Beklentiler

Yavaş yavaş havalar ısınıyor. Yağan yağmurların da kesilmesiyle Eskişehir yine cıvıl cıvıl insan kaynayan, ortamı hareketlenmiş bir yaşama kavuşacak. Porsuk kenarı, ki bir ara havalar ısındığında görüldü,  yine tıklım tıklım olacak. Ancak insanın yüreği sızlıyor. Çekirdek kabukları ve atılmış şişelerle kirletilmiş bir alan görünce. Belediye çalışanlarının temizleme çalışmaları, çim üzerinde inanılmaz derecede zor oluyor. Şu bulunduğumuz alanı, bizden sonra geleceklere temiz bırakma alışkanlığını ne zaman ve nasıl kazanacağız çok merak ediyorum.
Porsuk kıyısında ve adalar dediğimiz yöreye açılan sokaklarda bulunan onlarca kafe ve yiyecek içecek satılan yerler var. İlgili belediyelerimiz belli bir düzen içinde önlerine ve yanlarına masa koyma konusunda izin veriyor. İzin verilmesi ve alan belirlenmesine diyecek bir şey yok. Fakat gerçekte birçoğu kurallara ve verilen sınırlara uymuyor. Havaların ısınması ile birlikte sokak işgalleri yeniden başlayacak. Tahsisli alan dışına taşan, bir masa yerine yan yana iki masa koyanların denetlenmesi şart. Yaya geçişlerinin boş bırakılması ve geçiş yollarının işgaline göz yumulmaması gerekir. İkazdan sonra devamı halinde verilen izinlerin iptalinin yapılması caydırıcı bir önlem olabilir.
Geçen hafta içerisinde, gerçekten çok şaşırdığım bir denetlemeye rastladım. Porsuk üzerinde yapılan köprülerden, yayalar kadar motorsikletlerin ve bisikletlerin geçtiği, yayaları rahatsız ettiği herkesçe malumdur. Belediyemiz trafik zabıtası ve zabıta işbirliği ile bir köprüde denetim yapılıyordu. Köprüden yaya haricinde geçmek isteyenler ikaz ediliyordu, engelleniyordu. Herhalde iyi bir başlangıçtır diye içimden geçirdim. O kadar kısa bir süre orada bulundular ki… Bir anlamda adet yerini bulsun tarzı bir denetimdi. Uzaklaştıkları an eski tas eski hamam. Bir daha da denk gelmedim. Bende hoş bir anı olarak kaldı (!)
Günlerin uzaması ve havanın erken aydınlanması ile birlikte inşaat ustalarımız da uyandırma saatlerini öne aldılar. Nasılsa ikaz eden ve denetleyen de yok. Şu ramazan gününde sabahın yedisinde kalıp çakma ve sökmeler tam hızla devam ediyor. Geç saatlere kadar da sürüyor. Sokakların inşaat malzemeleri ile işgalleri, ulu orta atılan çiviler, dökülen kumlar, tuğlalar geçişleri engelliyor, kimin umurunda?
Belediye haricindeki kurumların da gelişigüzel sokak kazmaları ve gereken tamirlerin de gerektiği gibi yapılmaması ayrı bir mesele. Kış soğuğu ve kardan bozulan yolların da tamiri bayağı uğraştıracak gibi. Belediyelerimizin kendi sorumluluk bölgelerinde vatandaşın huzuru ve rahatı için önlem alacağı inancındayım. Bekleyip göreceğiz, umut edeceğiz…