu tespiti yapıyor:
-Son dönemde bazı bankalara bakıyorum, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la fotoğraf çektirmek için sıraya giriyorlar ya da bir programa icabet etmek gerektiğinde ön sıraya geçmeye bayılıyorlar.
Yanına gidip sohbet etsen 'vatan, millet, Sakarya' diyerek göz boyamaya çalışıyorlar. İş kredi vermeye geldiğinde ise çil yavrusu gibi dağılıyorlar!
…/…
Bankacılar mı?
Genelde fotoğrafta görünmeyi severler.
Kredi istendiği zaman genelde görünmez olurlar!
BİZİMKİLER BU KADAR YAPMAZDI!
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis, toplantıları Eskişehir’de olduğu gibi artık canlı yayınlanıyor! Son toplantıda CHP grubunun “
Uyuşturucu ile mücadele komisyonu” ve “Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu” kurulması önerisi AK Parti meclis üyelerinin oylarıyla reddedildi…
Aklıma Eskişehir’deki Meclis üyeleri geldi!
Sanırım böyle komisyon önerilerini reddetmezlerdi!
GÜNÜN SÖZÜ!
- Biz çöplük müyüz? Önümüzdeki hafta Kanada'ya çöplerini geri alması için uyarı göndereceğim. Yoksa savaş ilan ederiz. Onları her halükarda alt edebiliriz. Gerekirse çöplerini kendi ellerimle Kanada'ya götürürüm. Filipinler Devlet Başkanı Duterte