Yaşamın İçinden
Berlin’den Eskişehir’e
Tepebaşı Belediye Meclisi’nin aldığı karar üzerine, CHP’li, AKP’li, DSP’li ve MHP’li üyeler olarak Almanya’ya bir inceleme gezisine gittik. CHP’den dört ve AKP’den dört üyenin dışında toplam 30 üyenin katıldığı gezi beş gün sürdü.
Başkan Ahmet Ataç ve eşi Sena Ataç’ın dışında Başkan Yardımcıları Fuat Gürcüoğlu ve Melih Savaş’ın katıldıkları gezi gerçekten yararlı oldu. Tepebaşı Belediyesi’nin kardeş kent seçtiği Berlin’in Kopenhag Belediyesi’nin uygulamaları ve sosyal projeleri yerinde gördük.
--//--
Biz de benzeri gezilerden dönenlere:
“Yediğin içtiğin senin olsun. Gördüklerini anlat” denir ya,
Ben de öyle yapacağım.
Zaman için de, gördüklerimi anlatacağım.
Belki de Almanya- Berlin ve Eskişehir diye bir yazı hazırlayacağım.
Orada neler var?
Biz nereye, nasıl ve ne yapabiliriz?
Çünkü gördüğümüz her güzel alan için birbirimize hep sorduk:
Nereye yapabiliriz? Nasıl yapabiliriz?
Hatta bir arkadaşımız
“Yıkılacak denilen stadyumun yeri ne güzel kent meydanı olur. Ama oraya da TOKİ göz dikti” diye güldürdü hepimizi...
--//--
Ünlü Berlin duvarını gördük.
Kent merkezinde 44 kilometre, kent dışında ise 147 kilometre imiş.
Berlin duvarının yıkılmayan bölümleri sanat galerisi olmuş.
Dünyanın ünlü sanatkârları resimler yapıp bırakmışlar tarihe.
İnsanlar bakıp hem geçmişi, hem geleceği yorumluyorlar.
800 İngiliz uçağı ile yerle bir edilen Dresten kentini gezdik ibretle. Almanlar Elbe Nehri üzerinde ki bu kenti yeniden inşa ettikleri için gururlanıyorlar. Dresten tarih kokuyor, sanat ve kültür kokuyor. Adımlarınızı sanatla atıyorsunuz.
Berlin’de 3,5 milyon insan yaşıyor. Bunun 475 bini yabancı. Berlin’de ki Türklerin sayısı ise 137 bin olduğu söylendi.
Rehberimiz Naci Madenüs’e selam yolluyorum.
Gerçekten kendisini yetiştirmiş bir Türk aydını.
Biliyor. Bildiklerini insanlara anlatıyor.
Sonuç:
Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ataç, yardımcıları Gürcüoğlu ve Savaş. CHP’den AKP’den, DSP’den ve MHP’den Belediye Meclis üyeleri bana göre dostluk ve kardeşlik kokan bir gezide buluştular. Aynı duyguları paylaşıp döndüler Eskişehir’e. Dileğim bu güzellik, kent adına Tepebaşı Belediye meclisinin bundan sonra ki çalışmalarına da yansır.
Günlerin getirdiği
DP’de toparlanabiliriz sesleri
Demokrat Parti’nin Afyonlu Genel Başkanı Gültekin Uysal geçen hafta Eskişehir’e geldi.
Gerçi görüşemedim. Ama konuştuğum bazı kişiler olumlu anlattılar. Bundan sonra Demokrat Parti’nin toparlanacağını vurgulayan partililer “AP- DYP ve DP bölünmüşlüğü ortadan kalkacaktır. Görünen hava böyle.
Cindoruk, Tansu Çiller, DP’nin küçükleri, büyükleri, kırsal kesim ağaları. Dar ve sabit gelirli demokratlar. Menderesçiler, 27 Mayıs’a karşı olanlar, Polatkancılar. İşte genç ve yıpranmamış bir isim karşınızda destek olsun herkes ”diyorlar.
Hamamyolu’nda DP’li olduğu halde, Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’e oy verdiğini bildiğim bir dostuma “DP’nin Afyonlu yeni Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı gördün mü? DP’yi toparlar mı?”diye sorduğumda şu yanıtı verdi “Neden olmasın? Politikada olmaz diye bir şey yok. Toplantıya katıldım. Yeni Genel Başkanı dinledim. Emre Demir İl Başkanı olarak koşuyor. Kedisine yardımcı olmak lazım”
Evet. DP’de toparlanabiliriz sesleri gelmeye başladı. Bakalım gelişmeler nasıl şekillenecek?
Nabi Hoca haklı
“Eskişehir’e 3,5 milyon turistin geleceği yolunda” hesaplar yapılıyor ya. Bu konuya nedense AKP’nin milletvekili kanadından yorum gelmedi. Şimdiye kadar Salih Koca’dan çıt çıkmadı. Ülker Can bu konuya yorum yapmadı. Yalnız AKP Milletvekili, Prof. Dr Nabi Avcı’nın Eskişehir’in 2013 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi konusunda yaptığı gerçek yorum çekti dikkatimi. Avcı diyor ki “Kültür Başkentine hazır değiliz. Eskişehir’de konaklama alt yapısı yetersiz. En büyük sorun bu. Bu olanakla Eskişehir bu organizasyonu kaldıramaz.”
İlginç ve gerçekçi bir yorum. Bu konuyu hep yazdık. Turizm açısından bazı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtik. Dikkatimi çekti. Sayın Avcı gerçekleri konuşuyor. “En büyük sıkıntımız konaklama” diyor. Peki, bu konu biraz daha açılmalı konaklama tesisleri nasıl ve nerelere yapılabilir desek yanış olur mu?”
Bekliyoruz. Sayın Avcı’ya kim, nasıl yanıt verecek?
Vatandaş soruyor
Sokaklar bakım ister
Yağan yağmur, Eskişehir’de pek çok sokağı köy yoluna çevirdi. Geçen gün yazdık. Hat Boyu delik deşik. Ne bakan var, ne soran? Okurlarımız soruyorlar” Bu çukurların görülmesi için mutlaka büyük kaza mı olmalı?”
Hacı Seyit-Özdemir Sokak’a adamın biri bir araba kum dökmüş. Ne için dökmüş, neden dökmüş gören bilen yok. Yaya kaldırımı üzerine dökülen kum yağmur nedeniyle yolun üstüne saçılmış. Hatta yağmur sularının aktığı kanalı da kapatmış. Bir vatandaş arayıp şöyle konuştu “Buradan arabalar zor geçiyor. Sokak yağmurun dağıttığı kum yığını ile kaplandı. Birkaç kez Tepebaşı Belediyesi’ne telefon ettim. Tamam dediler ardından ses çıkmadı. Şimdi kum yığını yaklaşık bir aydır sokakta bekliyorsa bunun adına ne demek gerekir siz söyleyin”
Evet, sokakların elden geçmesi lazım. Okurlar haklı. Ama kim bakacak bu işlere işte o belli değil.