Berat Albayrak haklıymış

Son zamanlarda Türkiye'de çok önemli bazı değişiklikler yaşandı.

23 Kasım 2020 09:23
A
a
Sütiş Eskişehir
Son zamanlarda Türkiye'de çok önemli bazı değişiklikler yaşandı. Öncelikle Cumhurbaşkanımızın damadı istifa ettiler. İstifanın şekli ve iktidar yalakası basının rezilliğini gibi konulara girmeyeceğim. Ancak Milli Görüş Cephesinde çok sevilen Sadık Albayrak'ın 'İmparatorluğun Veliahtı' olarak görülen oğlunun istifa etmesi çok önemli bir olay. Bu birinci önemli değişiklikti. İstifanın hemen akabinde Sayın Cumhurbaşkanı da ilk defa "Gerekirse acı reçete uygulayacağız ifadelerinde bulunmuştu. Halbuki daha önceden yandaş basınımız uçtuğumuzu, Almanların hasedinden çatladığını, Japonya'da Türkiye'ye bakan politikacıların hançeri böğrüne sapladığını filan ileri sürüyordu. Daha sonra Erdoğan katıldığı bütün programlarda üzerine basa basa, acı reçeteden bahsetti. 8 tane özel uçakla piknik – i şahaneye çıkan Cumhurbaşkanımızın "Acı reçete" derken yandaş müteahhitleri kast etmediğinin hepimiz farkındayız. Anlayacağınız olan yine garibana olacak. Tabii vatandaş haklı olarak, "Demek şimdiye kadar uygulanan reçete tatlıymış. Demek bundan sonra sürüm sürüm sürüneceğiz" diye hayıflanmaya başladı. İktidarın ekonomik krizden bahsederken Türk filmlerindeki Kadir İnanır repliği gibi "Yalan bunlar! Yalaaaaannnn!.." laflarını değiştermesi ise ikinci büyük değişiklikti. Demek kriz yalan değilmiş. Ah şu muhalefet yok mu? Hep ekonomik kriz çıkarıyor bu haylazlar... Üçüncüsü ise yüce Türk Mahkemeleri tarafından suçluluğu tesbit edilmiş bir organize suç lideri, CHP Genel Başkanı'na ağıza alınmayacak küfürler ve aleni ölüm tehditlerinde bulunmasıydı. Üstelik bu şahıs, bir parti lideri tarafından korundu ve kollandı. İktidar ise bu açıklamayı kınamadı. Ancak bazı düşük düzeyli iktidar mensupları, soruşturma açıldığını yarım ağızla bildirdiler. "Ne şiş yansın ne kebap" dediler anlayacağınız. Dördüncüsü ise iktidarın ağır toplarından Cemil Çiçek ve Bülent Arınç'ın ardı ardına yaptığı açıklamalardı. Lamı cimi yok; her iki açıklama da alenen yeni bir açılım sürecine işaret ediyor. Ve yine lamı cimi yok ki, bu kadar önemli açıklamalara asrın iktidarımız tarafından bir kınama yapılmadı. Yine – yeni – yeniden lamı cimi yok ki, bu sükut, apaçık ikrarı gösteriyor. Berat Albayrak'ın haklı olduğunu söyleyeceğimi 40 sene düşünsem aklıma getirmezdim. Ancak damat hazretleri yerden göğe kadar haklıymış; memlekette "At izi, it izine karışmış; Allah hakkımızda hayırlısını versin..."

Hepimiz çok yorgunuz
Milletvekili Utku Çakırözer, koronavirüs önlemleri kapsamında ikinci kez kısıtlama getirilen kafe, lokanta ve kıraathane gibi işletmeleri ziyaret etti. Tabii söz konusu işletmelere ilk defasında da hükûmetimiz "Beni hiç karıştırmayın. Ne hâliniz varsa bakın başınızın çaresine" demişti. Şimdi yine aynı işletmeler başlarının çaresine bakacaklar. Neyse ki IBAN adresi verip para istememiş hükûmetimiz bu kez... Ne diyelim; Allah tren kazasından saklasın. 8 – 9 aydır doğru dürüst siftah yapamadığını ifade eden esnaf kardeşlerimizden birisi, CHP milletvekiline, "Artık çok yorulduk" ifadelerinde bulunmuş. Sanırım bu söz tüm Türkiye'nin hâlet-i ruhiyesini özetliyor. Elbette salgın bizi yordu. Ama başka bir şey var bu memlekette, bir uğursuzluk, bir musibet... Sürekli bağıran, sürekli milletini aşağılayan, nifak tohumları eken, yer yüzünde bozgunculuk çıkaran bir şey var. Çok yorulduk gerçekten...

Kabukcuoğlu ES TV'ye konuk oldu
Meltem Karakaş Kaya ve Ali Baş'ın sunduğu Açıkça programına katılan Arslan Kabukcuoğlu önemli açıklamalarda bulundu. İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ meselesinden tutun, geçirdiği kovid hastalığına kadar pek çok şey hakkındaki görüşlerini sıraladı. Son zamanlarda İYİ Partilileri neşeli görüyoruz. Yapılan kamuoyu araştırmaları mevzubahis partinin AK Parti ve CHP'nin ardından 3'üncü sıraya yerleştiğini gösteriyor. Sayın Kabukcuoğlu da "İYİ Parti yükselen bir parti. En çok oyu yükselen parti ve bizim hedefimiz muhalefet partisi olarak kalmak değil. Bizim hedefimiz iktidar olmak. Böyle olunca bizimle ilgili dedikodular da saldırılar da artıyor" ifadelerinde bulunmuş. İftira ve dedikodulara karşı bir kişi ne yapıyorsa, bir parti de aynısını yapmalı. Bu gibi ithamları ciddiye almayarak "Demek doğru yoldaymışım ki bana saldırıyorlar" diye düşünerek yoluna devam etmeli.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
barış çetin 24 Kasım 2020 10:00

bazı arkadaşlar Maraşla yaptığınız Ironiyi yanlış değerlendirmiş.Orada ki olay Maraşın açılması değil.Piknik yapmaya gidiyoruz denilerek 8 uçakla yapılan israf.

1 1 Cevap Yaz
Faik yıldız 24 Kasım 2020 01:50

Kerem bey tabi siz taraf tuttuğunuz için ve şartlandığınız için Maraştaki o günkü etkinlik size piknik olarak göründü . Ancak o etkinlik gözünü hırs bürüyenlere küçük KKTC halkı ve TÜRK Milletti için çokkkkkk büyük bir adımdı . Bunu anlamak çok zor değil kaç yılın özlemiydi bir bilseniz . Tıpkı AYASOFYA 'daki gibi, o günde orada bir cami açılmadı , onu kuyruk acısı olan yunan' a , rum' a , ermeniye bir sormak lazım.

3 2 Cevap Yaz
ramazan

Maraşdaki israf söz konusu.8 uçakla itibarlı seyahat.Ayasofya olayıda prestij olabilir ama giriş ücreti olan 100 liradan vazgeçiliyor.Yılda 3.5 milyon kişi ziyaret ediyordu.O kadar zenginizki bir çırpıda bundan vazgeçtik.Cami statüsü ücretsiz hale getirdi.(350 Milyon lira yıllık.)

1 0
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi