CHP Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, ilçeleri sınırları içerisinde evcil hayvan satışını yasaklayarak, önemli bir iş başardı. Umarım sayın Akpolat'ın bu tutumu, yine CHP'li ilçe belediye başkanı olan Kazım Kurt ve Ahmet Ataç'ın dikkatinden kaçmaz.
Çünkü Eskişehir'de bir kontrolsüz sokak hayvanı sorunu var ve kısırlaştırmak bu sorunun yalnızca büyümesini engelliyor.
Tabii 'İtlaf' denilen kelimeyi aklınızın ucuna bile getirmeyin...
Pek çok kişi "Son model arabam, pahalı kıyafetlerim, görenin bir kere daha dönüp baktığı cep telefonlarım var. Şimdi bir de köpek alayım da görüntüyü tamamlayayım" diye düşünerek köpek sahibi oluyor.
Satın aldığı köpeğin bir canlı olduğunu, tıpkı insanlar gibi duygularının olduğunu ilk etapda anlamıyorlar. Daha sonra hayvana bakmak ağır gelince, köpeği öylece sokağa bırakıyorlar. Yaşamak için insanların yardımına muhtaç olan dört ayaklı dostlarımızı sokaklarda korkudan titrerken görmek bizi çok üzüyor. Elimizden geldiği kadar imdatlarına koşturuyoruz. Fakat hangi birine yetişelim ki?..
Tabii sokak kedisiyle, sokak köpeği arasında bir fark var. Kedilerin çete oluşturup, mahalleye girenden çıkandan haraç kestikleri görülmüş şey değil. Ancak köpekler sürü hayvanları ve bir araya geldikleri zaman içlerindeki en korkağına bile cesaret gelebiliyor. İnsanlara, hele korkup kaçan insanlara saldırmaları görülen bir olay. Geçmişte Eskişehir'de bir kızımızı böyle bir saldırı neticesinde kaybetmiştik. Dolayısıyla sokak köpeklerinin sayılarının kontrol altına alınması lazım. Kısırlaştırmak iyi bir çözüm.
Öte yandan petshop denilen esir pazarları olduğu müddetçe, pek çok kişi köpek almaya devam ediyor ve böylece sokaklardaki köpek sayısı artıyor. Aslında en iyisi Beşiktaş Belediyesi'nin yaptığını yapmak. Evcil hayvan satışını yasaklamak.
Bu konuda CHP'li ilçe belediyelerimizin gerekli adımları atmasını Eskişehirli hayvanseverler olarak istiyoruz...
Van'ın Çatak ilçesi'nde teröristl erle girdiği silahlı çatışmada hayatını kaybeden Yusuf Uyar, memleketi Sivrihisar'da toprağa verildi. Allah 30 yaşındaki uzman çavuşumuzun şehadetini kabul etsin...
Yusuf Uyar ardında eşini ve dünyalar güzeli çocuğunu bıraktı. Eşi bizim namusumuz, çocuğu bizim çocuğumuzdur. Muhtelemen kendisi vatan mücadelesinde toprağa düşen son neferimiz de olmayacak. Ancak şurası unutulmasın ki ne kadar şehit verirsek verelim, vatan, bayrak ve namus yolundaki milli mücadelemiz devam edecektir. Şimdi birileri, "Karşılıklı silahlar gümülsün" diyor. Hayır!.. Devlet silahını gömmez. Devlet kendisine silah doğrultan teröristi, silahıyla birlikte gömer... Allah Yusuf Uyar'lardan razı olsun. Onlar sayesinde başımız dik yaşıyoruz...
Küresel ısınmayı ciddiye almayanların sayısı giderek azalıyor. Çünkü ısınmanın neticelerini yavaş yavaş günlük hayatımızda görmeye başladık. Son olarak başkentimiz Ankara'yı tarumar eden bir kum fırtınası, Günyüzü ilçemizde de etkilerini hissettirmeyi başardı. Siyasetteki sen – ben kavgalarımızdan vakit bulabilirsek, ciddi sorunlarla yüzleşmemiz kolay olur. Ancak birileri o kadar dünya derdiyle kavga etmeye alışmış ki, dünyanın dertlerini görmeyi unutmuş.
Eskişehir'de ciddi bir su sıkıntısı yaşıyoruz. Barajlarımızın yalnızca yüzde 35'i dolu. Uzmanlar geçen kış Avustralya'da olan ve şimdi de Kuzey Amerika'yı yıkan korkunç yangınların bir benzerinin Türkiye'de yaşanmasının an meselesi olduğunu belirtiyor.
Günyüzü'ndeki kum fırtınası bir ikaz olsun. Umarım bu felaketleri ciddiye alırız. Yoksa dünya kendisini ciddiye aldırmasını bilir.
2020 – 21 sezonuna Ankara mağlubiyetiyle başladık. Biz iyi başladığımız çok sezonu kötü kapattığımızı biliriz. Yani "Bir sezon nasıl başlarsa, öyle devam edermiş" lafı koca bir palavradan ibaret. Öte yandan umut da dağıtmayalım. Bu sene işimiz çok zor olacak.
Geçen sene iki teknik direktörle yollarımız ayrıldı. Haydi "Yollarımız ayrıldı" gibi süslü cümleler kullanmayalım; açık konuşalım. Hem Fuat Çapa'yı hem de Coşkun Demirbakan'ı başarısız diyerek kovduk. Şimdi Mustafa Özer teknik direktör ve takım yine kötü gidiyor. Şimdi tesadüf bu ya; ya üç teknik direktörümüzün üçü de başarısız, ya da sadece takım başarısız.
Ben ikincisinin daha büyük ihtimal olduğunu düşünüyorum.
Ancak benim ne düşündüğümün zerre kadar önemi yok. Önemli olan taraftarın ne düşündüğü... Taraftar bağımsız analiz yapmaz. Madalyonun ters tarafını çevirmez. Taraftar fevri hareket eder. Mağlubiyet mi alıyorsun? "Teknik direktör kovulsun" der. Taraftar için böylece sorun kapanır.
Yönetimin teknik direktöre sahip çıkması gerekir. Ancak mağlubiyetler üst üste yığılırsa, o yönetim bile Mustafa Özer'in arkasında durmaz. Çünkü bir noktadan sonra yönetim de yıpranmaya başlar. Dolayısıyla Mustafa Özer'in önünde tehlikeli bir süreç var. Geçen sene alınan başarısız neticelerden dolayı kimse Sayın Özer'i suçlamaz. Ancak bu sene de başarısız sonuçlar alınırsa, kimse aynı Mustafa Özer'in yanında bulunmaz.
Bal liginde bile Es Es den daha iyi takımlar var, takımın gücü, kalitesi bu kadar, çoluk çocukla hangi takımı yeneceksin, Altayı mı, Bursayı mı, Demirsporu mu ? Hangi hoca gelirse gelsin kötü son kaçınılmaz.
bu takım onur bayramoğlu defans, halil ibrahim forvet oynarsa zaten morunyoda gelse ligde kalamaz.
Taraftar şöyle düşünmez böyle düşünmez.. Pardon ama siz kimsiniz? Futboldan ne kadar anlıyorsunuz? Teknik taktik nedir biliyor musunz? Bence haddinizi aşan cümleler kurmayın.. Sizinle her ortamda her koşulda futbol tartışmaya açığım, buyrun anlatın bu Mustafa Özer'in meziyetlerini de dinleyelim bizde engin futbol bilgilerinizi.. Fuat Çapa'yı başarısız diye kovmadık 1, Coşkun Hocayı da kovmadık fazla ücret aldığını söyleyen başkan başarısız bulduğu için değil ekonomik sıkıntılardan ötürü gönderdi 2, Benzer bir takım ile Fuat Hocanın yaptıklarına tüm Türkiye şahit oldu ve ulusal medyaya haber oldu 3.. Siz futbolun taktiğini tekniğini bilmediğinize olayların nasıl geliştiğini hatırlayıp insanlara yalan yanlış yönlendirmeler yapmadan önce bir kafa yorun Kerem Bey..
Madalyonun o yüzü bu yüzü diye bir şey yok her şey ortada tam bir başarısızlık öteki yüzünden bahis bilimum ama lar yeter artık 2-3 maç daha mağlubiyet düştük demektir bu takıma sonra feriştahı gelse kurtaramaz derhal derhal hoca da yönetim de değişmeli. Hoca nın değişmesi gereği en acil olanı.